Korona aşısı, Mandal, Johnson ve sınavlar

 

 

TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal, televizyonlarda sık sık gördüğümüz, hemen her alanda konuşan bilim insanlarına benzemez. Akademik unvanlarının hakkını veren ve bilim adına ciddi anlamda mücadele eden isimlerden biridir.

 

O tam bir görev insanı ve şu anda kendisine korona aşısını dert edinmiş durumda. “Haziranda müjdeli haberler var” diyor.

Eğer o öyle diyorsa bir şey var demektir.

Müjdeli haber

Gelin önce bu konudaki gelişmelere bir göz atalım:

Prof. Dr. Mandal, TÜBİTAK koordinasyonundaki, Covid-19 Türkiye Platformu’nda yapılan aşı ve ilaç çalışmaları ve bu sürecin yönetilmesiyle ilgili son bilgileri Gebze yerleşkesindeki Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü’nde basın mensuplarıyla paylaştı.

 

Türkiye’de şu anda TÜBİTAK koordinasyonunda 17 proje yürütüldüğünü aktaran Mandal, bu projelerde 29’u üniversiteler, 8’i özel sektör ve 9’u da kamu Ar-Ge merkezleri olmak üzere 46 kuruluşun çalıştığını söyledi.

Mandal, aşı ve ilaç çalışmalarında 260’tan fazla araştırmacının görev aldığını belirterek, “Hastalık sürecinde olan vatandaşlarımızın tedavisine yönelik ilaç geliştirme konusuyla ilgili yaz aylarında kamuoyuyla iyi gelişmeleri paylaşacağımızı daha önce söylemiştik. İnşallah haziran ayında bu konuda kamuoyuna müjdeli haberlerimiz olabilecek” dedi.

Projelerden 8’inin aşı üzerine olduğunu ve 8 farklı yöntemle gerçekleştirildiğini anlatan Mandal, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Buradaki hedefimiz de yıl sonu için klinik öncesi aşamanın tamamlanmasıydı ve bu amaca yönelik devam ediyoruz. Bu 8 yöntemin bazılarında çok daha erken aşamada sonuç almayı planlıyoruz. Bunların birinde şu an hayvan deneyi aşamasına geldik. Yine diğer 2 aşı teknolojisinde de 1-2 hafta içerisinde hayvan deneyleri aşamasına geleceğiz. Bunlar önemli aşamalar.”

Aşıda tecrübeliyiz

Prof. Dr. Mandal, vatandaşlardan bu sürecin yönetiminde Türk bilim insanlarına güvenmelerini isteyerek, “İnşallah biz de bu güvenin vermiş olduğu sorumlulukla gereğini yapmaya çalışacağımızı ifade etmek istiyoruz. Biz yol haritamızdaki basamakları vadetmiş olduğumuz tarihlerden daha hızlı bir şekilde devam ettirebilmek için gece gündüz çalışıyoruz” dedi.

 

Kovid-19 odaklı çalışmalara yakın zamanda başladıklarını ama aşı ve ilaç konusundaki yetkinliklerin daha öncesine dayandığını anlatan Mandal, “Özellikle son 5 yıl içerisinde TÜBİTAK tarafından 1.7 milyar lira gibi bir kaynakla aşı ve ilaç çalışmaları için bir kapasite oluşturduk. Şimdi onları bir araya getirmeye çalıştık. Dolayısıyla, Türkiye’de aşı ve ilaç geliştirme çalışmaları Kovid-19 ile başlamadı ama Kovid-19 ile daha fazla odaklanıldı” şeklinde konuştu.

Mandal, tanı sistemleriyle ilgili bugün Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın katılımıyla “Türkiye’nin Tanı Gücü” başlıklı bir sanal konferans gerçekleştireceklerini, Türkiye’nin bu alandaki yetkinliğini araştırmacılar ve firma boyutunda görme imkânı bulacaklarını sözlerine ekledi.

Evet, bütün bunlar çok önemli gelişmeler. Başkalarını bilmem ama ben bu konuda umutluyum.

Belki ilk üreten olmayız ama aşı üreten 8-10 ülkeden biri olabiliriz!..

 

İngilizler karamsar!

İngiltere Başbakanı Johnson ise önlemlerin uzun süreceğine, birden fazla dalga gelebileceğine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Aşı veya tedavi bir yıldan uzun sürebilir. En kötü senaryo da aşıyı hiçbir zaman bulamayabiliriz.”

Görünen o ki, bu konuda, artısıyla, eksisiyle her şeye hazır olmak gerekiyor!..

Sınavlar

YÖK, üniversitelerdeki yüz yüze sınavları korona nedeniyle yasakladı, dijital imkânları kullanın dedi:

“Dönem sonu sınavları ile bu öğretim yılına ait diğer sınavların yüz yüze gerçekleştirilmemesine, bu sınavların üniversite yetkili kurullarınca tercih edilecek dijital imkânlar veya ödev, proje gibi alternatif yöntemlerin uygulanarak yapılmasına karar verilmiştir.”

Sağlık, her şeyden önemli olduğu için doğru bir karar! Peki 2.5 milyon adayın gireceği YKS ve diğer sınavlar?

Ertelemek zor, dijital sınav daha zor, ortaya çıkan çifte standart ise kafa karıştırıcı?..

Zor bir süreç! Bakalım, nasıl atlatacağız!..

Özetin özeti: Zor dönemlerden geçtik, daha zor bir döneme giriyoruz. Umudumuzu asla yitirmeyelim. Çünkü şu ana kadar çok iyi gittik, devamı gelecektir.