'15.08.2014'
Her aile için çocuğuna “Hayır” demek aşılması gereken zor bir yol. Ama minikleri reddederken çözüm yolları önerilerini de söylemek işinizi daha da kolaylaştırabilir. Prof. Dr. Neşe Erol’un ailelere formülü şu: Çocuğa “Hayır” demek yerine alternatif seçenekler sunun.
Çocuğumun isteklerini yerine getirirken acaba aşırıya mı kaçtım, hangi isteklerini yapmalıyım, ne zaman ve nasıl “Hayır” demek gerekir, istenmeyen davranışları yapmaması için nasıl davranmalıyım? Bunlar birçok anne-babanın
kafasını karıştıran, uykularını kaçıran sorulardan sadece birkaçı. Ailelere, “Tutarlı olun, övgüden kaçınmayın, korkuya neden olacak sözler söylemeyin” uyarısında bulunan Ankara Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Psikolog Prof. Dr. Neşe Erol, onlara mesaj vererek doğruların öğretilmesi gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Erol’un ailelere önerileri şöyle:
AÇIK KURALLARINIZ OLSUN
Çocuklar aile veya kendilerine bakanlardan kuralları, sınırları açık ve net biçimde öğrenmek ister. Bunlar olumlu açıklamalarla ve alternatifler sunularak yapılırsa çok hoşlarına gider. “Duvarı çizme, al kâğıda çiz” gibi. “Hayır”ların bir ceza gibi değil, seçim olarak verilmesini tercih eder. Bu, inatlaşmayı ortadan kaldırır. Çocuklar anne-babalarının sınırlarını dener. Göze bakarak bardağı yere atıp atamayacaklarını anlamaya çalışırlar. “Atamayacağı” mesajını aldıklarında bundan vazgeçerler. Ailenin verdiği cezalar korkuya neden olabilir. Örneğin, “Beni çok üzüyorsun, hasta edeceksin, annen olmam bak, seni bırakıp giderim, annesiz kalırsın” gibi sözler onlarda kaygıya, içlerine kapanmalarına neden olur. Çocuklar yaramazlıkları ile baş edebilen güçlü anne ve babalara ihtiyaç duyar. Bir davranışa “Hayır” demeden önce soruna odaklanmak, farklı seçenekler bulmak gerekiyor. Bağıran, çağıran, ağlayan çocuğa, “Yeter artık, hayır” demek problemin daha da büyümesine neden olur. Çocuk ne zaman duracağını bilmiyorsa, aile yardım ederek durumu kontrol altına alabilir. Açık kurallar koymak gerekiyor, “toplar dışarıda oynamak için” gibi. Çocuk kendisini kontrol ettiğinde, “Aferin” diyerek onaylanması gerekiyor.
ÖĞÜTLER, ELEŞTİRİDEN FAZLA OLMALI
Ailenin kendi kendine oynayan çocukla da ilgilenmesi gerekiyor. Bazen, “Ne güzel oynuyorsun, hadi bana anlat” diyerek sakin ve olumlu davranışı da ödüllendirilebilir. Aile, “Aman sesi çıkmıyor, ne iyi, bu arada şu işimi de yapayım” diye düşünmemeli. Sadece çocuk bağırdığında, yaramazlık yaptığında, ağladığında yanına gidilirse, “Bana her dediğini yaptırabilirsin” mesajını yayarsınız. Böylece olumsuz yollarlaisteklerini elde etmeye çalışmasına destek verilir. Çocuğun ilk kez yaptığı ve başardığı davranışlar doğal karşılanır. Ancak aile çoğu zaman yapılan olumsuz veya yanlış davranışlara yönelir ve onları düzeltmesi için uyarılarda bulunur. Böyle olduğunda çocuğun kendine olan güveni sarsılabilir. İçine döner ve yapmak istediklerinden vazgeçebilirler. Kimileri de saldırgan tepkiler gösterir. Beğenilmeyen bir davranış olduğunda doğruyu ve yanlışı anne ve baba öğretmeli. Örneğin “Hayır” yerine “Şöyle yaparsan nasıl olur?” gibi bir söylem kullanılabilir. Ayrıca öğütler, eleştirilerden daha fazla olmalı.
YA SİZE KARŞI ÇIKIYORSA!
Çocukların karşı koyduğu durumlar da olabilir. Alışveriş merkezinde öfkelenmesi, giyinirken zorluk çıkarması veya yeni yerlere gitmeye direnç göstermesi gibi. Bu tür olaylarda neyin işe yarayıp neyin yaramadığı öğrenilebilir.
Burada anne baba kendini engellenmiş, kızgın, incinmiş, çaresiz veya üzüntülü hissedebilir. Böyle olduğunda “Çocuğum bana ne söylemeye çalışıyor?” diye, ailenin kendisine sorması gerekiyor. Öfkesi, ykusunun geldiği, acıktığı, yorulduğu, gürültüdenbunaldığı, değişiklikten rahatsız olup olmadığı düşünülmeli. Aile, “Bu davranışı zorlu veya üzüntülü bir duyguyla baş etme çabası mı? Yani arkadaşlarının alanını işgal ettiğini hissetmesinden mi, yoksa kendisini korumak için mi arkadaşlarını itiyor? Bu tepkinin nedeni ne? Benim tavrım onu nasıl etkiliyor?” gibi soruların yanıtını gözden geçirmeli. İşlerin neden keyifli ve güzel gittiğini anlamak, daha çok olumlu etkileşim sağlar. Böyle olduğunda “Bu deneyimi eğlenceli yapan şey neydi?, Çocuk ne mesajı verdi?, Bu durum nasıl daha sık yaratılır?” gibi sorular sorulmalı
VELİ REHBERİ
5 SORU 5 CEVAP
İnatçı çocuk
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Osman Sabuncuoğlu, inatçı çocuklarla ilgili soruları yanıtladı.
1) Çocuklar neden inatlaşır?
- Bebeklikten erişkinliğe büyüme ve gelişme, çocuğun adım adım kendi kişilik yapısını, psikolojik alanını oluşturmasını gerektiren karmaşık bir süreci içeriyor. Egemen konumda olan anne-baba, diğer aile üyelerinin arasında, onların özelliklerinden yararlanarak kendi varoluşunu biçimlendirmek kolay olmuyor. Çocuğun büyüklere “tabi olma” yani bir anlamda kendisinden vazgeçme, “yok olma” tehlikesinin olduğu durumlarda sınırlar oluşmaya başlıyor. İnat etme o zaman ortaya çıkıyor. Yani çocukta direnme görülüyor.
2) İnat ettikleri bir dönem veya yaş aralığı var mı?
-Bu süreç kesintisiz, yaşam boyunca görülebiliyor. Ancak bu durum belli zamanlarda kendini kanıtlama çabası olarak çevreden daha fazla fark edilebiliyor. Örneğin 2 yaş dönemi ve ergenlikte.
3) İnatçı bir çocuğa nasıl yaklaşmak gerekiyor?
-Saygı, sorumluluk ve bilinçle yaklaşılmalı. Anne- baba, edilgenliği terk eden “varım” diyen bir bireyle karşı karşıya kalıyor. Çok önemsiz konularda çocukla güç savaşına girmek yerine iletişim yollarını kullanmak en doğrusu dinlemek, yerine göre ertelemek, seçenekler sunabilmek, daha işlevsel kendini ifade yöntemlerini özendirmek, yapılması gerekenlerden bazıları.
4) Anne-babanın çocuğa karşı aynı derecede inatçı davranması doğru mu?
-Denetim kaygısı yüksek anne-babalar çocuğun büyümesiyle ortaya çıkan davranışsal sorunlara uyum sağlamakta zorlanabiliyor. Diretmeye aynı yöntemle yanıt vermek olumlu sonuç vermez ve bir çekişmeye yol açar. Çocuğu kontrol altında tutmak ancak yerinde ve zamanında gösterilen esneklik ile sağlanabilir.
5) Çocukta vazgeçilemeyen olumsuz davranış ve düşünceler görüldüğünde ne yapılmalı?
-Çocuğun davranış denetiminin zayıfladığı klinik durumlar olabilir. Gereksiz inatlaşma ve bildiğinden şaşmama gibi durumlar ruhsal bozukluk dönemlerinde ortaya çıkabilir. Bu durumda bir uzmandan profesyonel yardım almak gerekiyor.
HATA DEĞİL ÇÖZÜM BULUN
Çocuğunuzun yapabildiklerini sevinçle ödüllendirilip, “aferin”, “çok güzel” gibi ifadeler kullanın
- Olumlu sözlerle yanlışlarını düzeltin ve doğruyu yapmaları için onları yönlendirin.
- Hata değil, çözüm bulun
- Çocuğu iyi yetiştirmek adına, sürekli onun olumsuz veya yanlış davranışlarını görmek ve düzeltmeye çalışmakilişkiyi bozabilir.
- Sakin oynayan çocukla da ilgilenin.
SİZ SORUN CEVAPLAYALIM
Türkiye'de 20 yıl üzerinde deneyime sahip öğretmen oranı nedir?
4'üncü sınıf düzeyinde 20 yıldan fazla deneyimli Türkiye'de yüzde 21 iken, uluslararası ortalamalarda yüzde 41.
Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamında, liselere yerleştirme sonuçları ne zaman açıklanacak?
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) liselere yerleştirme sonuçlarını 22 Ağustos'ta açıklayacağını duyurdu. Sonuçlar http://www.meb.gov.tr , http://oges.meb.gov.tr , https://e-okul.meb.gov.tr adreslerinde ilan edilecek ve kesin kayıtları da bu tarihte sistem tarafından otamatik yapılacak.
TEOG kapsamında yapılan yerleştirmeler sonucunda nakil başvuruları ne zaman başlıyor?
Nakil başvuruları 25-28 Ağustosta yapılacak. Yerleştirme 29 Ağustos'ta gerçekleşecek. Ancak, eylül ayı boyunca sistem devam edecek. Nakilde başvuran adayların puan sıralamasına göre kayıt işlemi yapılacak.
PANO
Özel okula dönüşecek dershanelerden 463 başvuru
Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) dershanelerden özel okula dönüşmek için 463 başvuru yapıldı. Bu kurumlardan 326’sı gerekli işlemleri eksiksiz olarak tamamlayarak dönüşüm programına kabul edildi. Dershanelerden özel okula dönüşüm için başvurular, 2 Haziran 2014’te itibaren alınmaya başlandı. Başvurular 7 dönemde 1 Eylül 2015’e kadar sürecek. Dönüşüm programına ikinci dönem başvuruları, 5 Ağustos-27 Ekim 2014, üçüncü dönem başvuruları 28 Ekim-31 Aralık 2014, dördüncü dönem başvuruları 2 Ocak- 2 Mart 2015, beşinci dönem başvurularının 3 Mart-4 Mayıs 2015, altıncı dönem başvuruları 5 Mayıs-6 Temmuz 2015, yedinci dönem başvuruları 7 Temmuz-31 Ağustos 2015’te alınacak.
Mimar adaylarından modern barınaklar
Mimarlık bölümü öğrencileri, modern barınaklar inşa etti. İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) öğrencileri, Miami Üniversitesi’nden Amerikalı Mimarlar Raffi Tomassian ile Nicholas Germann’ın katıldığı ‘Dijital Fabrikasyon’ atölyesinde en az iki kişinin barınabileceği tasarımlar yaptı. İEÜ Mimarlık Bölümü Öğretim Görevlisi Michael Young, Amerikalı mimarların katıldığı atölyede parametrik tasarım üzerine çalıştıklarını söyledi. Atölye sonunda üniversitenin moda ve tekstil tasarımı öğrencilerinin tasarladığı giysilerle fotoğraf çekimi yapıldı.