AK Parti Ankara 2. Bölge Milletvekili Adayı Ahmet Baba "atanamayan öğretmenlerin istihdamı projesinin" detaylarını anlattı.

 

AK Parti Ankara 2. Bölge Milletvekili Adayı Ahmet Baba 

 

Uzun bir süredir Türkiye gündeminden düşmeyen "atanamayan öğretmenler" sorunu 7 Haziran seçimleri öncesi hala çözüm bekliyor. Seçim öncesinde projelerini açıklayan milletvekili adaylarından biri olan Ahmet Baba, bu soruna çözüm oluşturacağı düşünülen bir projesini açıklandı.  

 

"SİSTEM ACİLEN DEĞİŞMELİ" 

"Ülkemizde ilkokul eğitiminden yükseköğrenime kadar olan süreçte öğrencilerimiz çeşitli sınavlara girmektedirler. Bu konuda hem eğitim camiamız hem de velilerimiz üzerinde çok büyük bir yük vardır. İyi bir okulda eğitim almak isteyen öğrencilerimiz sınavlara yarış atı gibi hazırlanmakta ve sınavlar hayatımızın önemli bir yerini işgal etmektedir. 4 çocuklu bir veli olarak da, ben bu süreçleri iyi bilmekteyim. Sorun şu ki milyonlarca öğrenci merkezi sınavlarda sadece test tekniği yani çoktan seçmeli yöntemle değerlendirilmekte ve bu sistem ilkokullardan lise sona kadar uygulanmaktadır. Bunun neticesinde çocuklarımız kendilerine sorulan bir soru ve verilen cevaplarla doğru yanıtı bulmak üzerine ölçülmektedir. İşte bu nedenle sadece test çözen, tost yiyen bir öğrenci kitlesi oluşmaktadır. Bu sınav sisteminin tesiri o kadar etkili ki okullarımızda da artık dönem içi sınavlarda çoktan seçmeli sistem kullanılmaktadır. Bu da öğrencilerimizin yorum ve sorgulama yeteneklerinin zayıflamasına, sadece ezberci bir eğitim sisteminin oluşmasına zemin hazırlamaktadır.

 

Çözüm, bu sistemin acilen değiştirilmesi ve eğitim sistemindeki sınavların açık uçlu yöntemle yapılmasıdır. Bu yöntem sayesinde çocuklarımız sorulan sorulara kendi el yazıları ile cevap verecek ve kendi yorumlarını soruya katabileceklerdir. Örneğin; tarih dersinden sorduğunuz bir soruyu, cevaplarını dört seçenek üzerinden vererek değil tamamen öğrencinin kendi cümleleriyle cevaplamasını sağlayacağız. Emin olun bu sistem sayesinde kitap okuma oranlarımız bile artacaktır"

 

Açık uçlu soru tekniği ile yapılan sınavların atanamayan öğretmenlerle bağlantısı nedir?

 

Eğitim sistemimizde 13 milyona yakın öğrenci bulunmaktadır. Bu öğrencilerin sınıflarında yaptıkları sınavları merkezi olarak ve açık uçlu sınav tekniğine göre yapılması amaçlanmaktadır.  

 

Bu yapılan sınavlar sonunda çocuklarımızın verdikleri cevaplar merkezi olarak toplandıktan sonra dijital tarama sistemleri ile veri tabanına aktarılacaktır. Ardından internet teknolojileri sayesinde yurt çapında kişisel bilgisayarlar üzerinden cevaplar değerlendirilebilecektir. Bunu yaparken akademisyenlerimiz tarafından hazırlanan cevap anahtarları kullanılacak ve her cevap en az iki kişi tarafından puanlanacaktır. Bu arada bu kişiler hangi öğrencinin cevabını puanladığını bilmeyecektir. İşte bu sistemde yer alan cevapları puanlayan kişiler yani değerlendiriciler atanamayan öğretmenlerimiz olacaktır. Bu değerlendiriciler sigortaları yapılmış ve değerlendirdikleri her cevap başına ücret alacaktırlar. Aylık gelirlerinin minimum 1000-1500 TL olacağını düşünüyorum. İşte atanamayan öğretmenlerimizin eğitim sistemi içerisinde istihdam edilmesi bu şekilde olacaktır.

 

Bu öğretmenlerin istihdam edilmesi için kaynak problemini nasıl çözeceksiniz? 

 

Kaynak konusuna gelince, günümüzde bilişim teknolojileri kullanımı konusunda yaşanan gelişmeler ortadadır, İnternet reklamcılığı giderek yaygınlaşmakta ve ciddî bütçeler ortaya çıkmaktadır. Yaklaşık 8 milyon öğrenci ve yüz binlerce öğretmenin kullandığı bu yapı reklâm bütçesi konusunda sorun yaşamayacaktır. Bunun yanında sınavlarda toplanan ücretler de (Ehliyet sınavları gibi) bu proje için kaynak oluşturacaktır. Milli Eğitim Bakanlığı ve ÖSYM sınav ücretlerinin büyük bölümünü harcamadan hazineye aktarmaktadır. Projenin finansmanı için doğal olarak Milli Eğitim Bakanlığının bütçesinden de faydalanacağız. Eğitim kalitemizin artması için her kapının sonuna kadar açılacağına eminim.

 

Projenin güvenilirliği nasıl sağlanacak? Yani değerlendiriciler objektif olarak cevapları puanlayabilecekler mi? 

 

Projede her cevap iki değerlendirici tarafından puanlanacaktır. Örneğin bir değerlendirici bir cevaba 80 puan verdi diğeri ise 50 puan verdi. Bu cevap ya puanlanmadan başka değerlendiricilerin ekranına düşecek ya da ikisinin ortalaması yapılarak yani 65 puan ile puanlanacak. Zaten değerlendiriciler ilgili branşlardaki öğretmenlerimizden seçileceği, belli bir eğitimden geçeceği ve akademisyenlerimiz tarafından hazırlanmış cevap anahtarlarını kullanacakları için cevaplara objektif bir puan verecektir. Unutmadan şunu ekleyeyim ki değerlendirici kimin cevabını puanladığını asla bilmeyecektir. Edirne’deki öğrencinin cevabını Kırşehir’de yaşayan bir öğretmenimiz puanlayabilecektir.

 

Projenin hayata geçmesi ile neler elde edilecektir? 

Uluslararası alanlarda yapılan PISA, TIMMS gibi sınavlarda ülkemizin başarı oranı maalesef istenen seviyede değildir. Bunun nedeni ne öğrencilerimiz nede öğretmenlerimizdir. Sorun çoktan seçmeli sınav sisteminin hayatımızın tam ortasında yer almasıdır. Bu sistem ezberci bir eğitim modeli oluşturmaktadır. Çocuklarımıza yapılan en büyük kötülük budur. Onlara sen düşünme ben sana cevapları vereceğim doğru olanı sen bulacaksın diyoruz. Şans faktörü ve test tekniği iyi olan çocuk başarılı olurken çalışkan beyinlerimizi ezberci bir bilgi yığını ile dolduruyoruz. Bu problemi bu sistem ile çözeceğiz. Ayrıca atanamayan öğretmenler gibi kanayan yaramıza bu proje merhem olacaktır. Öğretmenlerimiz belli bir gelir elde edecek ve eğitim sisteminin dışında kalmayacaktırlar. Atamaları yapılana kadar geçen sürede aile içi ya da çevre baskısından kurtulacak ekonomik özgürlüklerine kavuşabilecektirler. Eğitim-öğretim dışındaki alanlarda çalışmayacaklar ve ayrıca yüksek lisans veya doktora çalışmalarına zaman ayırabileceklerdir. İlerleyen yıllarda atamaları yapıldıktan sonra Milli Eğitim sitemine hemen adapte olacaktırlar. Hatta atama istemeyen ve bu sistemde kalmaya devam eden öğretmenlerimiz de olacaktır. Projenin hazırlanması sırasında bu konuda akademisyenlerimiz ve uzmanlarımız açık uçlu sınav sisteminin ülkemizde uygulanması için hiçbir engel olmadığını ve geç kalındığını belirtmişlerdir. Seçimlerden sonra Meclis'te mesaimiz başladığında ilk meclis önergem bu olacak ve bu projenin takipçisi olacağım.