Personel alım ilanlarında aranan sertifika şartlarının yasal mevzuata uygunluğu kurumlarca titizlikle incelenmeli!

 

 

Sertifika şartlı personel alım ilanları için kurumlara uyarı!

Bilindiği gibi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B statüsünde yapılan sözleşmeli personel alımları başta olmak üzere, diğer kurumsal personel ilanlarında ihtiyaca binaen "SERTİFİKA" şartlarına yer verildiği görülmektedir.

 

Hatta son günlerde, COVID-19 pandemisi ile birlikte sözleşmeli sağlık personel istihdamı da buna paralel artmaktadır. Kamu kurumları ve üniversitelerin ilanlarını incelediğimizde, birçok farklı konuda sertifika şartı aranmaktadır.

 

Bu durumu, ihtiyaca binaen yapanlar olduğu gibi, belirli bir adayı tarif etmek ve ilanı sınırlandırmak için yapanlar da az değil. Bunun en yakın örneğini, Kayseri Üniversitesinin sözleşmeli personel alım ilanında görmüştük. Teknik kadrolar dahil tüm sözleşmeli personel kadrolarına sertifika şartı yazılınca, 50 KPSS puanına sahip adaylar başarılı olmuştu! (Habere ulaşmak için TIKLAYINIZ.)

 

PEKİ BU SERTİFİKALARIN HUKUKİ GEÇERLİLİĞİ NEDİR?

 

 

04 Şubat 2014 tarihli ve 28903 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Sağlık Bakanlığı Sertifikalı Eğitim Yönetmeliği"nin "Tanımlar" başlıklı 3/ğ maddesinde "Sertifika"nın tanımı; "Mezuniyet sonrası; belli bir konuda özel bilgi ve/veya beceriye dayalı yeterlik kazandırmak amacıyla düzenlenen eğitim sonunda yapılan SINAVDA BAŞARILI OLANLARA VERİLEN BELGE" olarak düzenlenmiştir.

 

İlgili yönetmeliğin 10 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında ise; "Düzenlenen sertifikalı eğitim programı sonunda, ilgili alanın standartlarında belirlenmiş usul ve esaslara göre sınav yapılır. Sınavda başarılı olanlara eğitimi düzenleyen kurum/kuruluş/özel hukuk tüzel kişileri/gerçek kişiler tarafından sertifika düzenlenir." ifadesi yer almıştır.

 

Diğer taraftan, "ulusal yeterlilikler dahilinde Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) tarafından belgelendirme kuruluşlarının başvurularının incelenmesi, değerlendirilmesi; kuruluşların denetlenmesi, yetkilendirilmesi, izlenmesi ile sınav, ölçme, değerlendirme ve MYK Mesleki Yeterlilik Belgesine ilişkin usul ve esasları" düzenlemek amacıyla, 15 Ekim 2015 tarihinde "Mesleki Yeterlilik Kurumu Sınav, Ölçme, Değerlendirme ve Belgelendirme Yönetmeliği" yürürlüğe konmuştur.

 

Mezkür yönetmeliğin 4 üncü maddesinde; "Kurum tarafından yetkilendirilen belgelendirme kuruluşları, sınav ve belgelendirme işlemlerini ulusal yeterlilikleri kullanarak yapar. Ulusal yeterlilikler kamunun kullanımına açıktır. Ancak Kurumun izin vermediği veya yetkilendirmediği hiçbir kişi, kurum ya da kuruluş ulusal yeterliklere atıfta bulunarak sınav ve herhangi bir ad altında belgelendirme yapamaz. Kurum tarafından yetkilendirilmediği veya izin verilmediği halde ulusal yeterliliklere atıfta bulunarak sınav ve belgelendirme faaliyetinde bulunduğu tespit edilen kişi, kurum ve kuruluşlar hakkında Kurum tarafından suç duyurusunda bulunulur." ifadeleri yer almaktadır.

 

Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler sonucunda kurumların personel alım ilanlarına başvuran adayların "kamu veya özel kuruluşlardan" aldığı sertifikaların hukuki anlamda geçerli olması için;

 

 

1- Sertifika veren kurumun "Mesleki Yeterlilik Kurumu Sınav, Ölçme, Değerlendirme ve Belgelendirme Yönetmeliği"ne göre düzenleme yetkisinin bulunup bulunmadığının kontrol edilerek, bu hususta akredite olup olmadığı,

 

2- Şayet bu kriterleri taşıyan bir kurum tarafından verilmişse, eğitimin sonucunda sınava tabi tutulup tutulmadığının;

 

İdareler nezdinde titizlikle kontrol edilmesi gerekir. Aksi takdirde, ne olduğu belirli olmayan derneklerden en fazla 1000 TL gibi bir ücretle "SINAV YAPILDIĞI BİLE ŞÜPHELİ" sertifikalarla kişiler devlet memuru olmaya devam edecektir. 90 KPSS puanına sahip kişiler ise merkezi yerleştirmede atama sayısının artmasını beklemeye devam edecektir.

 

Bu kapsamda, başta Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar olmak üzere idarelerin kurumsal alımlarında gerek kurumlardan gerekse kişilerden doğabilecek suiistimalleri engellemek amacıyla, sertifikanın tanımı yapılarak, hukuki zemine oturtulmasında fayda olduğu değerlendirilmektedir.