'08.02.2013'
İşte Öğretmenlerin Kendi Ağzından Yaşadıkları Mağduriyetler
''SAYIN BAŞBAKANIMIZIN MÜJDESİNİ VERDİĞİ EŞ VE SAĞLIK ÖZRÜ TAYİNLERİNİN KAPSAMINDA EŞ DURUMU ÖZRÜ OLAN “İL İÇİ EŞ DURUMU ATAMASI”NA YER VERİLMEMİŞTİR.''
Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde özür durumu başlığı altındaki 35. maddenin 2 nolu alt maddesinde (2) İl içinde ve iller arasında yapılacak özür durumuna bağlı yer değiştirmelere ilişkin duyuru ve başvuruları birlikte alınır. Yer değiştirme suretiyle atamalar, öğretmenlerin tercihleri dikkate alınarak hizmet puanı üstünlüğü esas alınarak yapılır.
İl içine ve öğrenim durumuna hak verilmemesi; önce anayasanın eşitlik ilkesine aykırı, sonra da MEB’in kendi çıkardığı yer değiştirme yönetmeliğine aykırıdır.
Ankara, Konya, Antalya vs. gibi bazı illerde ilçe ve köylerin mesafesi birçok iller arası mesafeden fazladır. Örneğin: Manisa-İzmir arası 36 km, Adapazarı-İzmit arası 37 km, Ordu-Giresun arası 44 km, Burdur-Mersin arası 50 km, Edirne-Kırklareli arası 62 km, Ankara-Kırıkkale arası 76 km, Adana-Mersin arası 69 km, Ordu-Giresun arası 44 km, Kilis-Gaziantep arası 66 km, Bolu-Düzce arası 45 km, Bursa-Yalova arası 69 km, İzmit-Yalova arası 65 km, Nevşehir-Aksaray arası 75 km, Ardahan-Kars arası 79 km, Siirt-Batman arası 89 km, Zonguldak-Bartın arası 89 km, Trabzon-Rize arası 76 km’ dir. Bu örnekler daha birçok il için uzatılabilir.
MAĞDURLARIN AĞZINDAN MAĞDURİYETLER…
1) Bugün sendika yetkilileri ile görüştüm. Geçen sene şubat ta il içine tayin hakkı verilmemiş ve dava açılmış; ama sonuçlanmamış. Halen devam ediyor. Bu sene il içinde norm fazlası öğretmenlerle boş yerler doldurulmuş. Tabi bunlar geçerli sebep olmasa gerek. Başkalarının yaptığı yanlışı neden biz ödüyoruz anlamakta zorlanıyorum.
2) Geçen yıl aralık döneminde özür grubu yapıldı; ama sadece il dışına yapıldı. İl içinde 100-150 km ve geliş-gidiş imkanı olmayan yerlerde çalışıp özür grubuna başvurular alınmazken, 60-70-80 km mesafe olan il dışı atamalar yapıldı. Tabi ki il dışı olacak, lakin il içi mağdur edilmeyecek…
3) Bilsem ki tüm eşlerin kavuşacak, kendimi bakanlık önünde yakarım! Ama Bir dakika yaa benim canım kızım var :(
4) İlde çalışıp ayrı kalmak çok zor ve bakanımız -sağ olsun- bu durumu özür olarak bile görmüyor.
5) İl içi özür grubu mağduriyeti devam ediyor. Bazı iller arası uzaklık 50 km civarında iken il içi uzaklık 200-250 km’yi buluyor. Nedense bakanlık iller arası özür grubu atamasını fazlaca görüp daha çok yer veriyor; ama bizim de ailelerimiz olduğunu unutuyor!
6) Ya anlamıyorum, aklım almıyor! Neden il içi yok? Yeter artık il dışı eş durumu tayini isteyen öğretmen 30-40 puanla geliyor, bizler 150 puanla kalıyoruz. Bir Allah’ın kulu okumuyor mu bunları! Ne yapacağız anlamıyorum çok canım sıkıldı nereye kadar gidecek bu???
7) Bu ne ya şoktayım! Biz 190 km yolla ne yapacağız? Hafta sonları mı görüşeceğiz hayatımız boyunca? Kar mı yağacak,çocuk mu hastalanacak, yollar mı kapanacak, aileme ulaşamayacak mıyım?!… Ben artık bunları düşünmekten psikolojik hasta oldum Allah kahretsin!.. Memurluğa geçene bile hak verilmiş, iki il arası 40-50 km olan yerlerdekiler bile eş durumu tayini isteyebiliyor, ama 190 km mesafede olan bizler tayin isteyemiyoruz!
8) Önceliği herkes ister; ancak il içinin bir an önce halledilmesi lazım. Aileme 180 km, komşu ile 12 km uzaktayım. Bu mu eş durumu tayinlerindeki adalet?
9) Arkadaşlar, bence de bu sene şubatta eş durumu ataması olacak gibi geliyor. Facebook'ta kurulan gruplara girdiğimde “İl içi özür ataması içinde bir çalışma yapılsın.” yazdığımda çoook büyük tepkilerle karşılaşıyorum. Öğretmen arkadaşlar, “Keşke bizde sizin gibi olabilsek!” diyorlar. Onlar sadece kendilerini mağdur, kendilerini haklı zannediyorlar. Aynı ilde olsak da eşimizden ve çocuğumuzdan ayrıyız. Akşam aynı evde olamıyoruz. Kimse eşinden ve çocuğundan ayrı kalmak istemiyor. Ortada ortak bir sorunumuz var. Herkes eşiyle ve çocuğuyla bir arada olmak istiyor. Umarım şubat ayında il içi eş durumu ataması da yapılır. Yoksa 20-30 puanlı arkadaşlar bizim önümüze geçecekler. Zaten onlar da o yüzden il içi özür atamasının yapılmasını istemiyorlar. Umarım kimse mağdur olmaz.
10) Sayın Bakanlık Yetkilileri, bizi unuttunuz; ama eşimle aramızda 5 saat-220 km var.
11) Her gün bir arkadaşımız daha il içinde ailesinden uzakta yaşamaya başlıyor ve kimse bu düzene “Dur” demiyor.
12) Hata yaptıkça atama yaptılar; ama tabi ki hiçbirini unutmayacağız. İl dışı mağduruyken il içi mağduru olduk. 200 km uzağa atama(!) pardon sürgün yaptılar!
13) Arkadaşlar durum o ki artık umut tükendi… İl içi özür atamasında bizi mağdur olarak gören yok maalesef ...Hiç bilmezler ki il içinde bile 2-2,5 saatlik mesafede eşlerin olduğunu, böyle ailelerin yaşadığını…
14) Anlayamıyorum! Arası 60 km olan iki ilde yaşayanlar faydalanabiliyor; bizim aramızdaki 190 km görmezden geliniyor!
15) Eşlerimizle ne zaman aynı evi paylaşacağız? Bıktım artık! Hafta sonundan hafta sonuna görüşüyoruz. Böyle aile mi olur? Şimdi havalar soğuduğu için hafta sonları da görüşemiyoruz! İl içi eş durumu neden unutuluyor anlamış değilim! Eşimle aramızda 120 km var insaf! Her gün bir saat gitmeye bile razıyım, en azından yakın yerlere tayin hakkı doğsun!
16) Eşim ve ben Sivas’ın Zara ile Gemerek ilçelerinde görev yapmaktayız. Malum olduğu üzere her ne kadar aynı il sınırları içerisinde olsak da yaklaşık 200 km (2.5 saat) uzaklıktayız. Bakanlığınızın il dışındaki özür durumuna verdiği tayin hakkını il içi özrü olan öğretmenlere de göstermesini diliyoruz. Aile bütünlüğünün sağlanması ve gelecek nesillerin daha sağlıklı yetişmesi adına mağduriyetlerin giderilmesi gerekmektedir. Sayın Başbakanın belirttiği gibi evimin önüne okul istemiyorum. En azından bu durumda olan öğretmenlerin birbirine daha yakın yerlerde görev yapması için çalışma başlatmanızı istiyorum. Unutulmasın ki Sivas ve Konya gibi yüzölçümü büyük şehirler de aralarında 350-400 km mesafe olan ilçeler ve köyler var bunlar unutulmasın istiyoruz. Kısacası İL İÇİ ÖZRÜ OLANLARA tayin istiyoruz.
17) Ben de ağustos ayında eş durumundan yerleşemedim. 3 aylık bebeğim var. 150 km uzaklıkta ilçe. İlin en ücra köşesinde ve mahrumiyet bölgesinde. Kaloriferli bir apartman var; ama orası da dolu, boş daire yok. Öğretmen evi de aynen öyle. Biz mağdur değiliz ama işte…
18) Evimle okulumun arası 150 km. Mecburen ev tutmak zorunda kaldım. Kiram 400 tl, yakıt 250 tl yeme içme 300 tl. Çarp 2’yle… Hafta sonları git gel, en az 300 tl desek maaşım il içi mağduru olduğum için uçup gidiyor. Bunlar maddi boyutu.. Manevi boyutu ise iki ayrı ev, iki ayrı yaşam. Nerde aile bütünlüğü? 15 yıllık öğretmenim ve artık fedakarlık yapmak istemiyorum. Bunun adı fedakarlık değil hak gaspıdır. Yoruldum artık 3 yıldır görmezden gelinmekten!
19) Ben Erzurum’un Karayazı ilçesinin bir köyünde çalışıyorum. Atandığımda bebeğim 8 aylıktı, şimdi 2 yaşında ve bana “nene” diyor. Çocuğum için şapkadan çıkan tavşan gibiyim. Eşim deseniz kendi kendine yetmeye çalışıyor, iş yükü çok ağır. Annecağızım babamı bırakıp dinlenmesi gereken yaşlarında torun bakmaya başka bir ile geldi. Bizde iki ailenin düzeni bozuldu. Ben yaşadığım zorlukları anlatmıyorum bile. Terör yok derler, köylü teröriste “terörist” dediğimiz için üstümüze yürüyor, kapımızın önünde ayak izleri ile uğraşıyoruz. Telefon çekmiyor, çığ düşüyor, yol kapanıyor, elektrik gidiyor, bazen bir hafta gelmiyor… Bunlara yine katlanırım; ama aile olmayı unuttum. Yemeğimi yapıp akşam eşimle çocuğumla yemek istiyorum. Çok mu? Allah yardımcımız olsun…
20) Mağduriyetimizi anlatmaya nereden başlayacağımı inan bilemiyorum. Öyle bir noktaya vardı ki işler, artık başımıza ne gelecek korkusuyla uyanıyoruz. Yaptığımız hiçbir işten zevk alamıyoruz. Bir söz vardır ya “Marifet iltifata tabidir.” diye. Öğretmenler artık hiçbir şekilde takdir görmüyor, bir de üstüne ağır ithamlarda bulunuluyor. Cami avlusundaki yem bekleyen güvercinlere benzetilerek verdiği emekler ve yaptığı fedakarlıklar görmezden geliniyor. Keşke avludaki güvercinler kadar hür olsak da haklarımızı rahatça kullanabilsek... “Bu hakkımız da elimizden alınır, hakkımızı kötüye kullandığımız düşünülür.” diye hiçbir şey yapamıyoruz. Özlük haklarımızı elimizden alınıp sonra lütufmuş gibi sunulmasından bunaldık artık. 2011’de Van Erciş’e atandım. Orda da sizin de bildiğiniz gibi 7.2 depremiyle maddi manevi büyük bir yıkım yaşadık...Enkaz altından çıkıp sınıflara koştuk... Öğrencilerimize bizden, bize de öğrencilerimizden başka kimse destek olmadı. O yılın hafta sonu ve yarıyıl tatili de dahil bütün tatillerimizden feragat ettik. Ailemizi koca bir yıl görememe pahasına da olsa her an ölümle burun buruna geldiğimiz, hiçbir şekilde can güvenliğimizin olmadığı bir yerde; evsiz, parksız soğuk kış şartlarıyla öğrencilerimizle o koca enkazı kaldırdık. Bundan hiçbir zaman gocunmadım; ancak insanın zoruna giden bütüüün bunların görmezden gelinip öğretmene yürürlükte verilmiş; ancak gerçekte verilmemiş halka da verilmiş gibi gösterilen haklarının kullandırılmaması. Ömer Dinçer bizi oraya resmen çivi gibi çaktı.. Hiçbir hakkımızı kullanamadık. Deprem tayini isteyen arkadaşlarımdan 24 saat enkaz altında kalma belgesi istediler... Hiç abartmıyorum, enkaz altında 20 saat kaldım diye tayini kaçıran ve üzülen, keşke 4 saat daha kalsaydım diye ölümüne dua eden arkadaşlarım oldu.” El insaf, minel vicdan.” diyorum. Eşim Erzurum’un Oltu ilçesinin bir köyünde öğretmen. 2012’nin yaz ayında asker olduğu için ağustos eş özrüne başvuramadı. Dolayısıyla ben başvurdum; ama Erzurum gibi bir ilde, “Bütün ücra köşelerinde dahi sınıf öğretmenliğinde açık yok.” dediler. Ben de “Şubatta özür grubu ataması olmayacak.” açıklamasıyla “Seneye ne olur ne olmaz, zaten sınıf öğretmenleri norm fazlası ve bütün illerde fazlalık var, daha birkaç yıl yer açılmaz.” diye düşünerek alan değişikliğiyle Erzurum’un Aşkale ilçesine atandım. Eşimle aramızda 170 km var ve sadece hafta sonları Oltu’ya gidiyorum... Benim durumumda ve daha kötü durumda olan nice öğretmenler var. Bu yıl şubatta özür grubu ataması olacak denilince dünya başıma yıkıldı. Çünkü alanımı değiştirdim ve bilmediğim bu alanda başarılı olduğumu düşünmüyorum . Belki alanımıza geçirirler ümidiyle kılavuzu açıyorum; ama öğreniyorum ki memurluğa geçenlere hak var, bize yook! Bir kez daha vuruluyorum… “Belki il içinden alan değiştirmeden başvurabiliriz.” diye ümit ediyorum ve malesef bir kez daha vuruluyorum… Artık hiçbir ümidim, hiçbir inancım, hiçbir çıkış yolum kalmadı. İnterneti açtığımda “Neremizden vurulacağız?” endişesiyle açıyoruz…
21) Ordu’nun Akkuş ilçesinde Salman beldesinde çalışıyorum. Eşim Akkuş merkezde. Ordu kırsalını, özellikle de Akkuş’u bilenler ne kadar dağlık olduğunu ve 6 ay kar olduğunu bilir. Salman-Akkuş yolu tam bir dere yolu. Gidiş-geliş yapmaya çalıştım, haftada bir sanayideyim. Maaşım zaten petrole ipotekli. İki sefer kaza yaptım ve 2 metre karda yolda kaldım. Eşim hamile… Aklım onda… Nasıl verimli olurum? Bir de ilçe merkezinde şu vakte kadar ücretli çalıştırdılar. Dilekçe verdim, İlçe Milli Eğitim Müdürü’ne yalvardım(!); ama görevlendirme bile yaptıramadım. Şu an o boşluk da il dışından gelenlerle dolacak. Ne yaparım bilmiyorum. Yolda hala kar var.. İnanmayan sadece Akkuş’u araştırsın yeter...
22) Benim eşim de Mut’ta. Ben Yenice’de çalışıyorum. Mersin’i bilenler varsa anlar… Aramızda 260 km var. Bu mu aile düzeni? Bu mu aile bütünlüğü? İşimiz var evet ki o işi bulmak için çok badireler atlattık, emin olun kimse babasının hayrına bir yere gelmiyor. İstisnalar hariç….İl içi özür durumu gözetilmelidir…Aileler ayrı kalmamalıdır... Sağlıktan dolayı mağdur olanlar da mağdur olmamalıdır… Bu doğal ve masumane bir istektir… Saygılar..
23) Doğuda bile ayrıyız. Bırakın ailemin yanında olmayı,doğuda kalmaya razıyız; fakat aramızda 150 km’lik yol var. Allah bu durumu da kimseye yaşatmasın; ama yaşıyoruz birçoğumuz.
24) Benim eşim re’sen atamayla Mersin Tarsus’tan Gülnar Kuskan’a atandı. Sınıf öğretmeni, puanı 80. Kuskan ulaşımı çok zor bir yer. Sadece hafta sonları görüşebiliyoruz.
25) İl içi özür grubu tayinleri hem öğrenciler hem de öğretmenler için bir an önce yapılmalı. Sayın bakanın bu kadar mağduriyet oluşturan bir konuyu görmezlikten gelmesi eğitimin kalitesini de düşürür. İnsanlar eşlerinden, çocuklarından uzakta görev yapıyor. Ne kadar verim alınabilir ki bu durumda? Eminim ki öğretmenlerimiz buna rağmen ellerinden geleni yapıyorlardır; ama onları mağdur etmemek görevi de sayın bakanın...
26) Ben de 160 km gidiş-geliş yapıyorum. Günlük problem, herkesin problemi… Ailelerinden ayrı olan kişi sayısı çok yüksek. Sayın başbakan 3 çocuktan, aile birliğinden, boşanmaların çokluğundan bahseder; ama bu yolların ayırdığı ailelerimize hiç kimse ilgi göstermez.
27) Ben de eşimden ayrıyım. Benim okulun gidiş-gelişi var ama yol 2 saat sürüyor. 2 saat git, 2 saat gel… Eşim de tam tersi yönde bir ilçeye gidiş-geliş yapıyor. Maaşımızın yarısı ulaşımdan dolayı gidiyor. Ben mantıklı bir sebep istiyorum il içinin olmaması için… Neden var olan haklar tek tek elimizden alınıyor? İl emriydi ilçe emriydi il içi atamaydı öğrenim özrüydü… Neden elimizden alınıyor?..
28) Eşimin çalıştığı yer ile ikamet ettiğimiz yer arası 110 km uzaklıkta. Çalıştığı yerde ne barınak imkanı ne de gidiş-geliş yapma imkanı var. İki tane çocuğumuz var. Birisi 4,5 diğeri 3 yaşında. Ben şehir merkezindeyim, eşim ilçede. Ücretsiz izinle devam etmeyi düşünüyoruz. Hal böyle olacağına il içi özür durumu ataması yapılsaydı hiç olmazsa görevini ifa ederdi. Hem devlet hem biz kazanmış olurduk...
29) İl içi olup eşiyle bir arada olamayan onlarca insan tanıyorum sadece bu şehirde. Diğer şehirleri hesaba varın siz katın. Zorluklar mutsuzluklar getiriyor haliyle… Mutsuzluk da verimsizlik…
30) Biz eşimizle aynı ildeyiz aramızda 76 km’lik bir mesafe var. Her gün 152 km yol yapıyorum. Ne güzel değil mi aynı ildeyiz!.. Biz hiç mi hiç mağdur değiliz!
31) Ben de 150 km yol yapıyorum, sizi çok iyi anlıyorum. Benim aylık 1000 tl yola gidiyor. Günde git gel 6 araç değiştiriyorum. Sırf yuvamın düzeni bozulmasın diye… Benden düşük puanı olanlar merkezde keyif çatıyor…BEN DE HAKKIMI HELAL ETMİYORUM.
32) Bazı iller arası 25-30 km iken bazı il içerisinde yerlerin arası 180 km. Benim görev yaptığım yer merkeze yani eşimin bulunduğu yere uzaklığı 180 km. Yani bu iller arası atamanın kriteri ne? Ben iller arası uzaklıktan daha uzağım aynı il içinde…Bu adalet mi yani?
İl sınırı dikkate alınıyor, ben 55 km güneyde değil de 55 km doğuda olsaydım özür gurubuna başvurabiliyordum…İl içi olunca mesele kapıda okul istemeye geliyormuş demek ki!!!
33) Ben eşime 24 km uzaklıkta bir beldedeyim. Doğu Karadeniz’deyim. Ulaşım çok kötü, geliş-gidiş yapamıyorum. Kilometre olarak az olsa da varın görün ki yol şartları süründürüyor… Mesafeden ziyade geliş-gidiş yapamamak insanı yoruyor...
34) Tabi ki il dışından atanamayanlar eşlerine kavuşmalıdır, buna itirazımız yok; ancak il içi mağdurları da düşünülmelidir. Çoğu öğretmen arkadaş sabahın köründe kalkıp kilometrelerce(bazı yerler arasındaki mesafe 200-250 km’yi buluyor.)yol kat ediyor.Uykusuz ve yorgun bir şekilde derslere giriyorlar, normalde göstereceği performansın % 50 sini ancak sergiliyorlar. Tabi bunlar gene şanslı olanlar… Çoğu ise gidiş geliş yapamadığı için eşinden ayrı yerde yaşıyor. Her gün 200 km gidip gelen bir il içi mağduru olarak umuyorum ki sayın bakanımız sesimizi duyar ve eğitim kalitesinin arttırılması amacıyla bir adım atar…
35) Ben eş durumundan ağustos ayında Çankırı’dan Aksaray’a geldim. İlçemde boş norm olmadığı için 150 km uzaktaki başka ilçeye atandım. benim için değişen ne oldu? yol 300 km’den 150 km’ye düştü. Özür yine özür, haftada bir geliş gidiş yapıyorum.
36) Evime gün içinde geliş-gidiş yapmak mı :(( Eşim bulunduğu yerden geliş-gidiş yapamıyor. araç günün belli saatlerinde var. O saatlerde de eşim derste. Dolayısıyla ancak hafta sonu kendi aracımızla geliyor yanıma. Hafta içi de arabamızla geliş-gidiş yapsa maaşımız yola gidecek. Zaten aldığımız ücret belli…
37) Eşim Aydın Didim’den eş özrü durumundan Turgutlu’ya geldi. Norm kadro fazlası durumuna düştüğünden Selendi ilçesinin bir köyüne atandı. 180 km’den geldik, 165 km uzağa gitti. Yol şartları dikkate alındığında eşimin eş durumundan önceki yerine daha kısa zamanda gidiyordum. Tayin yaparak bizi birbirimizden biraz daha uzaklaştırdılar. Trajedi ötesi. Eşimin bulunduğu ilçeye gidiş geliş yapmanın imkanı yok. Aynı ilde, ayrı evlerdeyiz…
38) Ben her gün 1.5 saat gidiş bir buçuk saat geliş olmak üzere 3 saat yolculuk yapıyorum. Üstelik aktarma yaparak gidiyorum. Bayan olmak daha da zorlaştırıyor bu yolculuğu. Geç saatlerde evime gelmek bana çok dokunuyor. Öğlenciyim; sabah 9:15’te evden çıkıp akşam 6.00’da evde oluyorum. Fakat bulunduğum il Mardin ve hava 4.00 olmadan kararıyor. Bu yüzden çocuk düşünemiyoruz. İki senedir rezillik çekiyoruz, hayatımızı erteliyoruz…
39) Benim okulum evimin bulunduğu ilden 2 saat uzaklıktaki ilçesinden 1 saat uzaklıktaki köyünde. Toplamda 3 saat . Gidiş geliş imkansız olduğu için evime hafta sonları geliyorum ve 4 yaşındaki oğluma babası bakıyor.
40) Okul İstanbul Anadolu yakası Halkalı, ev ve eşin işi Çekmeköy. 2 ay git-gel yapayım dedim, aracımla ama maaşı benzine verdim. Toplu taşımanın zaman ve para açısından avantajı yoktu. Dönüş mesai bitimi olduğundan trafik nedeniyle 3.5 -4 saate kadar sürdü eve ölü gibi geldim eve. 10 aylık kızıma ayıracak ne vaktim ne de enerjim kalıyordu. Annesi uzun saatler yanında olmayınca emmeyi de bıraktı. En sonunda istemeye istemeye ücretsiz izne ayrıldım. Her türlü görevlendirme çabasını sarf ettim; ama sonuçsuz kaldı.
41) İl içinde özür gurubu ataması olması için desteğinizi bekliyoruz. İl içi ve il dışı atamalar aynı anda yapılmalıdır. Puanı yüksek olan atanmalıdır. Eğer il dışı önce yapılırsa yapılan atamamın bir önemi kalmayacak; çünkü bazı ilçelerdeki birçok okul dolacaktır. Ben ve eşim 8 yıl doğuda mahrumiyet bulunan bir köyde görev yaptıktan sonra memlekete tayin istedik. Aramızda 50 km var, büyük sıkıntı çekiyoruz. Doğuda görev yaptığımız o mahrum köyü arar olduk. Şimdi il dışı atamalar yapılırsa eşimin 210 puanı var ve büyük ihtimalle 20-30 puanlı yeni göreve başlayan öğretmenlerin doldurduğu okullara gelemeyecek. 8 yıldır doğuda, 2 yıldır da memleketimizde sürünüyoruz. Daha kaç 10 yıllar sürünmemiz gerekiyor?
42) 8 sene önce Erzurum ilinde sözleşmeli sınıf öğretmeni olarak göreve başladım.1 yıl ne zorluklarla çalıştım…Sonra yine yalvar yakar sözleşmeli öğretmenlere özür grubu ataması yaptırdık. Bolu ili Mudurnu ilçesine atanan kadrolulara merkez, merkez köy açılırken bize ücra ilçeler açıldı.7 yıldır da hiçbir şekilde merkeze gelemedim. Sözleşmeliyken merkezi açmadılar, kadroya geçince de 2 yıldır norm fazlası var diye, onları eritmek için atama yapmadılar. Sözde sıraları çalıştırdılar, koskoca Bolu ilinde 3 kişi atadılar.7 yıldır her gün 4 saat yollardayım.Yollarda karşı karşıya gelmediğimiz tehlike kalmadı.Hamile hamile ne kazalar atlattık. Çocuğum oldu, çocuğumun yüzünü akşamdan akşama görüyorum. Evim benim için otelden ibaret. Her dönem bir umut diyorum; ama artık umutlarım hayal kırıklığına dönüştü. Biz de insanız bize de yazık...
43) Çalıştığım yer dağlık olduğu için gidiş-geliş yapamıyorum. Ancak hafta sonları eşimin yanına gidebiliyorum. Kar yağıp da yollar kapanmadığı sürece.. Çocuğum yok, olmasını çok istiyorum. Lakin 2 senedir bekliyoruz çocuk için… Tedavi olmam gerekiyor; ama eşimle ayrı yaşadığımızdan tedavi olamıyorum. 3 çocuk diye her yerde söylüyor Başbakanımız… “1 çocuk iflas, 2 çocuk iflas, 3 çocuk yerinde saymaktır.” diyor... Ben sayelerinde iflas seviyesine bile gelemedim. Üç senedir eşimin bulunduğu yere gelemedim.. Oldu ki yazın özür durumundan eşimin yanına geldim. 1 sene sonra eşim zorunlu tayin olacak uzman jandarma olduğu için ve ben aynı şeyleri defalarca yaşayacağım. Aile olmaya hakkım yok mu benim? İl içi tayin her özür grubu atamalarında yapılmalıdır. Aile bütünlüğümüzü engellemek hangi kitaba yazar? Sorarım... Anayasamız aile bütünlüğüne önem verirken sizler bu konuda nasıl bu kadar kayıtsız ve acımasız oluyorsunuz anlamıyorum… Aileniz yok mu? Onlarsız yaşamayı göze alabilir misiniz, bir sorun kendinize… Biraz vicdanınız varsa bir kulak verin bakın ne diyor... ANLAYIN artık bizi...
44) Ben Bitlis-Tatvan’da; eşim Bitlis merkez köyde çalışıyoruz. Kış şartları malum… Belediye başkanının bile “karın başkenti” dediği yerde her gün 60 km yol gidip geliyoruz. Doğuda öğretmen ihtiyacı olduğu söylenen ve Milli Eğitim Bakanın “Eşler isterse doğuda birleştiririz.” dediği yerde 2 yıldır bir araya gelemiyoruz. Lütfen artık il içi eş durumu ataması yapılsın...
45) Sabah saat 05.00 kalkış. Yarım saat içinde hazırlık ve 05.45’te servisle 1saat 45dk 110 km yol… Her geçen gün “Bugün de bitti!” düşüncesi... Okula vardığımda kahvaltı yapmama imkan yok, aç karnına derse gir. Öğlen bütün öğretmenler evlerine, ben kantin olduğu tartışılacak bir yerde ne olduğu belli olmayan ince sucuklu çeyrek tostla 4 ay 20 gün geçirdim. Dersler öyle ya da böyle geçti. Eve dönüş süreci başlar, minibüs gelmez; gelse dolu gelir. Ayakta giderim, akşam namazına ancak yetişirim... Toplamda ilk dönem gel-git 2.500 tl yatırdım minibüslere... Maddiyat değil de manevi açıdan çok yıpranıyoruz. Evde sürekli yorgunluk, gece yarısı kalkacak olmanın verdiği gerginlik, beraberinde huzursuzluklar vs. Allah yar ve yardımcımız olsun…
46) 7 yıldır Korgan Tepealan’da görev yapıyorduk. İkimiz birden il içi tayin istedik. Benim tayinim Çaybaşı-İlküvez-Çakıllı İlkokulu’na çıktı, eşimin (Özlem Turhan’ın) tayini çıkmadı. Eş durumu tayinlerinde “İlinizde branşınızda boş kadro bulunmamaktadır.” ibaresiyle karşılaştık. Eş durumu için tayin isteyemedik. İl İçi alan değişikliği ile ilgili olarak yan alanımız bulunmadığı için sadece teknoloji tasarım öğretmenliğine geçmek için başvuruda bulunduk. Ancak puan yetersizliğinden dolayı atamamız gerçekleşmedi. Şu anda eşim Ordu Korgan Tepealan’da çalışıyor, ben ise Ordu Çaybaşı İlküvez’de görev yapıyorum. İki okul arasında yaklaşık olarak 130 km mesafe bulunuyor. Gidiş-geliş imkânı bulunmuyor. Sadece hafta sonları görüşebiliyoruz. Ayaz isminde 11 aylık bir erkek bebeğimiz var. Bebeğimiz babasından ayrı büyüyor. Kar yağdığında yollar kapanıyor ve uzun süre aileme ulaşamıyorum. Bebeğe bakacak bakıcı bulmakta zorlanıyoruz. Çok mağdur durumdayız. Aile bütünlüğümüz bozulmuş durumda. Eşimden ve bebeğimden ayrı olmak beni çok üzüyor. Ordu İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile yapılan görüşmelerde görevlendirme yapılamayacağı tarafımıza söylendi. 2013 Şubat ayında il içi eş durumu ataması yapılarak mağduriyetimizin giderilmesi için çalışmalarınızı bekliyoruz. Yapılan her türlü çalışmanın duacısı oluruz.
47) 5 yıl Muş'un en ücra köşelerinde ben ve eşim görev yaptıktan sonra eşim iller arası tayin; ben de özür grubu tayini ile 2010'da Aksaray'a geldik. Eşim merkezde Türkçe Öğretmeni; ben ise ile 70km olan bir ilçenin köyündeyim. Okulum ilçeye 30km kadar sürüyor. Geliş-gidiş tam bir işkence .Yanımda çalışan arkadaş Konya'dan git-gel yapmasına rağmen benden daha az yol gitmekte. Küçük de bir bebeğimiz var. 9 aylık oldu garibim.Bu oradaki 3.yılım.Ben her gün sabah 5.00'te kalkıp ona süt sağmak zorundayım. Sonra düş yollara...1.5 saat yol gittikten sonra okuluma ulaşıyorum. Uykusuz, yorgun, kahvaltı yapacak vakit bulamadan öğrencilerimle gücümün son zerresine kadar ilgileniyorum. Sonra araba bekle 1 saat ...Derken dönüş yolu ....Eve geldiğimde koştur yemekti, öğrencilere hazırlıktı, bebeğimin sütüydü… derken saat 1 oluyor .Tabi ben bu arada oğluşumu 2 saat görüyorum ve ilgilenmeye çalışıyorum. Ona da ilgi denirse.. Sonra aynı çile tekrar... Hep şükretmeye çalışıyorum halime; ama artık bunu yapacak ne gücüm kaldı ne de takatim.. Bebeğimi bakıcıya bırakıp ağlayarak merdivenleri inişimin sona ereceği günü beklemek istemiyorum artık.... O gün gelsin lütfen L
48) 130 km Şırnak İdil- Şırnak Uludere ilçeler arası direkt araç yok. Aktarmalı dahi olsa günde 1 defa var, o da sabah 7.00’de. Başka araç yok. O saatte de mayın taraması oluyor (tehlikeli). Her gün başka bir çatışma var. Eşimin bir bayan olarak bu şartlarda gidip gelmesi kanıma dokunuyor…Eşim Şırnak/Uludere - kendim Şırnak/İdil... Bakalım ne zaman mayın patlayacak yollarda... 3,5 saatten fazla yol var ama araç yok. Gece gündüz operasyon var. Her gün patlama… 10 dakikada bir askeri çevirme.... Bu durumdan şikayetçi olmaktan öte, can güvenliğimizden öte… Benim canımı sıkan nokta hakkımız olan tayini alamamak. Doğudan batıya kaçış olsa, forumda dert yansak evde batıya kaçamadım diye üzelsem, yine koymayacak. Ama devletin dahi haberi olmadığı yerden yine devletin dahi haberi olmadığı başka bir yere geçmek isteme durumu var. Kaçış durumu da değil. O yerlerde başımıza bir iş gelse kimsenin haberi yok…Aynı zamanda da eşimi norm fazlası durumundan ötürü Uludere merkezden Gülyazı beldesine gönderecekler. İdil'e alamıyorlar ama oraya göndermeyi biliyorlar…
49) Sabah saat 7.15’te evden çıkıyorum, akşam saat 18.30’da evde oluyorum. 10 aylık bir bebeğim var. Okula başladığımda 6 aylıktı; bu yolculuk dolayısıyla bebeğimi emzirmeyi bıraktım. Sayın başbakan 3 çocuk ve anne sütü önerisinde bulunuyor; ancak eğitime yıllarını vermiş biz öğretmenler bile bu kadar çile çekiyoruz. Gittiğim yer evime 65 km uzaklıkta ve önce iki otobüsle öğretmen servisine, sonra da 1 saatlik yolculukla köye gidiyorum. İdarecilerimin anlayışsızlığı nedeniyle ve gittiğim yerde sadece 1.00, 3.00, 5.00’ te otobüs olduğundan, çocuğum hastalandığında onu doktora götüreyim sonra da işe gideyim şansım bile yok. Eşim asker; nöbetleri oluyor, çoğu zaman kendi kendime boğuşuyorum bu zorluklarla. Aklımdan geçen bir tek cümle var: BUNUN İÇİN Mİ OKUDUM?
50) Bursa’nın Yıldırım ilçesinde görev yapıyorum. Eşim Orhaneli ilçesinde. Aramızda 70 km var. Ama özel araç olmadığı için saatte 70 km gidemiyoruz tabi ki. Trafik de var. Bu sebepten ortada bir ilçede ev tuttuk, eşim Orhaneli’ye 1 saatte, ben Yıldırım’a 1 saat 15 dk’da gidiyoruz. Her gün 3 vesait değiştiriyorum. Bu da yetmezmiş gibi gittiğim okul Bursa’nın kötü bir yerinde, belki duymuşsunuzdur, yaklaşık 2 ay önce çatışma çıktı ve okulumun 1 sokak ötesinde 1 kişi öldürüldü. Bu da yetmezmiş gibi yaklaşık bir aydır öğretmen eksikliğinden aynı ilçenin şartları daha kötü bir okuluna görevlendirildim. Rehber öğretmen olduğum için görevlendirildiğim okul da ilkokul-ortaokul bir arada olan eski bir ilköğretim okulu. Yani şu an 3 okulda çalışıyorum. Hiçbir atamada da açmıyorlar bu boş okulları. Öğretmen olmadığı için şu an 3 okulda görevliyim, hiç verimli olamıyorum böyle olunca da. Yol zaten yıpratıyor, bir de gittiğim okullar da iç karartıcı maalesef. Eşimin ilçesinde 4+4+4 öncesi bir sürü açık vardı. Rehber öğretmenim ve okul mevcudu belli bir sayının altına düşünce rehber öğretmen normu oluşmuyor. Önceden rehber öğretmeni normu olan okullar ilkokul-ortaokul olarak ikiye ayrıldığı için mevcutları düşmüş gibi oldu ve normlar kalktı ortadan.
51) İstanbul'da öğretmenim. Evimiz Büyükçekmece'de ve kayınpederime ait. 2 yıl önce eşimin yanına gelmek için tayin istediğimde Büyükçekmece'de açık olmadığı için Avcılar ilçesini yazmak zorunda kaldım. Ama yazdığım okul Avcılar'dan çok Başakşehir'e yakınmış. Evime 2 saat uzaklıkta ve ben tam 2 yıldır sabah 5.00'te yollara düşüyorum. Gidiş-dönüş 4 saat sürüyor. Okulumda ikili öğretim olduğundan ders 6.50'de başlıyor. Eşim Büyükçekmece'de bir büroda çalışıyor ve işe 8'de başlamasına rağmen her sabah 5.00'te kalkıp beni otobüs durağına bırakıyor. 3 araç değiştirerek okuluma varıyorum. Resmen gece yarısı uyanmama rağmen trafik olduğu zaman ilk 2 derse kesinlikle yetişemiyorum! İstanbul’a kar yağdığı bir gün okuluma 4 saatte gidip evime 6 saatte döndüm! Geçen yıl şubatta bakanımız sadece il dışı tayin yaptı, bizi göz ardı etti. Bu şubatta umutluyduk ama yine aynı hüsran…
52) Dün gece oturdum, saatlerce ağladım. Çalıştığım yer evime iki saat uzaklıkta. İki yıllık evliyim, evliliğimin ne tadı kaldı ne tuzu. Sabah hava aydınlanmadan çıkıp akşamın karanlığında evime dönüyorum. Onca yorgunluğun üstüne evimin işini mi yapayım, yemek mi yapayım, eşimle mi ilgileneyim? Çocuk bile düşünemiyorum, 30 yaşına geldim. Ne yapayım ben şimdi, boşanayım mı? Daha ne kadar dayanayım buna? Beni, yuvamı bu durumdan kurtarın artık…
53) Göz göre göre hakkımız yeniyor...Yukarıda arkadaşın biri evliliğinin tehlikeye girdiğinden bahsetmiş, çok üzüldüm. Bizde de aynı durum söz konusu çünkü…3 yıldır aynı ilde ayrı evlerdeyiz ve bebeğimiz oldu 19 gün önce…Artık ikimizde de sabredecek durum kalmadı...Ben de evliliğimin bitmesinden korkuyorum, çok bunaldık...
54) Aile bütünlüğü ise hepimiz aileyiz.. Aynı il içerisinde kilometrelerce uzaktaki aileler neden görmezden geliniyor?
55) 2 yıldır aynı köyde kalıyorum 120 km, gidiş-geliş imkanı yok, yollar uçurum…
Gidiş-geliş imkanı olsa yine yanmayacağım belki. Yollar uçurum, en az 4 ay yollar kapalı:(
56) 140 km var aramızda ama kimsenin umrunda değiliz :/
57) Her gün 110+110 yani 220 km yol gidiyorum. 2 araba değiştiriyorum okula gitmek için..
58) Bize kesin sesinizi, hafta sonu görüşün diyorlar! 4+4+4 bizim suçumuz mu? Başbakanın hiç umrunda değiliz…Yeter artık, eşimle aramızda 230km mesafe var!
59) Eşimle aramda 150 km var. 2 yıldır tayinle uğraşmaktan bıktık...
60) Ben sınıf öğretmeni değilim; ama il içi eş durumu mağduruyum. Eşimle aramızda 3 saat mesafe var ve ulaşım da yok; ama çoğu kişi yer değiştirdi. İl içini hiç düşünmediler ve yeni evliyim. Bu durumun halledilmesi lazım…
61) Biz mağdurlar hala mağduruz. Senelerdir geçici görevle çalışıyorum. Devlet il dışına verdiği şansı bize de vermeliydi. Herkesten utanır oldum. Her sene başında aynı stres... Herkes “Sen nasıl öğretmensin, kadrolu musun?” diye soruyor. Ellerden utanıyorum artık…
62) Yeter artık bu haksızlık! İl içinde ayrı olanlar neden hiç gündeme gelmiyor, anlamıyorum! Bizim durumumuz sanki güllük gülistanlık… İl dışındakilerin aile bütünlüğü önemli de bizimki neden önemli değil? İl içinde olup da il dışı ayrı olanlardan daha beter durumda çalışan arkadaşlarım var. Onlarınki aile de bizimki aile değil mi?.. Birlik olalım, hakkımızı alalım. Gerekirse bakanlığın önünde yatalım... Bilmeyenler il içinde çalışanların hiçbir problemi yok zannediyor, günlük 160 km yapmanın ne demek olduğunu yaşamayan bilemez...
63) Merkeze 90 km uzakta çalışıyorum. 10 yaşında engelli bir oğlum var. Okulum tam gün. . Merkezde boş kontenjan yok diye tayinim olmuyor, moralim çok bozuk… Her gün 3 saatim yollarda geçiyor. İl dışı mağdur da biz değil miyiz? İl içi özür grubu için boş kontenjanlar açılmalı ve tercih yaptırılmalı.En azından yakın ilçeleri yazabilmeliyiz.
64) Biz de re’sen atamayla mağdur olduk. Her gün 120 km yol gidiyorum. günde 5 saatim yollarda geçiyor. Bir araya gelmekte neden bu kadar zorluk çekiyoruz biz, anlamıyorum.
65) Üvey evlat olduk resmen. Keşke il dışında olsaydım, yüz kere gelmiştim. %90’ı geldi il dışı eş durumlarının. Gelsinler gözüm yok; ama biz de kavuşalım artık…
66) İl içi eş durumuna başvurduk, eşimle aramız 100 km, gidiş geliş yok, bebek var ...Eş durumundan tayin çıkmadı: Sadece eşimin olduğu il merkezini yazabiliyoruz ve il merkezinde de sadece 1 muhtemel kadro açılmıştı. Ona da bizden 4 puan yüksek birisi gitti, diğer yakın ilçeleri(10-20-30 km’ lik ilçeler) boş kadro olduğu halde tercih edemedik ve ne oldu? İl içi alan değişikliğiyle her ilçe yazılabildiği için geldi bize 20 km mesafedeki edebiyat bölümüne sınıf öğretmeni alan değişikliğiyle yerleşti...
67) İl içi eş durumunun çözüm yollarının başında eskiden olduğu gibi tayin istemede mutlaka ildeki tüm yerleri yazma hakkı olmalıdır. Sonuçta kişi eş durumu tayininde 100 km öteye gitmektense 20 km öteye gelir ve isteğiyle yaptığı için de mağduriyeti gider. Bu husus çok önemli. il içi özür grubunun ne farkı var il dışı özürden; arada gidiş-geliş yoksa il içi bazen il dışından bile zor…
68) Allah aşkına yok mu bize de sahip çıkacak bir devlet büyüğü?..Artık her gün 1 yaşa daha yaşlanıyorum…Ne kendimi öğrencilerime verebiliyorum ne de yaşadığım hayattan zevk alıyorum… Rabbim, duy sesimizi!..Senden başka sığınacak dalımız kalmamış çünkü...
69) Kemik yaşım 26; ama sanki 66 yaşında gibi hissediyorum kendimi…Duy sesimizi Allah’ım...
70) Mutsuzum:( İl içi özür grubu mağdurları için de bir kerecik bir çalışma olsa:((
71) Kesinlikle bizimle ilgili bir çalışma yapılmalı, 180 km yol yapıyorum her gün…
72) Her gün 4 saat yol yapıyorum. İl içi özür grubu tayini istiyoruz. Bıktım artık her gün 6 araç değiştirmekten. Yoruldum...
73) Ben de geçen sene il dışından eşimin yanına geldim güya.Önce depo oldum, sonra 80 km ötede bir köye atandım. Evimizi ortadan tuttuk. Eşim de ben de her gün yol gidiyoruz. Eşim 50 km, ben 30km. Hatta benim köye ulaşım yok,kendi arabamla gidiyorum. Kızım da evde ortada kalıyor. Bu nasıl eşinin yanına gelmek?.. Umarım bu tayinleri yapanlar bizim gibi sevdiklerinden ayrı kalmazlar…
74) Ben gidiş-geliş yapmaya razıyım; ama 150 km ve vasıta yok. Ne yapayım dağ başında? Bir de çocuk var…
75) 1 saat 45 dakika git, sabah 5.00’te kalk, aksam 18.00’de eve gel… Adalet mi bu? Bunaldım ve yoruldum. Hele kar kış oldu mu vay halimize! İl dışı tayin isteyeceğim seneye, nasıl olsa il dışından daha rahat gelirim! 20-30 puanla en güzel yerlere geliyorlar, il içindekiler dağ başlarında, ulaşımın zor olduğu ya da olmadığı(!) yerde psikolojileri bozuluyor. Acaba sesimizi duyacak birileri var mıdır?
76) Benim okulum da ilçe merkezine uzak ve küçük bir bebeğim var. Anne sütü ile besleniyor, gidiş-gelişim imkansız, bu yüzden heyet raporu aldım; ama son 10 günüm kaldı L
77) Her gün 260 km yol… Sabah 10.00’da çık, akşam 9.00’da eve gel… Hak mı bu?
78) Evime 100 km olan bir okulda çalışıyordum; şimdi 130 km olan bir okula verdiler. Norm fazlasıyım kadromun bulunduğu okulda. “Yarın gel, başla.” diyorlar. Ben ne yapacağım, ne yapmalıyım? Ne olur yardım edin, ağlamaktan yoruldum…
79) Ben ne 5 yıllığım ne de bebeğim var. Ama geçen sene merkezde yer yok diye re’sen atadılar 180 km uzağa. Ücretsiz izin almak zorunda kalacağım…
80) İl içi neden görmezden geliniyor? Eşimle aramda 185 km mesafe var ve doğru düzgün araç da yok. 3 araç değiştirmeniz lazım. Köy, ilçeye 30 km ve araç yok. Ne yapalım şimdi? Aile bütünlüğünün hiç mi önemi yok? Paramparça olmuş öğretmenler varken ortada, verim beklemek insafsızlık değil mi?
81) Ben Ankara'da yaşıyorum. Okul Öncesi Öğretmeni olarak Mamak'ta görev yapıyorum ve Eryaman'da oturuyorum. Günde yaklaşık 4 saat yol gidip geliyorum.
82) Ankara/ Polatlı’da öğretmenim.3 yıldır Polatlı’dan merkeze geliş- gidiş yapıyorum. Günde 200 km ve toplamda gel git 8 vasıta. Yorgunum…
83) Lütfen Allah rızası için bir şeyler yapsınlar! Hamileyim ve kış geldi... Eşimden 200 km uzaktayım. Başıma bir şey gelse eşim yanıma gelemeyebilir, kar yağdığında yollar kapanıyor L
84) Ben de eşimden 200 km uzaktayım. İki çocuğum var, çocuklarım hafta içi “baba baba” diye sayıklıyorlar. Psikolojim bozuldu, uyku haram oldu, huzursuzum...
85) 11 yıllık öğretmenim. 5 yıl Erzurum'un en kötü yerinde çalıştım. 6 yıldır Isparta’nın bir köyündeyim ve günde140 km yol gidiyorum. 176 puanım var. Her gün eve ölü gibi geliyorum. Burada da düşük puanlı norm kadro fazlaları merkeze geldi(!)
86) Ola ki Milli Eğitim’den bunu okuyan olursa duysunlar ki: 5.yılımı çalışıyorum eşimden uzakta, kızımla. Edirne içinde bir türlü yer değiştiremedim. İl içi mağduruyum. Enez’den bir türlü gidemedim. Eşim merkezde öğretim görevlisi. Kaç türlü tayin istedim, olmadı gitti. DAHA NE KADAR AYRI YAŞAYACAĞIZ? KIZIM AİLE KAVRAMINI HİÇBİR ZAMAN ÖĞRENEMEYECEK Mİ?
87) Sesimizi duyan oluyor da kimsenin işine gelmiyor galiba. Ortada bir sorun var, çözümü de çok kolay; ama kimse taşın altına elini sokmuyor. Bizler eşlerimizden ve çocuklarımızdan ayrı bir şekilde çalışıyoruz. İl dışındaki öğretmenlerle hiçbir farkımız yok. İl dışından eş durumu bekleyen arkadaşlar bile bizlerin durumunu çok görürken, MEB’in çok görmesi mi fazla? “Keşke aynı ilde olsak da, farklı yerlerde çalışmaya razıyız.” diyorlar. Ama bizim durumumuza düştüklerinde iş işten çoktan geçmiş olacak. Bizi anlayacaklar ama…
88) Ne olur bitsin hafta sonu eşine kavuşmak, hafta içi ayrı kalmak… Evinden,sıcak yuvandan, evladından... Bunlar kolay değil… Allah rızası için hükümetimiz bir şeyler yapsın...Kış da geldi, yollar karlı buzlu...Ne yollar, ne dağlar izin verecek kavuşmamıza... Aynı ilde olmamıza rağmen 200 km uzaklık....6 saatte ancak varabiliyorum... Yazık bize, bizim durumda olanlara...
89) Her gün 150 km gidip gelmek, taksiye minibüse maaşının yarısını bırakmak, daha da önemlisi çocuğundan, ailenden uzakta olmak… Biz sesimizi duyurmazsak kimsenin bizi duyacağı göreceği, düşüneceği yok… 3 aydır gidip geliyoruz, görevlendirme yapmıyorlar. Ne çektiğimizi bilmiyorlar… Sabahın 5.30’unda sokaklarda olan biziz. “İşine gelirse…” mantığı kuran da sebebiyet verenler… Utanıyorum komşuma, akrabama “Ben bu şekilde çalışıyorum.” demeye. Açıklayamıyorum insanlara... Mantığın bittiği yer burası oluyor. Allah yardımcımız olsun!
90) Biz 3 yıldır evliyiz. Ben ilk Elazığ’a atandığımda eşim Erzurum’daydı. 2 yıl orada kaldım. Daha sonra sözleşmeden kadroya geçtim, tayinimi Erzurum ilçesine istedim .Tam buluştuk derken eşim Siirt’e atandı ve 1 yıl orada kaldı. “Evet, bu sefer olacak.” dedik, il emrini kaldırdılar. Eşim alan değiştirerek gelebildi Erzurum merkeze; ancak yine birleşemedik. Her hafta sonu gelemiyor, 2,5 saatlik yol, kar kış, yollar malum… En kötüsü de kızım babasını çok özlüyor, geldiği hafta sonları çocuğun psikolojisi o kadar değişik ki... Sabah babası gidince bütün odaları arıyor, "Baba yeyede anne?..diyerek…. Bizi bu hale getirenlere “insaf!” diyorum artık...
91) Ben şubat 2012’de Malatya’nın ilçesine atandım. Matematik öğretmeniyim. Eşim polis. Eşim eş durumundan Malatya merkeze geldi, çevik kuvvet olduğu için ilçeye vermediler. Şimdi ben her gün ilçeye gidiş-geliş yapıyorum. İlçe, merkeze 110 km uzaklıkta bir yer...
92) Resmen hakkımız yeniyor. Bırakın kimin puanı yüksekse o atansın, ister il içi ister il dışı...Benim eşimle aramda 170 km var. Hamileyim,benimki özür değil mi?.. Hafta sonları geliyordu eşim; ama kar yolları kapattığı için 2 haftadır gelemiyor... Bize yazık değil mi ya? Benim eşim 150 puanla orda sürünürken 30 puanla merkeze geliyorlar…
93) Kaç dönemdir tayin isteyemiyoruz...185 km aynı şehir ayrı hayatlar...
94) İle gelmek istemiyoruz, beraber olabileceğimiz ilçelere gelmek istiyoruz. Aile bütünlüğümüz kalmadı... Hafta sonları 200 km uzaktaki ailemle kavuşabiliyorum.
95) Allah’ım lütfen il içi de dahil edilsin! Ağustos eş özrüyle eşimin bulunduğu ile atandım; ama bir ilçesine...Her gün 100 km yol gidiyorum. Bulunduğum ilin kış koşulları da ağır...
96) Eşimle aramızdaki mesafe 120 km ve bulunduğumuz ilçelerde araç sıkıntısı var. Gerçekten zor şartlarda mesleğimizi ifa ediyoruz. Tükendim... İnşallah eş özründe il içi mağdurları da göz önünde bulundurulur ve aynı ilçelerde çalışabiliriz.
97) Benim okulum başka bir şehre 30 km. Herkes gitti il dışı ile okuldan, bir ben kaldım…Ne ben gidebildim ne eşim yanıma gelebildi…20-30 puanlarla gittiler eşlerinin yanına:(( Aynı ildeyiz sanki aynı evde yaşayabiliyoruz… 2 sene burnumuzdan geldi. Aramızda 200 km var.
98) İnşallah il içi eş durumu bekleyen öğretmenlerimizin mağduriyeti bir an önce giderilir. Eşimle aramızda 130 km mesafe var. Gidiş-geliş imkanı yok. 10.5 aylık oğlumdan ayrıyım. Her hafta sonu gidip geliyorum.
99) Eylül ayında alan değişikliği yaparak eş durumu atamasıyla eşim bulunduğum vilayete atandı. Ancak aramızdaki mesafe 200 km’yi aşıyor…
100) Sinirlerim bozuldu, çok kötüyüm… Yine mağduruz… 150 km, her gün 5 saat yol, 6 aktarma…Psikolojim bozuldu…
101) Ben 2012 Ağustos eş özrü ile eşimin görev yaptığı yere 130 km uzaklıkta bir okula tayin oldum. O günden beri başıma gelmeyen kalmadı. Vasıta olmadığından haftanın 5 günü(müdürüm de anlayış göstermedi) her gün kendi arabamla gidiş-geliş 260 km yol yapıyorum. Bu gidiş-gelişler bana maddi olarak maaşımın yarısından fazlasının kaybına sebep oluyor. Aracı sürekli bakıma sokma zorunluluğu… Geçirdiğim ve atlattığım kazaları saymıyorum bile…
102) Ben de her gün 250 km yol gidiyorum. Maddi olarak zaten çöküntü içindeyim...Ne yapmaya çalıştıklarını hala anlamış değilim. Önceki senelerde yapılan şeyler neden bu sene yapılamıyor!!! Ne olacak halimiz?
103) Ben de il içi mağduruyum. İl emrinden çok uzak yere atandım. Eşim Manisa merkezde (öğretmen değil), ben Kırkağaç’ın köyünde… 2 yıldır idare ediyoruz; ama nereye kadar sürecek bu perişanlık bilmiyorum. Tayin hakkımızın bile olmaması çilemizi daha da çekilmez hale getiriyor…
104) 2 yıl önce depoda iken re’sen ilçeye atandı eşim. Bebeğimiz var ve her gün 200 km yol gidiyor. Bir de geçenlerde il içinde üstü kapalı yer değiştirmeler olduğunu duyduk. Gidip sordum il MEM'e. Bana ne desinler beğenirsiniz! “O atamalar norm fazlalarına oldu.” dediler, hem de merkez ilçeye! Bak sen.. Biz isteğimizle gidiyoruz sanki 200 km yolu her gün! Normda sizin eşiniz dediler bana, atama hakkınız yok! Suçumuz 2 yıl önce gelmek, yeni gelenler hoop atanıyor merkeze, bize il içi yer değiştirme hakkı bile verilmiyor... Hakkımız sonuna kadar haram olsun! Neler çektik çoluk çocukla bir bilseniz...
105) Bu memlekette emek vermek; memleketin beyni, düzenli, tertipli, saygılı ve uysal kişisi olmak suç arkadaş! Bu memlekette ayyaş olacaksın, aylak aylak gezeceksin ve “Sosyal devlet bana yardım et!” diyeceksin, o zaman kıymete binersin. Yeteeeeer artık! Kimin hakkını kimden alıyorsunuz? Kime niye zulmediyorsunuz? Ayda 600 lira yol parası veriyorum, kimin için çalışıyorum? Biz de müslümanız, yazık! Bu memlekette adam olmak suç!
106) 3 yıldır il içi mağduruyum. Acaba emekli oluncaya kadar eşimin çalıştığı ilçeye gelebilecek miyim :( Mecburen eşimin çalıştığı ilçede oturmak zorundayım, eşim 7*24 esaslı çalışıyor :((
107) Kilometre şartı falan koyulursa Orta ve Doğu Karadeniz’in kırsalında çalışanlar yandı. Karadeniz’in öyle ilçeleri var ki doğuyu aratır sana. Köyden ilçeye geçmek bazen saatleri alır. Kar bir taraftan, asfalt olmayan daracık köy yolları bir taraftan…
108) Ben de 2012 ağustos mağdurlarındanım. Eşim 170 km uzakta. Hafta sonu ancak gelebiliyor evine ocağına...Ta ağustos ayına kadar bekleyecek miyiz şimdi? Hem de yine mağdur etmeyeceklerinden emin olmadan…
109) 6 yıldır günde 200 km yapıyorum ve şunu biliyorum: son 2 yıldır ne kadar umut bağladıysam hep fiyasko! Çözüm için umutlanmalı mıyız bilemiyorum. Yalnız sunu bilin ki iller arası yer değiştirecek olanların % 80’i atandıkları yerde il içi mağduru olarak önümüzdeki sezon yanımızdalar. Yaşayan bilir...
110) Antalya’yı bilenler bilir. Kaş-Gazipaşa arası 360 km. Ben git-gel 200 km’ye razıyım…
111) Eşimle aramızda gidiş-geliş 226 km’lik yol var. Sınıf öğretmeni olduğu için sabahın çok erken saatinde dersi var. O yüzden eşim orada kalıyor, ben kendi ilçemde kalıyorum. İki ayrı ev, iki ayrı hayat...En güzel geçmesi gereken yıllarımız MEB sayesinde mahvediliyor. Çocukları olan çiftleri düşünmek bile istemiyorum. İnsan her şeyden mahrum kalıyor. Niçin çalışıyoruz? Kim için? Çocuklarımızın ilklerini göremeyeceksek neden bu kahrı çekiyoruz? Aldığımız maaş ortada. Çalış, ölmeyecek kadar kazan, üstüne ailenden ayrı bir yerde sürün…Sonra da öğretmenler şöyle yetersiz, böyle verimsiz lafları… Yazık…
112) 200 km uzağa re'sen atadılar, sonra merkezde yer boşaldı, hem de kolay kolay olmayacak şey… Şimdi il dışı düşük puanlı gelecek oturacak, biz de 200 km uzakta bekle ki çıksın diye bakacağız. Adalet mi bu şimdi?
113) 185 km.3 araç değiştirmek gerekiyor.Araç saatleri keyfi ve araçlar çok dolu. Genelde 2 saatte bir ve köye araç yok. Özel araç bulmak lazım 30 km’lik yol için…
114) Ben eşime 30 km uzaklıkta bir beldedeyim. Karadeniz’deyim, olduğum yer dağlık, ulaşım çok kötü. Gidiş-geliş yapamıyorum…
115) Gidiş-geliş yapabilsem hiç sesimi çıkarmayacağım... Haftada iki gün eşimle beraberim ve eşim hamile. Bana en çok ihtiyacı olduğu zamanda onun yanında olamadığım için kendimi çok mutsuz hissediyorum:(
116) Eşimle aynı ilçedeyiz; ama gidiş-geliş yapamıyorum. Okulum ilçenin en uzak beldesinde ve Karadeniz’de. Bu durum çok zor oluyor...Keşke eşimle aynı yerde çalışsak da köyde olsak. Razıyım buna...
117) İl içi özür gurubu mağdurları olarak çözüm bekliyoruz. Aynı ilçedeyiz; ama eşimi haftada 2 gün ancak görebiliyorum... Tabi ki uzakta olan arkadaşlara göre daha şanslıyız; ama yine de bizim için de çok zor bu durum...Eşim hamile ve ben onun yanında olamıyorum kendimi çok suçlu hissediyorum...Suçumuz sınıf öğretmeni olmak mı yani? Birileri bizim de halimizden anlasın artık...
118) Ben eşimden 25 km uzaktayım; ama gidiş-geliş yapılamayan bir yerdeyim. Karadeniz’de ulaşım zor, buranın şartlarını bilen arkadaşlar anlayabilir beni...
119) Ben de şu an. Temmuzda evlendim, hafta sonu görüşebiliyoruz sadece. Eşimle bana da çok zor geliyor… Aynı ilçe de olmamıza rağmen ben köydeyim ve gidiş-geliş yapamıyorum....
BİR ELMANIN AYRI İKİ YARISI İL İÇİ MAĞDURU ÖĞRETMENLER…
www.egitimajansi.com