'31.01.2014'
UNESCO'dan Eğitim Uyarısı
UNESCO'nun yıllık Dünya Eğitim Raporu, 2015 hedeflerine ulaşmanın imkânsız olduğunu gösteriyor. Rapora göre, milyonlarca çocuk eğitim olanağından yoksun.
2015 yaklaştıkça bir gerçek de gözler önüne seriliyor: Dünya, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO tarafından 2000 yılında kabul edilen hedeflere ulaşmanın oldukça uzağında. UNESCO'nun, Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa'da kamuoyuna açıkladığı yıllık ‘Herkes İçin Eğitim-Küresel İzleme Raporu'na göre, dünya genelinde 57 milyon çocuk eğitim imkanından yoksun; 250 milyon çocuk en az dört yıl okula gitmiş olmasına rağmen okuma-yazma bilmiyor, basit matematik işlemlerini yapamıyor. Aynı zamanda 774 milyon yetişkin de okuma-yazma bilmiyor. Okuma-yazma bilmeyenlerin çoğunun, gelişmekte olan ülkelerin kırsal kesimlerinde dezavantajlı durumda bulunan kız çocukları ve kadınlar olduğu göze çarpıyor. UNESCO’nun Almanya Komisyonu üyesi Barbara Malina, verilere ilişkin şu değerlendirmede bulunuyor: “Rapor, ağır bir öğrenme krizine işaret ediyor. Gelişmekte olan ülkelerde büyük bir öğretmen açığı var. Rapordaki hesaplamaya göre, dünya çapında bütün çocukların ilkokul eğitimi alabilmesi için 2011 ile 2015 yılları arasında 1 milyon 600 bini yeni öğretmen olmak üzere yaklaşık 5 milyon öğretmenin göreve başlaması gerekiyor. Eğitim kalitesini düşüren diğer nedenler ise öğretmen eğitimindeki eksiklikler, okul kitaplarının yetersizliği ve altyapı sorunları.”
'Öğretmen eğitimi üzerinde durulmalı'
Rapora göre bu 'öğrenme krizinin' dünyaya yıllık maliyeti 94 milyar euro. UNESCO bu nedenle, hükümetlere öğretmenlik mesleğini daha cazip kılacak önlemler alınması çağrısında bulunuyor. Öte yandan, eğitim fakültelerindeki eğitimin iyileştirilmesi, dezavantajlı konumdaki öğrencilerin derse katılımı konusunda öğretmenlere duyarlılık kazandırılması gerektiği de vurgulanıyor.
Pek çok ülkede özellikle azınlık mensuplarının eğitim konusunda dezavantajlı konumda olduğuna dikkat çekiliyor. UNESCO’nun Almanya Komisyonu üyesi Barbara Malina, yoksullukla mücadelenin eğitimdeki sorunların ortadan kaldırılmasına da yardımcı olacağı görüşünde. “Geçen yıl yirmi yıl içerisinde annelerin daha iyi eğitim almasının sağlanması sonucu beş yaş altı en az 2 milyon çocuğun hayatının kurtarıldığı sanılıyor" diyen Malina, kalkınma ile eğitim arasında da bir ilişki olduğunu vurguluyor. Malina sözlerini, "Örneğin Latin Amerika ülkelerinde ilkokul eğitimi olan kişilerin etnik azınlıklara karşı daha hoşgörülü olduğu ortaya çıktı. Eğitimin günümüzde insanî gelişim bakımından merkezi bir rol oynadığı şüphe götürmez bir gerçek" şeklinde sürdürüyor.
Olumlu gelişmeler de var
Ancak, Barbara Malina bu karamsar tabloya rağmen, bazı olumlu gelişmeler olduğunu söylüyor. Özellikle eğitime erişim olanaklarının arttığını belirten Malina, 2000 yılından bu yana okula gidemeyen çocukların sayısının yarıya düşürüldüğünü ve okul öncesi eğitim olanaklarının da arttığını vurguluyor.
2000 yılında Dakar’da düzenlenen Dünya Eğitim Forumu’na katılan 164 ülke, 2015 yılına kadar ulaşmak üzere altı önemli hedef belirlemişti. Bunlar arasında, eğitim olanaklarının yaygınlaştırılması, zor koşullardaki çocukların ücretsiz ve kaliteli eğitime ulaşması, okuma-yazma bilmeyenlerin oranının yarıya düşürülmesi gibi hedefler bulunuyordu. UNESCO'nun Almanya Komisyonu üyesi Barbara Malina, 2015 yılından sonra da bir kalkınma ajandası oluşturulması için Birleşmiş Milletler içerisinde hazırlıkların sürdüğünü söylüyor. Zira Malina'ya göre, yeni girişmler olmadan bu hedeflere ulaşmak olanaksız.