Eğitimciler Fatih Projesini Nasıl Değerlendiriyor?

 

Eğitimcilerin Fatih Projesine ilişkin görüşleri;

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Fatih'in Fethi Başka Bahara mı Kalıyor?

 

''Ükemiz eğitim sisteminde yeni bir çığır açtığı bilinen, Dünya eğitimcileri ve teknoloji üreticilerince de ilgiyle izlenen F.A.T.İ.H Projesi ile birlikte Ülke çapında hizmet içi eğitime bir canlılık gelmiştir. Bu kapsamda tüm illerin İl Eğitim Denetmenleri, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları/ Şube Müdürleri, İlçe Milli Eğitim Müdürleri/ Şube Müdürleri ile proje kapsamındaki okul yönetici ve öğretmenleri, liderlik, eğitimde teknoloji ve ekipman  kullanma, 21 yy. becerilerini kapsayan nitelikli bir hizmet içi eğitim çalışmasına alınmışlardır. Bakanlığın proje kapsamındaki okulların öğretmenlerine yönelik hizmet içi eğitim çalışmaları yanında yöneticilere yönelik düzenlediği “Eğitimde Fatih Projesi Teknoloji ve Liderlik Forumu” adlı çalışma ile teknolojinin, 21. yy. öğrenenlerinin eğitiminde önemli bir farkındalıklar yarattığı  gözlenmektedir.

 

“Eğitimde Fatih Projesi Teknoloji ve Liderlik Forumu” ve “Eğitimde Fatih Projesi Öğretmen Eğitimi” öğretmen ve eğitim yöneticileri tarafından son zamanlarda Milli Eğitim Bakanlığı’nın en olumlu çalışması olarak nitelendirilirken kamuoyunda da bu çalışmaların her gün kendisini yenileyerek geliştiği bilinmektedir. Sorunsuz yürüdüğü bilinen bu çalışmaların gerçekleştirilmesinde önemli rolü bulunan 3 eğiticinin görevlendirmeleri  dün itibari ile  MEB tarafından yenilenmeyerek iptal edildi. Bu görevlendirme iptallerine tepki olarak da  hizmet içi  eğitimin mutfağını oluşturan diğer 4 eğiticinin de istifa ettikleri duyuldu. Yönetici ve öğretmenlerce, Milli Eğitim Bakanlığının en önemli çalışmalarından birisi olarak bilinen F.A.T.İ.H. projesinin hizmet içi eğitim ayağındaki bu gelişmelerin süreci olumsuz etkileyeceği belirtilmektedir. Hatta başarıları tüm yönetici ve öğretmenlerce teslim edilen bu kişilerin  sahadan uzaklaştırılmalarının  hizmet içi eğitimi çökerteceği  yönünde güçlü bir kanaat  oluşmaktadır.  

          

 

  Ayrıca, yaşanan bu istifalar sonucu il eğiticilerinin de yaşanan bu olaya tepki olarak proje kapsamındaki çalışmalardan ayrılacakları yönünde bilgiler alınmaktadır.Bu da merkezde yaşanan olumsuzluğun illerdeki eğitim sürecine ciddi bir darbe vuracağını göstermektedir.

 

Sayın Başbakan’ın kabine değişikliğinde, Milli Eğitimde en önemli neden olarak önceki Sayın Bakanın FATİH projesine ilişkin yürütülen çalışmalarda yavaş kalması gösterilmişti. Bu görevden almaların  Sayın Bakan Nabi Avcı’nın işini zorlaştıracağı  ve hizmet içi eğitimi zaafa uğratacağı açıktır.  İki yıldır FATİH Projesinin en başarılı ayağı olarak görülen ve on binlerle ifade edilen denetmen, yönetici ve eğitimci eğitimlerinin sağlanmasını başaran kişilerin sahadan uzaklaştırılmaları anlaşılamamıştır.

 

Bu durumun ülke çapında yürütülmekte olan eğitim çalışmalarını nasıl etkileyeceği ise cidden merak edilmektedir.''

 

***

 

 

Şanlıurfa’ ya Fatih Geldi (!)

 

 

 

''Şanlıurfa Anadolu Lisesi’nde Fatih projesi kapsamında öğrencilere tablet bilgisayarlar dağıtıldı. Milli Eğitim Müdürlüğü’nün web sitesinde ve yerel basında yer alan bu haber biraz düşündürücü. Neden diye sorarsanız. Şanlıurfa’dan eş durumu özür atamasıyla 738 civarı öğretmen başka illere tayin edildi. Bu sayı Türkiye genelinde 6000′e yakın. Yani doğu illerinden batıya 6000 öğretmen yer değiştirdi. Şimdi sormak istiyorum. Öğrencilere tablet bilgisayar dağıtmak mı daha önemli yoksa o tabletleri kullanmayı öğretecek, dersin işlenişini sağlayacak kadrolu öğretmen ataması yapmak mı? Şanlıurfa Merkez başta olmak üzere birçok ilçede öğretmen sıkıntısı yaşanmakta, dersler boş geçmektedir. Öğrencilerimiz öğretmensiz kalmış durumdadır. Okul müdürleri ücretli öğretmen bulmaya çalışmakta, Milli Eğitim Müdürlüğü’nde öğretmen kapma yarışı yapılmaktadır. Eğitim fakültesi mezunu öğretmenler bir tarafa 4 yıllık üniversite mezunu ücretli öğretmen bile bulunamamaktadır. 2 yıllık Ön lisans mezunu, eğitimle uzaktan yakından alakası olmayan branşlardan ücretli öğretmen görevlendirmesi yapılmaktadır. Sadece Şanlıurfa’da değil Gaziantep’ten Hakkari’ye kadar durum böyledir. İşin maddi boyutuna bakıldığında ucuza öğretmen çalıştırılmaktadır. Ayrıca işsizlik bu sayede önlenmektedir. Fakat şu unutulmamalıdır: “Eğitim tasarruf edilecek bir alan değildir.” ! Eğitimden yapılan bu tarz tasarruflar gelecek nesli karanlığa sürükleyecektir. Ücretli öğretmen çalıştıran bir çok okulda huzursuzluk yaşanmaktadır. Ücretli öğretmen “Ben kadrolu öğretmenle aynı işi yapıyorum, o 2000 TL. maaş alıyor ben 700-800 Tl’ye çalıştırılıyorum.” diye sitem ediyor. Kadrolu öğretmenler ücretli öğretmenlerin nöbet tutmadıklarından, derslere geç girdiklerinden, hiçbir yasal yaptırımın onlar için geçerli olmadığından dert yanıyorlar. Kadrolu öğretmen öğrencileri EĞİTİYOR, ücretli öğretmen ise bir ders önce söylenenlerin tam tersi davranışlarda bulunuyor. Tabii ki bu söylediklerimiz bütün ücretli öğretmenleri kapsamıyor. İşini hakkıyla yapanları da biliyor ve tebrik etmek istiyoruz. Ancak eğitim fakültesi mezunu olup da ücretli öğretmenlik yapanlara da biraz mesafeli yaklaşıyoruz. Çünkü sizler ücretli öğretmenlik yaptıkça o kadar az öğretmen ataması yapılıyor. Belki de sizin atanmanıza olumsuz etkisi oluyor.Hal böyle iken hükümet atama yapmamakta ısrar ediyor. Ancak veliler, öğretmenler ve daha da önemlisi öğrenciler bundan şikayetçi; fakat elden bir şey gelmiyor. Telefon açıp görüşülen Milli Eğitim Müdürlükleri ataması yapılmayan öğretmenlerden daha da dertli. Ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar ve bu eğitim-öğretim yılının bir şekilde sonunu getirme gayreti içerisindeler. Bakanlığa bu durumu izah edip etmedikleri sorulduğunda ise “Bakanlık öğretmen açıklarını sistem üzerinden zaten görüyor. Yapmak isteselerdi zaten yaparlardı” diyorlar.

 

 

 

Peki şimdi ne olacak?

 

 

 

Atama bekleyen öğretmenler tekrar dershanelere kaydolup hızlandırılmış kurslara başlayıp elinde avucunda kalmış üç beş kuruşu onlara verecekler ve yeniden sınava hazırlanacaklar. Tabii ki sınava hazırlanacak gücü ve tahammülü kaldıysa. Psikolojisi inatla bozulmamışsa. Dershanelerin kapatılmasını istediğini söyleyen hükümet de bu döngünün devam etmesini izleyecek.

 

 

 

Eğitim ne mi olacak ?

 

 

 

İyi olacak. Mangalda kül bırakılmayacak, birkaç tatlı söz her şeyi unutturacak.

 

Birileri böyle zannetsin bırakın da !''

 

***

 

Sizde yayınlanmasını istediğiniz görüşlerinizi editor@abbasguclu.com.tr adresinde bizimle paylaşabilirsiniz. 

 

www.egitimajansi.com