'15.01.2013'
Atanamayan Öğretmenler Çözüm Bekliyor
EĞİTİM-BİR-SEN ŞUBE BAŞKANI MUSTAFA KIR, DEVLETİN, EĞİTİM FAKÜLTELERİNİN ÖĞRETMEN YETİŞTİREN BÖLÜMLERİNE İHTİYAÇ DUYULANIN ÇOK ÜSTÜNDE ÖĞRENCİ ALINMASINA SESSİZ KALARAK BÖYLE BİR DRAMIN YAŞANMASININ BAŞ MÜSEBBİBİ OLDUĞUNU SÖYLEDİ.
Atanamayan öğretmenlerin dramının müsebbibi devlet
Memur-Sen Ankara il ve Eğitim-Bir Sen Şube Başkanı Mustafa Kır öğretmen olmak amacıyla eğitim fakültelerinden mezun olup bir türlü atanamayan öğretmen adaylarının atanma mücadelesinin gittikçe drama dönüştüğünü belirterek, “Bir rivayete göre 250 bin başka bir rivayete göre 300 bine yakın öğretmen adayı her yıl olduğu gibi Şubat ayında atama emri bekliyor. Suç öğretmenlik mesleğini seçenlerde mi, plansız kontenjan belirleyenlerde mi?” diye sordu. Atanmayı bekleyen öğretmen adaylarının çeşitli devlet üniversitelerinin öğretmen yetiştiren bölümlerinin sınavını kazanmak suretiyle öğretmen olmayı hak ederek mezun olduklarını hatırlatan Mustafa Kır, “Neticede mezkûr kişiler, diplomalarını bakkaldan ve paralı üniversitelerden almamışlar, bizzat devlet üniversitelerinin açtığı kontenjanları tercih ederek diploma almayı hak etmişlerdir. Ortada bir gerçek var ki, geçmişten günümüze uzanan süreç içinde devlet bir eğitim politikası üretemediği gibi üniversitelerin eğitim fakültelerinin öğretmen yetiştiren bölümlerine ihtiyaç duyulanın kat be kat üstünde öğrenci alınmasına sessiz kalarak böyle bir dramın yaşanmasının baş müsebbibi olmuştur. Bu yüzdendir ki sayıları 300 bini bulan öğretmen adayının sayısı azalma yerine her yıl yeni mezun olan öğretmen adayları ile birlikte çığ gibi artmıştır” dedi.
SORUN AKILCI BİR YÖNTEMLE EMPATİ YAPILARAK ÇÖZÜLEBİLİR
Sorunun akılcı bir yöntemle empati yapılarak çözülebileceğini söyleyen Mustafa Kır, “Bu gençler üniversiteyi bitiriyor. 1 yıl, 2 yıl, hatta 3 yıl kendi alanları dışında KPSS sınavına tabi tutuluyor. Yeterli puan aldığı halde yine 1 yıl, 2 yıl, 3 yıl veya daha fazla yeterli kontenjan açılmadığı için yine atanamıyor. Tekrar sınava giriyor, kazanıyor ve tekrar atanamıyor. Atama yönetmeliği Şubat ayında yapılacak bir atamaya mani değildir. Çünkü 652 Sayılı KHK’ye göre hazırlanan Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 19. Maddesinin 1. fıkrasında ‘Öğretmenlik kadrolarına atamaları her yıl Ağustos ayında yapılır’ ifadesi yer alsa da yine aynı cümlenin devamında ‘Bakanlıkça gerekli görüldüğü hallerde kadro imkânları ve ihtiyaç çerçevesinde Ağustos ayı dışında da atama yapılabilir’ denilerek, öğretmenlik kadrolarına atamaların ihtiyaç çerçevesinde her zaman yapılabileceğinin yolu da açık tutulmuştur. O halde Şubat ayında atama yapılması yönetmeliğe aykırı bir durum olmayacaktır” diye konuştu. Gelinen noktada Milli Eğitim Bakanı’nın zaman kaybetmeden hem atamayı bekleyen öğretmen adaylarının ve ailelerinin mağduriyetini sonlandırma, hem de devlet tarafından yapılan hatayı tamir etme adına 2013 yılı Şubat ayında en az ihtiyaç kadar öğretmen ataması yapmak suretiyle bu yöndeki beklentilere cevap verilmesi gerektiğini vurgulayan Kır, öğretmen yetiştiren eğitim fakültelerinin kontenjanları mevcut yığılma dikkate alınarak MEB, YÖK ve üniversiteler arasında ihtiyaca göre belirlenmesi gerektiğini dile getirdi.
BU YARAYA ACİLEN NEŞTER VURULMALIDIR
Mustafa Kır açıklamasının sonunda şöyle dedi: “Sonuç olarak Milli Eğitim Bakanımız atanamayan öğretmenlerin varlığından ve bunlara öğretmen adayı denilmesinden rahatsız oluyor. İster adını koyalım, ister koymayalım bu sorun gün ışığı gibi de ortada olup, atanamayan öğretmen adaylarının ve ailelerinin olduğu kadar başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere ülkemizin kanayan bir yarasıdır. Bu yaraya acilen neşter vurulmalıdır. Artık öğretmen adaylarının ve ailelerinin yıllarca tabi tutuldukları psikolojik işkenceye bir an önce son verilmelidir.”
AHMET TERZİ
ANKARA