İsyanımız üniversitedeki yanlışlaraydı
'30.01.2013'
haber detay

 

İsyanımız üniversitedeki yanlışlaraydı
 
Geçtiğimiz cumartesi intihar eden Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Gökhan Budak’ın yakın arkadaşı Prof. Abdülhalik Karabudak, sessizliğini bozdu. Ortak geçmişlerini, 2008-2010 yılları arasında Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’ndeki rektör yardımcılıklarından birlikte istifa etmelerinin nedenlerini anlattı.
 
Prof. Abdülhalik Karabudak, Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü’nde öğretim üyesi. Prof. Gökhan Budak’la (45) birlikte okudular, askerlik yaptılar, asistan ve profesör oldular, kitap yazdılar, TÜBİTAK’a proje hazırladılar. Karabudak şimdi en yakın arkadaşının yasını tutuyor. Fizik Bölümü’ndeki odaları da yan yana. “Beni Bayburt Üniversitesi’nde rektör yardımcısı olmam için ikna etti. Mart’a kadar yanında göreve başlayacaktım” diyor ve devam ediyor:
 
İki gün önce beraberdik
 
“28 yıllık arkadaşız. Üç gün öncesine kadar onu çok iyi tanıdığımı sanıyordum. İntiharından iki gün önce ailece Bayburt’a gidip evinde misafiri olduk. Atanma yazımı 40 gün önce yazmıştı, Bayburt’a gidiyordum yardımcısı olarak. Cumartesi sabahı aldığım telefonla şoke oldum. Üç gündür intihar öncesi neler ima etmiş olabileceğini düşünüyorum. Ama hiçbir şey bulamıyorum.”
 
Bitkisel ilaçlara meraklıydı
 
“Bitkisel ilaçlara meraklıydı. Aktarlara giderdi. Kilo vermeyi çok istiyordu ama problem yapmıyordu. En azından biz öyle sanıyorduk. Hiçbir sıkıntısı yoktu diyemiyorum çünkü ortada bir intihar var. 1994’te antidepresana başlamıştı. Sonra bir başka ilaç piyasaya çıkınca ona devam etti. İki üç yıl doktor gözetiminde kullandıktan sonra kendi kendine doz ayarladı, bırakıp başladı. Ama psikolojisinde bir bozukluk görmedim. Kendimi suçluyorum, en yakın arkadaşıyım, nasıl hiçbir şey göremedim, diye.”
 
Ağrı'daki istifa ailevi değildi
 
“Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nde 2008-2010 yılları arasında Gökhan ve M. Emin Özdemir’le birlikte rektör yardımcısıydık. Vali Mehmet Çetin Candan, sevecen ve yetenekli bir valiydi. Ailevi gerekçelerle istifası bizim için büyük sürpriz oldu. Ardından biz de istifa ettik. Dilekçemizde bir cümle vardı: Gördüğümüz lüzum üzerine istifa ediyoruz. Gökhan Hoca sonradan basına iki oğluna sorumlulukları olduğu için istifa ettiğini söyledi ama isyanımız üniversitedeki yanlışlara karşıydı. Durduramayınca istifa ettik. Geçen yıl da Gökhan Bayburt, ben de Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’ne rektör adayı olduk. En yüksek oyu aldım ama rektör olamadım. Gökhan Hoca yedi adaydan üçüncü sıradaydı, YÖK’ten birinci çıktı. Bayburt’a gitmeseydi intihar eder miydi, bilemiyorum.”
 
Ölmeye kararlıydı
 
Prof. Gökhan Budak’ın intiharından hemen sonra Erzurum Emniyeti Olay Yeri İnceleme ekibi gitti. Budak’la ilgili tespitleri şöyle: Bileklerindeki kesikler, öldürücü değildi. İntiharında iki karar var: Bileklerini kesmek ve balkondan atlamak. İlk kararı, Adli Tıp terimiyle ‘tereddüt kesişi’ olduğu için başaramadı. İkincisindeki hamle sadece eyleme başlamak ama dönüşü yok. İntiharı planlı. Ölmeyi istedi. Anlık zaaf, kendini kaybetme yok.
 
Zaman zaman oğluna üzülürdü
 
Prof. Abdülhalik Karabudak, en yakın arkadışının belirgin bir sorunun olmadığını sadece zaman zaman büyük oğluna üzüldüğünü söyledi: “18 yaşındaki oğlu, ortaokuldan sonra okumak istemedi. Gökhan Hoca da ‘Herkes okumak zorunda değil’, derdi. Üzülüyor, yakınıyordu zaman zaman. Oğlu bağlama, gitar kurslarına gitmek istedi, gönderdi. Aynı şekilde Uzakdoğu sporlarına da.”
 
Kaynak: Hurriyet.com.tr



Bu site bir BMS PROJE iştirakıdır.