'04.08.2014'
İhsanoğlu: Kürtçe Eğitim Olur
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Rudaw'a konuştu.
Türkiye’de CHP ve MHP tarafından cumhurbaşkanlığına aday gösterilen Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, Kürtçe’nin bilim dili olmadığı şeklindeki ifadelerine açıklık getirdi. İhsanoğlu, benzer bir durumun Türkçe için de geçerli olduğunu, bunun zamanla aşılabileceğini söyledi.
İhsanoğlu, Kürtçe eğitim için ise “Bir dil sadece konuşularak değil, okunup yazılarak gelişir. Çocukların bu dili okuyup yazmaları için de eğitim almaları şart” dedi.
İhsanoğlu, gündeme ilişkin konularda Rudaw muhabirinin sorularını yanıtladı.
Türkiye’de çok güçlü bir ismin karşısına aday olarak çıktınız? Şansınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben şansımı yüksek görüyorum. Çünkü biz parlamenter rejim içinde milletin birliğini sağlayacak bir cumhurbaşkanı seçeceğiz. Bu yüzden cumhurbaşkanının tarafsız ve herkesi kucaklayacak nitelikte olması ve bir uzlaşmayı temsil etmesi lazım. Meclisimizin fikirleri farklı iki köklü partisi başta olmak üzere her fikirden 13 partimiz aynı düşüncelerle benim adaylığımda birleşmişlerdir.
Güçlü aday diye sözünü ettiğiniz aday ise cumhurbaşkanlığını, bir partinin tarafında ve onun fiili lideri olarak yürütmek ve ülkeyi fiili başkanlığa zorlamak istemektedir. Oysa milletimiz ülkenin böyle tek adam yönetimine sürüklenmesine karşıdır. Bunu bildiğim için milletimize güveniyorum.
Propaganda döneminde sakin tavrınızla dikkat çekiyorsunuz? Bu tavrınız Cumhurbaşkanı olmanız durumunda da devam edecek mi?
Vatandaşımız gerilim siyasetinden, kutuplaşmadan çok yoruldu. Vatandaşın bir sürü derdi var. Ekmek derdi var. Politika yapanlar asıl bu dertlerle ilgilensinler. Millet huzur ve sakinlik istiyor. Cumhurbaşkanlığımda da aynı sakinlik içinde herkesle çalışarak milletimizin huzuru ve refahı için ortak aklı işletmeye çalışacağım.
Cumhurbaşkanı seçilirseniz, Başbakan Erdoğan’la nasıl bir ilişkiniz olacak?
Cumhurbaşkanı seçildiğimde gayet tabii Başbakan’la birlikte devletimizi ve milletimizi yüceltme gayreti içinde olacağız. Sayın Başbakan’ı yıllardır tanırım. Unutmayın ben gerçekten tarafsızlığa inanmış biriyim ve öyle olacağım. O hükümet benim de hükümetimdir. Tüm milletimin hükümetidir.
HDP’nin adayı Demirtaş’a oy verecek seçmenler, seçimin ikinci tura kalması durumunda kime oy verirler?
Sayın Demirtaş’a başarılar diliyorum. Kampanyanın başında da aradım iyi dileklerimi bildirdim. Çok medeni bir arkadaşımız. Oy meselesi tabii milletimizin takdiri. Göreceğiz. Diğer taraftan Sayın Demirtaş’a oy verecek seçmenin eğer ikinci tura gidilirse kesinlikle beni destekleyeceklerine inanıyorum. Çünkü o seçmenlerimizin de tek adam yönetimine karşı olduklarından, demokrasi ve insan haklarına saygılı, tarafsız bir cumhurbaşkanı istediklerinden hiç şüphem yok. Onlara güveniyorum.
AK Parti iktidarıyla birlikte başlayan bir çözüm süreci var. Erdoğan, cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda sürecin devam edeceğini açıkladı. Siz seçilirseniz süreç nasıl bir seyir izler?
Ben de barışı konuşuyor olmayı desteklediğimi söyledim. Bizim bu barış dediğimiz şeyi eli tetikte bir birine kuşku ile bakan ikili süreç olmaktan çıkarmamız ve gerçek sağlıklı barışı hedeflememiz lazım. Çok defa ifade ettiğim gibi bu tüm milletin ve meclisin mutabakatını sağlayan gerçek kalıcı barış olmalı. Eksik ve küskünleri olan barış, barış olmaz. Ben devletin başı ve milletimin birliğini temsil eden makam olarak bu sürecin bu istikamete evrilerek daha sağlam temele oturmasını istiyorum.
Kürtçe’nin bilim dili olmadığına dair açıklamanız özellikle bazı Kürt çevreleri tarafından tepkiyle karşılandı. Kürtçe neden bilim değil? Kürtçe eğitim mümkün değil mi?
Benim çok yanlış anlaşılan ya da öyle anlaşılması için zorlanan bir ifadem diyelim. Bilim dilleri olayında tarihsel olarak bilim üreten toplumların kendi dillerini aynı zamanda bilim dili haline getirdiklerine işaret ettim. Bir zamanlar Farsça, Arapça, Kürtçe, Türkçe, doğudan batıya kayınca nihayet batı dilleri bilim dili olmaya başladılar. Bu bakımdan günümüzde maalesef Kürtçe’nin böyle bir sıkıntısı olduğunu, bu sıkıntının onca bilimsel çalışmaya rağmen belli ölçüde Türkçe için de geçerli olduğunu söyledim. Dolayısıyla, bilim dili haline gelmek süreç ve çaba gerektiriyor. Tabii ki o günleri de göreceğiz inşallah.
Diğer taraftan Kürtçe eğitim tabii ki olur. Bir dil sadece konuşularak değil, okunup yazılarak gelişir. Çocukların bu dili okuyup yazmaları için de eğitim almaları şart. Tabii burada vatan bütün Türkiye ve resmi dil Türkçe.
Ortadoğu’da tam bir kaos hali var. Bu bağlamda Türkiye’nin dış politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Komşumuz olan ve olmayan birçok devletle faydasız gerginlik ve çatışma içine girildiği görülmektedir. Bu karmaşık yapının gereklerinin iyi yönetilemediği ve önceden iyi hesap edilmeden atılan adımların büyük riskler yarattığı, dönüşlerinde haliyle zorlanıldığı gözlenmektedir. Dış politika iç politika gibi götürülmez. Hata kaldırmaz. Bir an evvel halkımızın ve bölge halklarının yararını gözeten, barışı hedefleyen pozisyona ağırlık vermeliyiz.
Irak’ta Kürdistan Bölgesi yönetimi bağımsız olma yolunda bir irade beyanında bulundu. Siz buna nasıl bakıyorsunuz?
Irak’ta ırk, din ve mezhep kışkırtmalarına dayalı politikalar maalesef ülkeyi kan gölüne çevirmiş ve halkları bir birine düşman etmiştir. Ben sonuna kadar barış içinde birlik için çalışılması gerektiğine inanıyorum.
Cumhurbaşkanı seçilmeniz durumunda Sayın Mesud Barzani ile ilişkileriniz nasıl olur?
Bizim milli dış politikamız olan `yurtta barış, dünyada barış” politikası çok değerlidir. Cumhurbaşkanı seçildiğimde de bu çizgide gayet iyi ilişki içinde olmamamız için hiçbir sebep yoktur.