'08.07.2015'
Üstün Zekalı Çocuk İnceleme ve Bildirim Formu
Derneğimiz: Üstün zekâlı ve üstün yetenekli bireylerin tespiti ve okul öncesi dönemden başlayıp yükseköğretim sonuna kadar aile, toplum ve eğitim ortamlarında desteklenmesini, geliştirilmesini, eğitimlerinin zenginleştirilmesini, sosyo-kültürel etkinliklere katılımlarının sağlanmasını amaçlar. Bu amaca ulaşmak için üç merkezli (öğrencilere, ailelere, eğitmenlere yönelik) çalışmalarımız düzenlenir.
Çocukların gösterdiği bir takım özellikler onların gelişimleri hakkında bize ciddi veriler ortaya koyar. Genel olarak erken konuşma, okuma ve yazmayı öğrenme, kuvvetli hafıza, aşırı merak ve özel ilgi alanlarına sahip olma, üst yaş grupları ile iletişim kurma isteği gibi özellikler bu noktada referans aldığımız bazı özelliklerdir. Bu ifadeleri düşündüğümüzde de anlaşılacağı gibi asıl kriter çocuğun özellikle zihinsel performans gerektiren faaliyetlerinde yaşıtlarından ciddi bir farklılık göstermesidir.
Genel gözlemler önemli verileri görmemizi sağlar ancak net tespitin yapılabilmesi için alanında uzman bir psikolog/psikolojik danışman ile bir zekâ testi çalışması yapılması ve çocuğu gözlemlemesi gerekmektedir. Burada dikkat edilmesi gerekli olan bazı hususlar bulunmaktadır:
- Yapılan testten beklentimiz çocuğu üstün zekalı/parlak zekalı/normal zekalı gibi kavramlarla etiketlemek kesinlikle olmamalı. Beklentimiz, çocuğu tanımak onun iyi olduğu ve eksik olduğu alanlarını tespit ederek gerekli tedbirleri almak olmalıdır.
- Mümkün olduğunca zeka testini çocuğun gündeminden uzak tutmak: gireceği çalışmayı zeka testi olarak değil de bir öğretmeninin onunla tanışmak, onu daha iyi tanıyabilmek için yaptığı bir çalışma olarak aktarmalı.
- Zeka testleri çocuğun hazır bulunuşluluğunu gerektirir. Bu nedenle anne-baba, çocuğu teste getirmeden önce gerekli açıklamayı yapmalı, çocuğu teste hazırlamalıdır. Ancak ‘test’, ‘sınav’ gibi ifadelerden uzak durmalıdır. Çünkü bu ifadeler çocuğun kaygı duymasına, heyecanlanmasına, teste karşı olumsuz tepki geliştirmesine sebep olabilir. Bu nedenle anne-babalar daha ziyade ‘çalışma, etkinlik veya faaliyet’ gibi ifadeleri tercih etmelidirler.