'21.02.2014'
Bilimin Getireceği Eğitim Sistemi
Sıfır Hatalı İnsan Modeli
Çocukların belirli yaş aralıkları vardır ve bu aralıklar bilişsel,seksüel,duyusal,sosyal vb. ile açıklanan dönemlerden geçer.Bu dönemlerden en çok psiko-sosyal gelişimin bireye yön verdiği görüşündeyim.
Erik Erikson’un Psiko-sosyal olarak tanımladığı dönemler çocuğun ileriki hayatının şekillenmesinde büyük bir öneme sahiptir.Gelecekte hızlı ilerleyen bilim nedeniyle eğitim sistemi bilime yetişmek amaçlı büyük bir değişikliğe gidecektir.Teknoloji çağı yaşıyoruz ve bu teknoloji hayatımızı kolaylaştırırken hızlı yaşamamıza sebep olur.Bu nedenle eğitim de bu hız yarışında başrolde olması gerekir.
Şu an toplumlar birbirleriyle yarış içindedir en iyisi ,en hızlısı sürekli bir en toplama yarışı.Bu yarış eğitim sistemimizi baştan yaratacaktır.Çünkü artık ‘ Sıfır Hatalı İnsan’ modeli çıkacaktır.Bu eğitimde köklü bir değişikle başarılabilinir.’Eğitimsiz insan bocalar ve kalır,eğitimli insan bocaladığı zaman bile kalkıp toparlanır.’ Hatayı sıfıra indirme isteği nedeniyle hatanın kaynağına yönelim olacaktır.Burada ilk karşımıza çıkan ailedir.Her çocuk mutlu bir aileden gelmez.’Mutlu bir çocuk iyi bir insan demektir iyi bir insan da iyi bir toplum.’Çocuğun belli bir dönem aile bağımlılığı vardır.Bu noktaya kadar eğitim aileden alınamaz fakat çocuğun aile bağımlılığı azaldığı anda eğitim çocuğu yetiştirmede el koymalıdır.Çünkü 2-3 yaş grubu Erik Erikson’un tanımına göre Kas-Anal (Utanç-Kuşku) Dönemindeki bir çocuk tuvalet eğitimi alma durumundadır.Yeterli bir eğitime sahip olmayan aile çocuğun tuvalet eğitiminde onu utandırabilir.Çocuğa verilecek ‘ İğrenç! Ben sana altına yapmaman gerektiğini söylemedim mi ? ’ gibi bir yaklaşımla onu utandırabilir ve bu utanç çocukta kalıcı davranış değişikliğine neden olabilir.Bunlar onun ileriki yaşamında fikirlerini sunamayan geri plan bireyleri haline getirir.Bu da toplumu bir yere getirmez duraksatır.
Aile bağımlılığı bittiği dönemden sonra çocuk eğitime hazırdır.4-5 yaş grubu Lokomotor-Jenital (Girişime Karşı Suçluluk ) Dönemde artık çocukların okul değil oyun evlerine alınma zamanı gelmelidir.Bu yaş grubu için eğitim verilecekse kesinlikle bir okul eğitimi olmamalıdır.Çünkü 4-5 yaş grubu oyun çocuğudur verilecek eğitimde oyun eğitimi üzerinden düşüncelerini açıkça ifade edebilen,özgüven sahibi,araştırma-başarma isteği olan bireyler yetiştirmek olmalıdır.Örneğin; Annesinin çorba karıştırdığını gören bir çocuk kaşık alıp aynısını yapma girişiminde bulunabilir.Buna karşılık alacağı ‘Bırak sen yanarsın ‘ tepkisi çocukta ‘Girişime Karşı Aşağılık’ duygusu oluşturur.Bu da çocuğun bir birey olarak iş yaşantısına girdiği dönemde atacağı adımlarda geri planda durmasına neden olur.
Bu nedenlerden çocukların sosyal gelişimini etkileyecek kalıcı davranış bozukluğuna neden olacak izlenimlerden önce eğitim sistemine dahil edilmesi gerekir.Bu kesinlikle okul gibi bir erken yaş müfredat eğitimi değil aileden kaynaklı sorunları düzenleme amaçlı yardım eğitimi niteliğindedir.Oyun eğitimi okul ve okul öncesi eğitim ile karıştırılmamalıdır.Oyun eğitimi ailede bitmemiş eğitimin devamı niteliğinde bir eğitimdir.