'26.05.2015'
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Bazıları diyor ki ´FATİH Projesi sona erdi. Tablet bilgisayar dağıtımı artık yapılmayacak´. Bunu neye dayanarak söyledikleri belli değil. Madem Fatih Projesi sona erdi, bugün dağıtılan 700 bin tablet bilgisayara ne diyeceksiniz? Hatta gelecek yıldan itibaren dağıtılacak 10 milyon 600 bin tabletin ihalesi de şu anda yapıldı, neticelenecek, ilan edilecek. Buna ne diyeceksiniz“
Millî Eğitim Bakanlığı’nın 700 bin tablet dağıtım töreni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla ATO Congresium´da gerçekleşti. Yeni nesil tabletlerin dağıtım törenine Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Adalet Bakanı Kenan İpek, Ankara´daki okullardan 3 bin öğrenci ve öğretmen katıldı.
Aynı saatlerde 81 ilde de bakanların, öğrenci ve öğretmenlerin katılımıyla dağıtım törenleri yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep, Samsun, İzmir ve Sivas´ta gerçekleştirilen dağıtım törenlerine canlı bağlandı.
“İnşallah 2016 yılından itibaren 4 yıl süreyle 10 milyon 600 bin tablet bilgisayarı öğrencilerimize teslim edeceğiz”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan törende yaptığı konuşmada, 2016´dan itibaren 4 yıl süreyle 10 milyon 600 bin tablet bilgisayarın öğrencilere teslim edileceğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünün, ülke eğitim tarihinde son derece önemli bir gün olduğunu belirterek, duyduğu heyecanı dile getirdi.
Projede bir aksama olmasına tahammül edemeyeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Böyle dev projelere ülkede alışamayanlar vardı. Onları da buna alıştırmamız gerekiyor. Onun için kararlı olmamız lazım, yol haritamızı gayet iyi uygulamamız lazım ki buna öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz, velilerimiz gün geçtikçe ´Evet bizim devletimiz yapar, gerek etkileşimli tahtalar, gerek tablet bilgisayarlarla beraber bu gerçekleşti ve geleceğe çok daha farklı bakıyoruz´ desinler" ifadesini kullandı.
Bugün 81 ilde 700 bin tablet bilgisayarın öğrencilere teslim edildiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar 737 bin 800 tablet bilgisayarı öğretmen ve öğrencilerin hizmetine sunduklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnşallah 2016 yılından itibaren 4 yıl süreyle 10 milyon 600 bin tablet bilgisayarı öğrencilerimize teslim edeceğiz. Şu anda ihalesi yapılarak sonuçlandırma safhasına geldi. Bu safhadan sonra Türkiye´de ve dışarıda üretimi yapılacak, bununla beraber ülkemiz aynı zamanda bilişim teknolojisinde bir üs olmanın, uygulama alanı olmanın da adımını atmış olacaktır. Sadece pazar değil aynı zamanda bu işin üssü haline de gelmiş olacağız" dedi.
"Çok güçlü ve kaliteli bir altyapı kuruyoruz"
Tabletlerin öğrencilere ve öğretmenlere hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu tablet bilgisayarların milletimiz ve memleketimiz için hayırlı araştırmalara, hizmetlere vesile olmasını temenni ediyorum. Fatih Projesi ile eğitimde çok güçlü ve kaliteli bir altyapı kuruyoruz" diye konuştu.
Tabletlerin tamamen yerli tasarımlarla Türkiye´de üretildiğini, birçok bakımdan piyasadakilerden daha üstün niteliklere sahip olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Fatih Projesi sadece tablet bilgisayarlardan ibaret değil bilgisayarlarla birlikte etkileşimli tahtayı, çok fonksiyonlu yazıcıyı, fiber optik internet bağlantısını öğrencilerimizin hizmetine sunuyoruz. Bu altyapıyı tamamlayacak şekilde her derse özgü eğitim içeriği hazırlanıyor. Videolarla, görsellerle dersler daha anlaşılır, daha zevkli hale getiriliyor. Bu çalışmaların da süratle tamamlanarak öğrencilerin hizmetine sunulacağına inanıyorum" değerlendirmesinde bulundu.
"Bizde ilim önce gönülle, kalple yapılır"
Geniş ve çok derin ilim geleneğinin, ilimle yoğrulmuş irfanın, hikmetin temsilcisi bir millet olunduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim ilim anlayışımız taklitçiliğe, tekrara, maddiyata dayanmaz. Tam tersine bizde ilim önce gönülle, kalple yapılır. İlmin peşine, özellikle kazanç için dünyalık menfaatler için değil hakikatlere muttali olmak, ulaşmak için düşülür. Hani diyor ya, ´İlim ilim bilmektir, ilim kendini bilmektir´, mesele bu. Kendini bilmek çok önemli.´Ya kendin bilmezsen nice okumaktır.´
Çağının önüne geçemeyen, insanını geliştirmeyen, ruhları coşturmayan, hakikatin hakkını vermeyen ilmin bizim nezdimizde bir kıymeti yoktur. Bizler Batı´nın yaptığı gibi tabiata, dünyaya hükmetmek için değil bilakis tabiatın kanunlarını hakikatini öğrenmek ve öğretmek için ilim tedris eden bir geleneğe sahibiz. Tarihimizin her döneminde devrinin yıldızı haline gelmiş, diğer toplumlara örnek olmuş nice değerlerimiz, nice alimlerimiz, ariflerimiz vardır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu bilinçle ve özgüvenle 12 yıl boyunca önceliklerinin en başına eğitimi aldıklarını, milli bütçenin ve personelin yarısını eğitime ayırdıklarını vurgulayarak, "Zira ´Eğitim olmadan hiçbir şey olmaz´ dedik. İkinci sıraya sağlığı koyduk ve ülkemizin dört temel taşı olarak eğitim, sağlık, adalet, emniyet dedik. Bunlar olmadan hiçbiri olmaz" dedi.
"Eski Türkiye´de büyükşehirlerde bile..."
Eğitim konusunda geçmişte yaşadıklarını anlatan ve bunları öğrencilerin bilmesi gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Eski Türkiye´de büyükşehirlerde bile, örneğin ben İstanbul´da okudum, imkanlar öylesine sınırlıydı ki bu süreci tamamlamak için gerçekten çok büyük bir sabır ve azim gerekiyordu. Bir sırada üç öğrencinin oturduğu, aynı sınıfta 70 öğrencinin olduğu okullarda biz eğitim öğretim gördük. Bu yüze kadar çıkıyordu. Kara tahtanın önünde, toz toprak için ders işlenmeye çalışılırdı. Okul olsa öğretmen olmuyor, öğretmen olsa ders kitabı, defteri bulunmuyordu. Kırtasiye dükkanlarının önünde kuyruğa girerdik, acaba kitaplarımızı temin edebilir miyiz? Sıra bize gelirdi kırtasiyeci derdi ki ´Bu kitap yok.´ Şu? ´O da yok.´ Okulda abilerimizden, bir üst sınıfta, teksir notları derdik, saman kağıdından ilkel bir makinesi vardı. O makinede mürekkepler birbirine karışmış, o teksir notlarını ağabeylerimizden satın almak isterdik ve abiler bize onu satmazlardı. Niye? Çünkü eseri antika durumuna düşmüştü onlar için ve bize vermezlerdi. ´Nasıl olsa siz bunu kullanmayacaksınız, bize verin, paramızla...´ Hayır, vermezlerdi. Çala kalem, öğretmenlerimizi dinler, notlarımızı alır ve bu şekilde eğitim öğretime devam ederdik."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazılarının "Fatih Projesi sona erdi. Tablet bilgisayar dağıtımı artık yapılmayacak" dediğini aktararak, "Bunu neye dayanarak söyledikleri belli değil. Madem Fatih Projesi sona erdi, bugün dağıtılan 700 bin tablet bilgisayara ne diyeceksiniz? Hatta gelecek yıldan itibaren dağıtılacak 10 milyon 600 bin tabletin ihalesi de şu anda yapıldı, neticelenecek, ilan edilecek. Buna ne diyeceksiniz" değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakanlığı döneminde öğrencilere ücretsiz ders kitabı dağıtımına başlandığını hatırlatarak, bunun eğitime verdikleri önemin bir göstergesi olduğunun altını çizdi.
"Geçmişte, eski Türkiye´de bırakın kitapları hazır bulmayı paranızla bile bunları alamıyordunuz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, böyle bir süreçten bugünlere gelindiğine dikkati çekti.
Köylerdeki, kasabalardaki sobalı okullara her öğrencinin koltuğunun altında bir parça odun ya da tezekle geldiği günlerin yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şu anda bakıyorsunuz birileri ´Acaba böyle bir şey bulabilir miyiz´ diye bunun gayreti içerisinde. En ücra bir mezrada böyle bir yer bulsalar, bakıyorsunuz hemen televizyon kanallarında bunları yaymaya başlıyorlar. Niye? ´Öyle diyorsunuz ama biz filanca mezrada böyle bir okul bulduk´ İnsaf yani. Bulursun, doğrudur. Haberi verirsin Milli Eğitim´e o da çözülebilir. Bunların içinde hiç bunun istisnası yoktur diye bir iddianın içinde olamayız. Ama gün ola harman ola, o da gidecek. Okula ulaşmak için kilometrelerce yol yürümek gerekiyordu. Ben 45 dakikada ilkokula gidiyordum. Öyle taşımalı sistem falan... Geç o işi, nerede? Ama şimdi biz Anadolu´nun en ücra köşesinde taşımalı sistemle de olsa yavrularımızı okula gönderiyoruz."
Ortaöğretimde yatılı okula devam ettiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz bu kara günleri çocuklarımız yaşamasın diyerek, eğitim altyapısını güçlendirmek için çalıştık, çabaladık. Hamdolsun bu konuda gerçekten çok büyük ilerleme kaydettik" ifadelerini kullandı.
"Yarışın içinde ´bu başörtülü, bu açık´, ayrımı yapmaya kimsenin hakkı yok"
Bugün ülkenin yüzde 75-80´inde 30 kişilik ve altı sınıflarda eğitim verildiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunun üzerinde 40, 50´ye kadar çıkıyor. Ama onlar da telafi edilecek. Çünkü burada koyduğumuz hedef 30 ve altı. Öyle sınıflarımız var ki 20 kişi öğrenci var. Ama öyle sınıflar da var ki, bunlar tabii istisna, 40, 50, buralara ulaşan yerler de var" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kalabalık sınıfların aşırı göç alan bölgelerde olduğuna da dikkati çekti. 2002´de 7,5 milyar lira olan milli eğiteme ayrılan bütçeyi 2014 sonu itibarıyla 56 milyar liraya yükselttiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bakınız, nereden nereye. 30 bin bilişim teknolojisi sınıfı kurup okullarımıza 1 milyon bilgisayar gönderdik. 2002 yılında 346 bin 600 olan derslik sayısını ki bu sayıya 79 senede ulaşıldı, biz ise 12 senede 234 bin 473 derslik ilavesi ile bu sayıyı 581 bin 133´e ulaştırdık.
Eğitimde 4+4+4 sistemine geçerek darbe döneminin ürünü haksızlıklara, adaletsizliklere, katsayıyla ortaya çıkan mağduriyetlere son verdik. Meslek liseleri, imam hatipler, diğer düz liseler, Anadolu, fen bütün bunların arasındaki ayrımcılığı ortadan kaldırdık. Bu bir yarış. İlim, yarış. Bilgi, nerede bulursak alırız. Bu yarışın içinde ´bu başörtülü, bu başı açık´, böyle bir ayrım yapmaya kimsenin hakkı yok. Okullarda kılık kıyafeti serbest bıraktık. Bunları biz yaptık. Bakın şimdi Danıştay kararını açıkladı, ´Ortaokulda, lisede başörtüsü serbesttir´ dedi. Danıştay’ın aldığı bu karar bir adaletsizliğin giderilmiş olmasıdır."
"Demek ki oluyormuş. Neden engel oluyorsunuz"
Geçmişte meslek lisesi ve imam hatip mezunlarının üniversiteye girmesinin katsayıyla zorlaştırıldığını, bunun bir adaletsizlik olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı soruları yanıtlayan öğrenciler arasında böyle bir ayrımın kabul edilemeyeceğini, onun için kaldırdıklarını anlattı.
İki kızının başörtülü olduğu için Türkiye´de üniversite okuyamadığını, yurtdışında eğitim almak zorunda kaldığını, erkek evlatlarından birinin ise üniversiteye giriş sınavında Boğaziçi Üniversitesine girebilecek derecede puan almasına rağmen katsayı engeli nedeniyle eğitimi yurtdışında yaptığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, gittikleri üniversitelerde başarılı olduklarını söyledi. Erdoğan, "Demek ki oluyormuş. Neden engel oluyorsunuz" diye sordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ben diyorum ki bütün gençlerimizin önünü açmaya mecburuz. Çünkü başarı burada gizli. Bize düşen onlara en ideal anlamda ilmi, bilgiyi vermek ve yavrularımızın muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmasını hazırlamaktır. Bakın şimdi hukuk ve adaletten Kur´an ve siyer öğrenimine kadar pek çok yeni dersi müfredata yerleştirdik. Gençler şunu bilmenizi istiyorum; eğer bir nesil tarihini bilmiyorsa, bir nesil dilini bilmiyorsa, bir nesil dinini bilmiyorsa o neslin geleceği yoktur."
"Biz öğrenciyi üniversiteye değil üniversiteyi öğrencinin ayağına götürdük"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yoksulluk, imkansızlık nedeniyle okula gidemeyen öğrenciler için annelere maddi destek verildiğini, böylece eğitimin önündeki engelleri kaldırmaya çalıştıklarını belirterek, bugün Türkiye´de maddi imkansızlık nedeniyle okula gidemeyen öğrenci sayısının yok denilecek seviyeye indirildiğini dile getirdi.
En büyük atılım alanlarından birinin de yükseköğretim olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002´de 76 olan üniversite sayısının bugün vakıf üniversiteleri de dahil 193´e çıktığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Biz öğrenciyi üniversiteye değil üniversiteyi öğrencinin ayağına götürdük. Yaptığımız iş bu. Bizler bu konuda rahatız. Tabii atılması gereken daha çok adımlar var. Bizlerin eleştiri noktasında da bir sıkıntısı yok.
Bazıları diyor ki ´Fatih Projesi sona erdi. Tablet bilgisayar dağıtımı artık yapılmayacak´. Bunu neye dayanarak söyledikleri belli değil. Madem Fatih Projesi sona erdi, bugün dağıtılan 700 bin tablet bilgisayara ne diyeceksiniz? Hatta gelecek yıldan itibaren dağıtılacak 10 milyon 600 bin tabletin ihalesi de şu anda yapıldı, neticelenecek, ilan edilecek. Buna ne diyeceksiniz? Dert ne biliyor musunuz? Siyaseti dürüst yaparsanız ülke de kazanır, millet de kazanır. Ama siyaseti çirkin yaparsanız ülke de kaybeder, millet de kaybeder. Çamur at izi kalsın mantığıyla yapılan siyasetin kimseye, en başta da ülkeye ve evlatlarımıza faydası olmaz. Yine birileri çıkmış, ´Bu kadar üniversite açılması hatadır´ diyor. Burada şunu çok açık şekilde ifade etmek istiyorum eğitim kimsenin tekelinde değildir, olamaz. Eğitim de sağlık da ulaşım da diğer tüm hizmetler de sadece mutlu azınlığın, parası olanların değil tüm milletin hakkıdır."
"12 yıl önce nasıl bir Türkiye, bugün nasıl bir Türkiye"
Sağlıkta da Türkiye tarihinde olmayan reform adımlarını attıklarını dile getiren Erdoğan, "Ambulans bulamazdınız. Ambulans bulurdunuz benzini yok, oksijen tüpü yok. Böyle bir noktadan bugüne geldik" dedi.
Ambulans sayısının bire 10, bire 15 arttığına dikkati çeken Erdoğan, "Artık helikopter ambulanslarımız, jet ambulanslarımız var. Geçmişte nerede böyle bir şey? Niye? İnsan hayatına verdiğimiz değer sebebiyle. Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür. Ne yaparsanız yapın çok çabuk unutuluyor. 12 yıl önce nasıl bir Türkiye, bugün nasıl bir Türkiye" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeni Türkiye´nin tarihine, kültürüne, inancına, değerlerine sımsıkı sarılan nesiller tarafından inşa edileceğini belirterek, "Biz istiyoruz ki önümüzdeki dönemde ülkemizin yeni Alparslan´ı, yeni Fatihleri, yeni Akşemseddinleri, yeni Gazi Mustafa Kemalleri çıksın" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün gençlere eğitim yapabilecekleri imkanı hazırlamakla görevli olduklarını söyledi.
"Bu ülkede batıda ne varsa doğuda da, kuzeyde ne varsa güneyde de o olacak" dediklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulaşımdan sağlığa kadar her alanda olduğu gibi eğitim konusunda da tüm vatandaşların ülkenin her yerinde aynı imkanlara sahip olduklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstanbul´da, Ankara´da, İzmir´de olan üniversitenin diğer vilayetlerimizin hepsinde olmasından niye rahatsız oluyorlar? Ülkemizin dört bir tarafından imkanı olan, olmayan tüm gençlerimize üniversite eğitimi imkanı sağlamanın neresi kötü?" diye sordu.
Burs veya kredi talebi için başvuran üniversitelilerden eli boş geri döndürülen olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversiteye gitmek isteyen, akademik kariyer planlayan her gencin bölgesine, kimliğine, inancına bakılmaksızın bu fırsata kavuşmasını istediklerini söyledi.
Başbakan olduğunda 45 lira olan bursun 330 liraya çıktığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüksek lisans öğrencilerine 660, doktora öğrencilerine 990 lira burs veya kredi verildiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birileri ´tabela fakültesi´ diyerek, ´apartman üniversite´ diye istediği kadar çamur atsın. Amerika´da öyle üniversiteler var ki iki katı satın almış veya kiralamış, üniversite eğitimi veriyor. Mesele teoride kalmak değil, pratiği süratle geliştirebilmek" dedi.
Üniversitelerin her yıl daha fazla imkana, daha güzel külliyelere sahip olmasına sevindiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Üniversitelerdeki hocalarımız da inanıyorum ki eğitim kalitesini her yıl daha da yükseltecek, bu eğitim kurumlarını dünya çapında araştırmaların, yayınların merkezi haline getirecektir. Yeni Türkiye´nin inşasında en büyük görevi üniversitelerimizin, oralardaki pırıl pırıl gençlerimizin, öğretim elemanlarımızın üstleneceğine inanıyorum.
Bu altyapıyı sağlarken sizlerden de beklentilerimiz var. Üstad Necip Fazıl´ın ifade ettiği gibi, ´Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak´ diyebilen bir gençlik istiyoruz. Bu cehalete ´çıkmaz sokak´ diyebilen bir gençlik. Bu gençlik elinde pala ile bıçakla, silahla dolaşan gençlik olmayacak. Elinde tablet bilgisayarıyla, kalemiyle, kitabıyla dolaşan bir gençlik olacak, arzumuz bu. Böyle bir bilinçle, böyle sağlam iradeyle kendini yetiştirecek, milletimize yönelecek her tehdidin karşısında dimdik durabilecek gençlik en büyük hayalimiz.
Bizim zamanımızda kitap, defter, kalem bulmak çok zordu ama yüksek ideallerimiz vardı. Biz gıdamızı bu ideallerden, hedeflerden, umutlardan alıyorduk. Bugünlere bu ideallerimizle, bu mücadele azmimizle geldik. Daha önemlisi bu millet, hiçbir karşılık beklemeden yalnızca Yaradan´ın rızasını gözeterek mücadele veren nesiller sayesinde Malazgirt´ten bugüne varlığını ve özgürlüğünü devam ettirebildi. Biz istiyoruz ki önümüzdeki dönemde ülkemizin yeni Alparslan´ı, yeni Fatihleri, yeni Akşemseddinleri, yeni Gazi Mustafa Kemalleri çıksın, bunu gerçekleştirelim. Biz istiyoruz ki bu topraklardan daha nice Yunus Emreler, Mevlanalar, Itriler, Mimar Sinanlar yetişsin."
"Tabletleri amacına uygun kullanın"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni Türkiye´yi gençlerin büyüteceğini ve yükselteceğini belirterek, bu nedenle 2023, 2053, 2071 hedeflerini belirlediklerini söyledi. Bu yol haritasının ilk istasyonunun Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümü 2023 olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 500 milyar dolar ihracat, 25 bin dolar kişi başı milli gelir hedeflediklerini belirtti.
Bu hedefler konulmazsa bir yere varılamayacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Yeni Türkiye, kökü mazide olan ati. Bu anlayışla tarihine, kültürüne, inancına, değerlerine sımsıkı sarılan nesiller tarafından inşa edilecektir. Bunun için eğitim-öğretim kalitesinin yükselmesi, ufkumuzun genişlemesi için tüm imkanlarımızla çalışmaya devam edeceğiz. Benim sizden isteğim, bu tabletleri, interneti amacına uygun kullanmanızdır. Millî Eğitim Bakanımız Nabi Avcı hocamızın da kaydettiği gibi bilgisayarın sanal dünyasında kaybolup gerçek hayattan, okulunuzdan, öğretmeninizden, özellikle kitaptan uzaklaşmayın. Aslolan kağıt, kitap, kalemdir. Aslolan öğretmendir, onun size aktardığı irfandır, hikmettir. Teknoloji, bilgisayar, internet ancak yardımcı eğitim aracıdır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, 11 okuldan 22 öğrenci ve 11 öğretmene tablet bilgisayarlarını verdi, anı fotoğrafı çektirdi.
“Bu proje, kalbiselimle, aklıselimle düşünebilen, bakabilen her vatandaşımızın gurur duyacağı milli bir projedir”
Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, törende yaptığı konuşmada Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Harekatı (FATİH) Projesi´nin yoluna devam ettiğini belirterek, "Bu proje, kalbiselimle, aklıselimle düşünebilen, bakabilen her vatandaşımızın gurur duyacağı milli bir projedir. Yeni Türkiye idealinin en somut göstergelerindendir" dedi.
FATİH Projesi´nin eğitim teknolojilerinin sunduğu imkanları, okulların, dersliklerin, öğretmen ve öğrencilerin istifadesine sunmak üzere başlatıldığını dile getiren Bakan Avcı, "Proje, bu törenle yeni bir merhaleyi daha katetmiş oluyor. Maarifimizin göz bebeği bu proje, bu aşamadan sonra hızını ve temposunu daha da artırarak yoluna devam edecektir" değerlendirmesinde bulundu.
"Herkes konuşurken biz yapmaya devam ediyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın riyasetinde başlayan Fatih Projesi´nin, büyük bir vizyonun, büyük bir eğitim hamlesinin adı olduğunu vurgulayan Bakan Avcı, şöyle devam etti:
"Projede ulaştığımız sayısal büyüklükler, Fatih Projesi´ni dünyanın en büyük eğitim teknolojisi yatırımı haline getirmiştir. Kurulumu tamamlanan 200 bin etkileşimli tahta, 310 bin derslikte kurulumu devam eden geniş bant hızlı internet altyapısı, dağıtımı yapılan 30 bin çok fonksiyonlu network yazıcı ve bugün ulaştığımız 1 milyon 437 bin tablet, Fatih Projesi´ni bütün dünyanın yakından takip ettiği hatta imrendiği bir konuma taşımıştır. Batıdaki pek çok ülkede, eğitim teknolojisi imkanlarını henüz tartışma safhasındayken; bizim bu büyüklükte bir projede aldığımız mesafe, ülkemizin son yıllarda ulaştığı gücün göstergesidir. Gördüğünüz gibi herkes konuşurken biz yapmaya devam ediyoruz."
Bakan Avcı, dağıtımı yapılan tabletlerin ders işleme süreçlerinde kullanılmasının planlandığını ve üstün teknik özelliklerle üretildiğini bildirdi.
Geliştirilen yazılımlar ve üretilen içeriklerin, öğretmenlerin derslerini etkileşimli tahtalar ve tabletler aracılığıyla işlemesine imkan vereceğini ifade eden Bakan Avcı, Türkiye´nin içerik bakımından da şu anda dünyanın en büyük eğitim portallarından birisi haline gelen Eğitim Bilişim Ağına (EBA) sahip olduğunu belirtti.
EBA üzerinden öğretmenlerin ve öğrencilerin kullanımına açılan dijital içeriklerin sayısının 150 bini aştığını kaydeden Bakan Avcı, "Elektronik ders içeriği üretme sürecine öğretmenlerimizin de katılmasıyla, sahibi olduğumuz içerik havuzunu katlamayı planlıyoruz. Başlattığımız çalışmayla Türkiye, kısa vadede, elektronik ders içerikleri ihraç eden, bu alanda dünyanın diğer ülkelerine öncülük eden bir ülke haline gelecektir" bilgisini paylaştı.
"Biz size çok güveniyoruz"
Bakan Avcı, Fatih Projesi´nin yoluna devam ettiğini belirterek, "Bu proje, kalbi selimle, aklıselimle düşünebilen, bakabilen her vatandaşımızın gurur duyacağı milli bir projedir. Yeni Türkiye idealinin en somut göstergelerindendir" diye konuştu.
Gelecekte, bugünün eğitim tarihini yazacak olanların başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bu projeyi başlatanları hayırla yad edeceklerini vurgulayan Bakan Avcı, yeni tabletlerin öğrenci ve öğretmenlere hayırlı olması temennisinde bulundu.
Bakan Avcı, tablet dağıtımı yapılan öğrencilere, "Bu araçların size hayırlı niyetlerle verildiğinden emin olun. Bu anlamda tabletinizin, defterleriniz ve kalemleriniz gibi birer eğitim aracı olduğunu unutmayınız. Eminim ki siz değerli öğrencilerimiz, devletimizin bir armağanı olan tabletleri en iyi şekilde değerlendireceksiniz, biz size çok güveniyoruz" sözleriyle seslendi.
Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü konferans salonundaki törende, Ankara´da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın katılımıyla gerçekleşen Fatih Projesi Tablet Dağıtım Töreni´ne bağlandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan´a, gelecek yüzyılı şekillendirecek gençlere, eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak için başlatılan Fatih Projesi´nin adım adım gerçekleştiğini görmekten duyduğu mutluluğu ifade eden Bakan Yılmaz, "Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere Milli Eğitim Bakanımıza ve diğer bakanlarımıza huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Allah yüzlerini ak eylesin, yüz aklığı iki cihana bedel" diye konuştu.
Daha sonra Bakan Yılmaz, tablet bilgisayar alan öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirdi ve onlara okul hayatlarında başarı diledi. Bakan Yılmaz, öğrencilere çok çalışıp hedeflerine ulaşmaları tavsiyesinde bulundu.
Sivas Lisesi´nde öğrenim gören 137 öğrenciye tablet bilgisayar dağıtılırken, gelecek hafta 2 bin 461 öğrenciye daha dağıtım yapılacağı bildirildi.
“Tablet bilgisayarlarla sizleri geleceğe hazırlıyoruz”
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, törene İzmir Kız Lisesi’nden video konferansla bağlandı.
Lisede 9. sınıfta eğitim gören 200 öğrenciyi temsilen 10 öğrenciye tablet bilgisayarlarını teslim eden Bakan Eroğlu, öğrencilik yıllarını hatırladığını söyledi.
Kara tahta ve tebeşirle boğuştuklarını anlatan Bakan Eroğlu, şunları dile getirdi:
"Sağ olsun, cumhurbaşkanımız başlattı, akılı tahtalar, tablet bilgisayarlarla sizleri geleceğe hazırlıyoruz. Sizler bizim geleceğimizsiniz. Türkiye´nin geleceğinin teminatı sizlersiniz. Sizlerle gurur doyuyoruz. İnşallah sizlere her türlü, en güzel ortamı, en güzel imkanı hazırlamak boynumuzun borcu. Hayırlı olsun. İnşallah güzelliklere vesile olsun. Sizleri seviyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan´a teşekkür
Öğrencilere hitap etmesinin ardından video konferansla Ankara´daki törene bağlanan Veysel Eroğlu, İzmir´de FATİH Projesi´nde gelinen noktayla ilgili bilgi verdi.
Kentte 33 bin 150 tablet bilgisayar dağıtıldığını, 8 bin 913 sınıfa akıllı tahta kurulduğunu belirten Eroğlu, "Eğitimde ayrıca artık okular açılınca öğrencilerin ders kitapları, her yıl sayenizde önlerine konuluyor. Şu ana kadar İzmir´de 84 milyon kitap dağıtıldı. Sizlere şükran borçluyuz, sağ olun, var olun" şeklinde konuştu.
“Her kesimden topladığımız her 100 liralık verginin 23 lirasını bu ülkenin geleceği, siz öğrencilere harcıyoruz”
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Şehitkamil Kültür Merkezi´nde düzenlenen Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) Projesi Tablet Dağıtım Töreni´nde, Türkiye´nin, AK Parti iktidarlarıyla çok değiştiğini söyledi.
Ülkeyi her alanda dünyanın en iyi, en rekabetçi konumuna taşımaya çalıştıklarını ifade eden Bakan Şimşek, projenin de bu çalışmalardan biri olduğunu belirtti.
Türkiye´de toplanan verginin yüzde 23´ünün eğitime harcandığını bildiren Bakan Şimşek, "Mazottan, benzinden, işçiden, esnaftan, her kesimden topladığımız her 100 liralık verginin 23 lirasını bu ülkenin geleceği, siz öğrencilere harcıyoruz. Bu çok doğru bir karar. Türkiye, dünyayla rekabet edecekse, küresel rekabet yarışında geri kalmayacaksa bu sadece ve sadece eğitimle olur" diye konuştu.
Yapılan reformlarla eğitim seviyesinin yaklaşık 3 kat artacağını kaydeden Bakan Şimşek, bunun da rekabet gücünü yükselteceğini vurguladı.
Eğitime öncelik verdiklerini ve 475 bine yakın öğretmen aldıklarını dile getiren Bakan Şimşek, "Size yatırım yapacağız. Sizler çağın en modern teknolojisiyle, bilgisiyle donatılacaksınız. Türkiye´yi bu dönüşümde, çağı yakalamada çok daha ileri sizler taşıyacaksınız" ifadelerini kullandı.
Öğretmenlere de büyük görevler düştüğüne dikkati çeken Bakan Şimşek, "Biz 235 bin derslik yapmışız. Şimdi de teknolojinin en önemli araçlarını hizmetinize sunuyoruz. Ama bunlar yetmez. Öğretmenlerimizin çabası, fedakarca çalışmaları her şeyin üzerindedir. Çünkü öğretmenlerimiz çaba göstermezse bu imkanlar yetersiz kalır" değerlendirmesinde bulundu.
"Kızların okuması sayesinde fakirlik bir nesilde sona eriyor"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan tarafından kız çocuklarının eğitime kazandırılması için başlatılan projelere değinen Bakan Şimşek, kızların eğitim görmesinin önemine işaret etti.
Bakan Şimşek, "Yapılan araştırmalara göre, kızların okuması sayesinde fakirlik bir nesilde sona eriyor. Kızlar okuduktan sonra kazançlarının yüzde 90´ını aile içinde harcıyor. Erkekler ise yüzde 30-40´ını" diye konuştu.
Eğitimin İslam´da da herkese farz olduğunu vurgulayan Bakan Şimşek, şunları kaydetti:
"Onun için okuyacağız, çalışacağız. Allah´a şükürler olsun imkanlar artıyor. Türkiye eski Türkiye değil. Türkiye´de istikrar var. Bütçenin yüzde 23´ü sizlere harcanıyor. Bu ülkenin geleceğisiniz. Bu ülkenin size ihtiyacı var. Bu ülke artık fırsat eşitliği de tanıyor. En fakir ailemizin çocukları dahi arzularsa devletimiz eğitim imkanlarını sağlıyor. O zaman da size çalışmak düşüyor."
Gaziantep´te derslik başına düşen 60´ın üzerindeki öğrenci sayısını 38´e indirdiklerini dile getiren Bakan Şimşek, 5 bin 300 olan derslik sayısını da 16 bine çıkardıklarını anlattı.
Vali Ali Yerlikaya da Gaziantep´te bugüne kadar 13 bin 853 tablet dağıtıldığını, eğitim öğretim yılı sonuna kadar sayının 30 bini aşacağını ifade etti.
Konuşmaların ardından öğrencilere tabletlerini veren Bakan Şimşek, video konferansla Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın katılımıyla Ankara´da düzenlenen törene bağlandı, projeye ilişkin bilgi verdi.
"Bunları (tabletleri) iyi değerlendirin ve ülkemizin geleceğine iyi katkılarda bulunun"
Samsun 19 Mayıs Lisesi´nde düzenlenen, Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) Projesi Tablet Dağıtım Töreni´ne, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da telekonferans sistemiyle katıldı.
Ankara´da ATO Congresium´dan tören alanına bağlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "3 bin öğrenci ve öğretmenin katıldığı törenden Samsun´a selamlarımı ve sevgilerimi yolluyorum" ifadesini kullandı.
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç da Samsun´da öğrencilerin Fatih Projesi´nin ne anlama geldiğini ve ne içerdiğini iyi bildiğini anlatarak, "Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımız, öğrencilerimiz bu projenin ne anlama geldiğini çok iyi özümsemiş ve çok iyi farkındalar. Size bu projeyle ilgili katkılarınız için öğrencilerimiz adına teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Öğrencilere de seslenen Bakan Kılıç, şunları kaydetti:
"Umut ediyorum ki size sunulan bu imkanları en iyi şekilde kullanırsınız. Bunların hepsi sizin için. Bunları iyi değerlendirin ve ülkemizin geleceğine iyi katkılarda bulunun. Bundan 10 veya 20 sene sonra bu tür programlarda bakan olarak ya da cumhurbaşkanı olarak, müdürler ve valiler olarak sizler olacaksınız inşallah. Kendinizi iyi yetiştirin bu güzel ülkemizi ve cennet vatanımızı en iyiye taşıyın."
Samsun´da 3 bin 483 öğretmen ile 9. sınıf öğrencisi 13 bin 443 öğrenciye tablet dağıtılacak.
Tabletler yüzde 100 yerli tasarımla üretildi
Eğitimde FATİH Projesi için 2015 yılı bütçesinde öngörülen 700 bin tablet alımı ihalesi, Bakanlığın Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünce tamamlandı ve sözleşme imzalandı. Kısa sürede üretimi tamamlanan tabletlerin, illere sevkiyatına başlandı.
Tabletler, fiber altyapısı tamamlanmış ve etkileşimli tahtaları takılmış binlerce lisede eğitim gören 700 bin 9. sınıf öğrencisine ve okullarındaki öğretmenlere ücretsiz olarak verilecek.
Dağıtılacak tabletler yüzde 100 yerli tasarımla üretildi. 8 çekirdekli işlemciye ve 2 gigabyte RAM´e sahip tabletlerde, 2 megapiksel ön, 5 megapiksel arka kamera bulunuyor. 1920X1200 çözünürlük kalitesi, 32 gigabyte dahili bellek ve 10,1 inç ekran boyutuyla kullanıma sunulan bilgisayarların, aktif EMR kalem özelliği bulunuyor. Son nesil kırılmaya dayanıklı Gorilla Glass camla üretilen tabletler, öğrencilere bilgisayar üzerinden yazı yazma ve not alma imkanı da sağlayacak.
Tabletler, 70 santimetreden düşmeye dayanıklı, 9 milimetreden daha ince, 600 gramdan daha hafif şekilde üretildi. Bütün dünyada 2 yıl garantili olarak üretilmesine rağmen MEB´in aldığı setler, pil dahil 4 yıllık garantiyle öğrencilerin kullanımına sunulacak. Öğrencilere bu tabletle ayrıca dayanıklı silikon kılıf da verilecek.
Tabletler, öğrenci ve öğretmenlere, birçok faydalı uygulama, yazılım ve Eğitim Bilişim Ağı (EBA) yüklü halde teslim edilecek. Ayrıca öğretmenlerin e-tahtalarla etkileşim içinde ders işlemesine ve öğrencilerle sınav, ödev, proje gibi veriler paylaşmasına imkan veren etkileşimli sınıf yönetim yazılımı da bu yıl verilecek tabletlere yüklendi.
Bütün tabletler kablosuz erişime açık halde dağıtılacak. Öğrenciler, tabletlerinden MEB´in kendileri için sağladığı güvenli internet içeriği prosedürüyle diledikleri zaman diledikleri yerden internete bağlanabilecek.
200 bine yakın etkileşimli tahta kurulumu yapıldı
FATİH Projesi, k12 seviyesinde, dünyanın en büyük eğitim içeriği portalı olan EBA, etkileşimli tahta, fiber optik internet altyapısı, internet erişimi ve tablet, bileşenlerinden oluşuyor. Proje kapsamında, bugüne kadar 200 bine yakın etkileşimli dijital tahtanın kurulumu gerçekleştirildi. 310 bin dersliğin fiber optik internet altyapısı ihaleleri tamamlandı ve 30 bin okula çok fonksiyonlu network yazıcı dağıtıldı. Bütün okullarını ADSL, Uydunet gibi yöntemlerle internete bağlayan MEB, FATİH Projesi kapsamında fiber kablolama altyapısı kurulan okulları, geniş bant yüksek hızlı fiber internet (VPN) erişimine açıyor.
Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı´nın talimatıyla; Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü, gelecek yıldan itibaren artan yerlilik şartıyla üretilecek tabletler, 9. sınıf öğrencileri başta olmak üzere bütün öğretmen ve öğrencilere ulaştıracak.