'21.07.2016'
Doç. Dr. Taner, yaptığı açıklamada, elektronik oyunların günümüzde herkesin değişik yöntemlerle temas kurduğu ve bu oyunlar üzerinden kendilerine özel dünya oluşturduğunu söyledi.
Elektronik oyunların da öğretici yanları olduğunu belirten Taner, bazı oyunlarda göz, zihin ve parmakların aktif olduğunu kaydetti.
Taner, bu oyun türlerinde bedenin hareketsiz kaldığına değinerek, elektronik oyunların insanların zihinsel aktivitelerini hızlandırdığını ancak kişiyi hareketsizliğe ittiğini vurguladı.
- "Riskli alanlarda oynanıyor"
Sokaklarda oynanan oyunların ise son yıllarda terk edildiğine dikkati çeken Taner, şunları kaydetti:
"Geçmişte mahalle ortamındaki bir çocuk, sosyal rolünü oyun oynayarak öğrenirdi. Çocuklar baba, anne, öğretmen, doktor, lider ya da nefer olmayı oyun oynayarak deneyimlerken, geleceğe yönelik misyonlarını da öğrenir, mesleki seçimler yaparlardı. Biz tekrar bu zeminleri yaratamazsak çocuklar ekranlara tamamen saplanmak durumunda kalacaklar. Son günlerde yaygınlaşan Pokemon Go oyunu da bu duruma bir örnektir. Pokemon Go, iyi niyetle başlamış, insanları hep oturarak değil de hareketlendirip dolaştırma, keşfetme, yarış ve eğlence yönü de olsun diye tasarlanmış bir oyun. Ancak beklenmedik bir ilgi ile tablo neredeyse bağımlılığa vardı ve bunun somut zararları da oluşmaya başladı. Trafikte, sosyal alanlarda, iş ve güvenlik açısından riskli alanlarda neredeyse her yerde bu oyun oynanıyor."
Yakın zamanda yurt dışında yaşanan ilginç bir olayı örnek gösteren Taner, "Bu oyunun içine sızan bazı hackerlar oyunculara bazı tenha noktalarda bulunması gereken misyonlar vererek oyuncuyu o bölgelere yöneltmiş, sonuç olarak oyuncular soygun veya şiddete maruz kalarak mağdur olmuştur. Bu oyunlar manipüle edilerek insanların sağlıkları ve güvenlikleri kolayca tehdit edilebiliyor. Dozunda ve bilinçli oynanan her elektronik oyun faydalıdır." dedi.
- "Pokemen Go yerine oryantiring"
Doç. Dr. Taner, son yıllarda oryantiring sporunun okullarda yaygınlaştığını, bu oyunda öğrencilerin doğal ve sağlıklı çevre ortamlarında kendilerine verilen yol haritası ile bazı noktalara ulaşmayı, o noktalardan kanıtları en kısa sürede toplamayı amaçladıklarını anlattı.
Pokemon Go'nun, oryantiring sporunun elektronik versiyonuna benzediğine işaret eden Taner, Pokemon Go'nun bağımlılık boyutunun kişiyi ekrana kilitlemesi olduğunu kaydetti.
Taner, oryantiring sporunda gençlerin çevreye baktığını ve çevreyle iletişim halinde olduğunu bildirerek, Pokemon Go'da ise gerçek çevre yerine ekrana bakılarak adımların atıldığına dikkati çekti.
Bu durumun birçok kazaya, yaşamdan kopma derecesinde iletişimsizliğe ve sorumlulukların ihmaline kadar giden üzüntü verici sonuçlara sebep olabildiğini ifade eden Taner, "Pokemon Go oynayacağınıza geliniz oryantiring oynayalım. Aynı konseptli iki oyundan temiz havada koşturarak oynananı seçen birey ile bir ekrana gözünü kilitlemiş ve çevreyi unutmuş bir birey olmak çok farklıdır ve eminim birincisi çok daha değerlidir." diye konuştu.