'12.03.2013'
İlçe Müdürü mü? Eğitimbirsen Sözcüsü mü ?
Ankara Altındağ ilçe milli eğitim müdürü Erol BOZKURT , Eğitimbirsen'in okul müdürlerine yönelik yapmış olduğu toplantıda bir konuşma yaptı. Konuşmasında ilçe müdüründen çok Eğitimbirsen'in sözcüsü gibi tavır alan BOZKURT sendika şube başkanı ve yöneticilerinden daha heyacanlı bir konuşma yaparak Eğitimbirsen'in hergün yeni bir kazanıma imza atması ve başarılı olması beni çok sevindiriyor dedi.
Eğitimbirsen Ankara 2 nolu şubenin 150 ye yakın okul yöneticisine yönelik yapmış olduğu toplantıya Eğitimbirsen eski yöneticisi ve Altındağ ilçe müdürü Erol BOZKURT'un konuşmaları damga vurdu.
Altındağ ilçe milli eğitim müdürü Erol BOZKURT, Eğitimbirsen'in kuruluş aşamasında merhum Akif İNAN'la sendikacılık yapmış , Eğitimbirsen'de Bartın il başkanlığı ve genel merkez yöneticiliği yapmış bir sendika kökenli bir ilçe müdürüdür.
Altındağ ilçesinde Eğitimbirsen'in okul yöneticilerine yönelik yapmış olduğu programa katılan BOZKURT , bir ilçe müdürü gibi değil Eğitimbirsen yöneticisi gibi konuştu.
Eğitimbirsen'in Altındağ ilçesinde yüzde 250 büyüme gösterdiği ve Ankara'da en çok üye artışının yapıldığı yer olduğu göz önüne alındığında bir ilçe müdürünün bir sendikanın üye sayısına nasıl etki ettiği gözler önüne seriliyor...
Aslında konuşmasının satır aralarında Erol Bey , Eğitimbirsen'in başarılı olmasından mutlu olduğunu açık bir şekilde dile getirerek bu konuda taraf olduğunu resmen ilan ediyor .
Altındağ İlçe Müdürü Erol BOZKURT'un sendika toplantısında yapmış olduğu konuşma
Altındağ İlçe Milli Eğitim Müdürü Erol Bozkurt, sendikal görevlerin nöbet değişimi şeklinde sürdüğüne dikkat çekerek, “Niyazi Yavuz Bey’in Genel Başkanlığı döneminde Bartın’da görev yaparken, Eğitim-Bir-Sen Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeliğinde bulundum. Zor ve sıkıntılı günlerdi. Yokluk zamanıydı. Haftada bir toplantı için Bartın’dan Ankara’ya gidiş geliş yapardım. Örgütlü olmanın gücüne inanan ve örgütlü mücadelenin başaramayacağı hiçbir şeyin olmayacağını bilen biriyim. Sendikadaki yönetsel sorumluklar zamanla el değiştirir. Bu bir bayrak yarışıdır. Değişmeyen şey, mücadelenin gerekliliği ve örgütlü olmanın zorunluluğudur. Zamanında sendikal temsilinde bulunduğum ve görev yaptığım Eğitim-Bir-Sen’in her geçen gün yeni kazanımlara imza atması doğrusu beni de mutlu ediyor. İyilikleri ve güzellikleri artırma adına yapılan gayretleri önemsiyor, imkânsızlıklarla birlikte azim ve fedakârlıkla yürüyenlerin Türkiye’nin en büyük sendikası haline gelişini bir başarı öyküsü olarak görüyor, emeği geçen herkesi kutuluyorum” şeklinde konuştu.