'01.03.2013'
MEB KİMLERİN ELİNE KALMIŞ.
MEB'E EN SERT ELEŞTİRİ EĞİTİM YÖNETİCİLERİNİN DERNEK BAŞKANI ADEM ÇİLEK'DEN GELDİ...
28.02.2013 tarih ve 28573 sayılı Resmi Gazetede “Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticileri Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği” yayımlanmıştır. Yönetmelik Milli Eğitim Bakanlığı gibi köklü bir kuruma yakışmamış kurumu ciddiyet kaybına uğratmıştır. Yayınlanan yönetmelikle birlikte anlaşılan o ki MEB’in birikimleri ve deneyimleri tamamen kaybolmuştur. Yönetmeliğin uygulamadan uzak hatta uygulamaya yabancı kişiler tarafından hazırlandığı düşüncesindeyiz.
Milli Eğitim Bakanı sayın Nabi AVCI’nın bakanlığa atanmasıyla birlikte olumlu bir iklim bekleyen eğitimciler tabir yerinde ise gelen gideni arattır söylemini onaylayacak bir uygulamayla karşılaşmıştır. Sayın bakanın “yol kazası” deyip, eğitimcilerin sesine kulak vererek ilgili yönetmeliği yürürlükten kaldırıp tüm tarafların ortak fikirleri doğrultusunda bir yönetmelik hazırlamasını umut ediyoruz. Zira yaklaşık 700 bin personeli olan bir teşkilat on kişilik bir komisyonun anlamsız hayallerinin uygulanacağı bir teşkilat değildir.
İlgili yönetmelik akıllara ziyan yanlışlıklarla ve diğer yönetmelikleri de anlamsızlaştıracak ve karmaşaya sevk edecek maddeler içermektedir. Yönetmelik içeriğine bakıldığında;
Okul kurum tipleri (A,B,C) kaldırılmış ve tüm kurumlar eşitlenmiştir. Bu eşitliği hangi amaçla kaleme alındığı anlaşılamamıştır. Zira yönetmeliği de hazırlayanlar kurum tiplerinin hangi amaçla sınıflandırıldığını anlayamamış olduklarını düşünmekteyiz.
Hiç yöneticilik tecrübesi olmayan bir eğitimcinin sınav ve mülakat başarısı (!) yeterli görülerek komisyonun belirlediği üç adaydan birini valilik makamının ataması teşkilatlanmadaki sistemsizliğimizi belgeler nitelikte bir madde olmuştur. Zira devlet kademesindeki tecrübe ve devlet terbiyesi değersiz kılınmıştır.
Zorunlu yer değiştirmede belki de bu güne kadar çıkarılan atama yönetmeliklerinde ilk defa HİZMET PUANI esas alınmaktadır. Bu durum hizmet yılı fazla olan, doğuda, kalkınmada öncelikli yörelerde hatta köylerde daha uzun süre görev yapanlar avantajlı konuma getirilmektedir. Bu durum öğretmenlerin eğitim alma, kariyer yapma arzularını söndürecektir.
İlgili yönetmelikte yönetim alanında tamamlanan yüksek lisans ve doktora kademelerine verilen puanlar düşürülerek MEB Entelektüel sermayesine ve bireysel gelişime verdiği değeri(!) belgelercesine bir tutum ortaya koymuştur. MEB akademik gelişmelerini teşvik edici uygulamalar yerine süreci zorluklarla tamamlamaya çalışılan birikim sahibi eğitimcilerini küstürülmüş “kariyer ve liyakat” sürecindeki gelişme adımını lisans üstü eğitimde değil vicdani kabul görmeyen sözlü sınav yapacak komisyon üyelerinin vereceği puanlara bırakmıştır.
Yayımlanan yönetmelikle müdür başyardımcılığı yöneticilik kadrosundan çıkarılmıştır. Kurumlarda kaldırılacaksa müdür baş yardımcılığı ihityacı varsa tanımlanmalı yoksa tamamen kaldırılmalıydı. Zira yayınlanan yönetmelikte müdür baş yardımcılığının görevlendirme kriteri belirlenmemiştir. İl milli eğitim müdürünün ve valiliğin onayı ile yapılacak atama kurum içi çalışma barışını da bozacaktır.
Kurucu müdürün halihazırda müdür olması ve kendi görevine ek olarak bu işi yürütmesi eskiden bir teamüldü ve bunda amaç tecrübeli bir yöneticinin yeni açılan bir okulun temellerini ve yapısını sağlam çatmasını sağlamaktı. Fakat Kurucu müdürlük bir geçim kapısı oldu. Şöyle ki; puanların gıdım gıdım verildiği ek 1 formunda kurucu müdürlüğe 10 puan verilmesi, atamalarda avantajlı duruma geçirilmek istenen adayları önce kurucu müdür olarak görevlendirilmesi yolunu açmıştır. Hiç müdürlük, hatta müdür yardımcılığı yapmamış bir kimsenin kurucu müdür olarak görevlendirilmemesi gerekir.
Yayımlanan yönetmelikte sınav ve atama takvimi net belirtilmemiştir. Sınav takvimi belli olduğu halde eğitimcileri mağdur eden idareye takvimsiz bir yönetmelik bırakmak manidardır.
Sözlü komisyonda İl milli eğitim müdürlüğünden üç bürokratın olması gereksizdir. Milli Eğitim Müdürü başkanlığında atamadan sorumlu müdür yard. Üye sayısı belli bir sayının üzerinde olan sendikalardan birer temsilciden oluşur.” Şeklinde olması daha demokratik ve suiistimalleri önleyici dolayısıyla tartışmaların önünü kesebilir. İl milli eğitim müdürünün başkanı olduğu bir komisyonda şube müdürü v, okul müdürünün objektif tavır sergileyebilmesi zordur. Bu nedenle sendikaların temsilcilerinin olması sağlıklı olur. Dernek yönetim kurulu olarak atamalarda sözlü sınavı yapacak komisyonun mevcut haliyle eşitlik ve hakkanite hizmet etmeyeceği hatta yönetsel etiği ayaklar altına alarak benden olsun çamurdan olsun diyerek taraf seçmeye hizmet edeceği kanısındayız.
Ez cümle yönetmeliğin dili sorunludur.
Yönetmeliğin genel ruhu adil ve şeffaf değildir ve müdür baş yardımcılığı ve isteğe bağlı yer değiştirmeler başta olmak üzere TALEP yerine TEVDİ usulü ön plana çıkarılmıştır. Bundan böyle birilerinin bir yerlere atandığını (ya da kimin nereye atandığını) kamuoyu ancak tesadüfen öğrenebilecektir. Yeni yönetmelik bu haliyle beklentileri karşılamamış, tartışmaları bitirememiş aksine ilk günden yeni tartışmaların doğmasına yol açmıştır. Milli Eğitim Bakanlığının yayınladığı yönetici atama yönetmeliğinin yönetici atamadaki sistemsizliğimizin belgesidir ve hangi amaca hizmet edeceği aşikardır. Geçmiş on yıllık süreçte yöneticilerimizin mahkeme yoluyla elde etmeye çalıştıkları hakları ve yaşadıkları mağduriyet hafızalardayken bu yönetmeliğin yayınlanması tarihi tekerrür ettirecektir. Dernek olarak Milli Eğitim Bakanı sayın Nabi AVCI’dan talebimiz eğitimciler vicdanında kabul görmeyecek olan yönetmeliğin derhal yürütmesini durudurarak, 2011 sınav sonucuna göre atamanın yapılmasıdır. Ayrıca İnsan Kaynakları Genel Müdürü başta olmak suretiyle yönetmeliği hazırlayan ekibe hesabı sorulmalı ve tüm tarafların temsilcileriyle birlikte yeni bir yönetmeliğin çalışmalarını başlatarak Türk Milli Eğitim Sitemine eğitimcilerin vicdanında kabul gören bir yönetici atama sisteminin temelini atmasını diliyoruz.
EYUDER YÖNETİM KURULU