'13.04.2020'
Şu anda eğitim ve öğretim faaliyetleri hiçbir masraftan kaçınılmadan inşa edilip, teknolojik eğitim materyalleri ile donattığımız okullarımızın yerine öğretmenlerimizin evlerinden yapmış olduğu canlı yayın dersleri ile devam ediyor.
Tabii ki bu geçici bir durum ve bu durum tamamen bir zaruretten kaynaklanıyor.
Bu konuda verilen emekler ve çabalar da elbette eğitim ve öğretim mücadelemizin bir parçasıdır.
Çünkü eğitim ciddi bir iştir. İçinde bulunduğumuz olağanüstü şartlarda bile mümkün olduğunca eğitim ve öğretim faaliyetleri devam etmelidir.
Bu bilince sahip eğitimcilerimiz süreç boyunca öğrencileri ile görüşüyor, onlara bir şeyler öğretmeye gayret ediyor ve sınıf ortamını belli bir süre de olsa ekran karşısında oluşturmaya çalışıyor.
Eğitimcilerimiz böylece, öğrencilerinin bir şeyler öğrenme çabasına girmesini, günlük rutinin dışına çıkıp zihinlerinin rahatlamasını ve tek başına kaldıklarında çoğunluğunun yapmayacağı şey olan ders çalışma eylemini yapmalarını sağlamış oluyorlar.
Şundan eminim: Eğer canlı yayın dersleri olmasaydı gün boyunca defter ve kitap açmayacak öğrenci oranı %90’dan daha fazladır.
Canlı yayın dersleri hiç değilse onları yaşama ve eğitime bağlıyor.
Gerçekten bu işin hakkını veren, ciddiyeti elden bırakmayıp yoklamasından katılımına kadar bunu takip eden ve öğrencisiyle bağını hiç koparmayan kurumlarımız mutlaka bir övgüyü hak ediyor.
Ancak her zaman olduğu gibi işgüzarca davranan, bu işi abartan, öğretmenine ve öğrencisine resmen illallah dedirten kurumlar da yok değil.
Böyle davranan kurumlar, zaten her işe karşı olanların ve anlamsız bir sebeple bu faaliyetleri engellemeye çalışanların eline malzeme vermekten başka işe yaramıyor.
Canlı yayın derslerinin bazı karşıtları, ilk günden yaymaya başladıkları “Sakın bu işe kalkışmayın, banka hesabınız boşaltılır.” yaygarasını yaydı; işi ulusal güvenlik meselesi ve kişisel verilerin korunmasının ihlaline kadar indirgedi.
Ancak şunu unutuyorlar: Ülkemizde her şey kanun ve yönetmeliklerle belli bir düzen ve ahenk içinde yürütülüyor.
Eğitim ve öğretimle ilgili tek karar mercide Milli Eğitim Bakanlığı’dır.
Ve şu anda Bakanlığımız; kriterlerini belirlenen, her türlü güvenlik tedbirlerini alınan, belli aydınlatma ve rıza belgelerinin alındığı, tamamen yasal yollardan yapılan canlı yayın derslerine izin veriyor.
Tüm kurumlarımız bunun bilincinde ve hepsi faaliyetlerini buna göre yapıyor.
Canlı yayın dersleriyle ilgili dikkat edilmesi gereken bazı kurallar olmalı:
Öğrencinin ekran başında geçireceği ders saatini sınırlandırılmalı. (En fazla dört ders saati)
Devamsızlık yapan öğrencilerle sınıf öğretmenleri ve rehber öğretmenleri mutlaka görüşmeli.
Aileler bu konularda bilgilendirilmeli ve onlarla iş birliği içinde olunmalı.
Teknik altyapı eksikliği olan öğrencilerle tedirgin edici değil, rahatlatıcı konuşmalar yapılmalı.
Kişisel verilerin korunmasına ve güvenli bağlantının sağlanmasına dikkat edilmeli, MEB kriterleri göz önünde bulundurulmalı.
Tüm bunlara dikkat edildikçe canlı yayın dersleri, okullar tekrar açılana kadar bizim en büyük yardımcımız ve destekçimiz olacaktır.