Başbakan: '40 bin öğretmen daha alınacak'
'25.11.2013'
haber detay

Başbakan: '40 bin öğretmen daha alınacak'

Başbakan Erdoğan, "Şubat ayında yeni bir atama yapacak, buna 10 bin öğretmen daha ekleyeceğiz. Ağustos'ta öyle zannediyorum ki 40 bin öğretmen daha ilave edeceğiz" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2014'ün şubat ayında yeni bir atamayla 10 bin öğretmen alınacağını bildirerek, "Ağustosta öyle zannediyorum ki 40 bin öğretmen daha ilave edeceğiz. Çok eksiğimiz var, çok öğretmen ihtiyacımız var, bunun farkındayız" dedi.

Erdoğan, Trabzon Valiliğince Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezinde düzenlenen Öğretmenler Günü kutlama programında, öğretmenliğin sabır, aşk ve sevgi isteyen bir meslek olduğunu belirterek, bu sabır, aşk, sevda ve tahammülün Türkiye'nin belirli bazı bölgelerinde daha yüksek seviyelerde olması gerektiğini söyledi.
 
Erdoğan, öğretmenlerin çektiği çileleri, gösterdikleri gayretleri bildiğini ifade ederek, Karadeniz bölgesinde eğitim alt yapısının uzun yıllar ihmal edildiğini ama buna rağmen bölge insanın bu olanaklara rağmen eğitimini tamamlandığını, bunda da Karadeniz'de öğretmenlik yapanların çok büyük katkısının olduğunu dile getirdi.
 
Karadeniz'de öğretmenliğin sadece öğretmek olmadığını, örnek alınacak, izinden gidilecek, tuttuğu ışıkta yürünülecek bir rol model de olduğunu vurgulayan Erdoğan, birçok Karadenizli çocuğun öğretmenlerinin açtığı yoldan ilerleyerek ülkenin ekonomisine, siyasetine, idaresine, sanatına ve sosyal hayatına katkı sağalar hale geldiğini kaydetti.
 
"Öğretmen adeta ailenin bir ferdidir"
 
Öğretmenliğin sadece maaş karşılığında yapılacak bir vazife olmadığını, bazı işlerde kişilerin sadece işini yaparak sorumluluktan kurtulduğunu ama öğretmenlerin son derece geniş bir yetki ve ağırlığa, çok fazla bir mesuliyete sahip olduğunu vurgulayan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
 
"Öğretmen adeta ailenin bir ferdidir. Anne ve babalar, nasıl ki ebeveyin vazifelerini karşılık beklemeden yapıyorsa öğretmenler de hep böyle bir şuurla vazifelerini yapmışlardır. Toplumda ve her birimizin hayatında bu kadar müstesna bir yere sahip öğretmenlerimizin haklarını teslim etmek her iktidar için, her siyasetçi ve idareci için en öncelikli vazifedir. Öğretmen istemeden, öğretmen ihtiyacını dile getirmeden onun ihtiyaçlarını, istek ve dileklerini hissetmek, anlamak, onları yerine getirmek bir idareci için ideal olmak zorundadır. Hiç kuşkusuz henüz ideali yakalamış değiliz, böyle bir iddiamız yok ama çok önemli mesafe aldığımızı burada vurgulamak durumundayım. Türkiye büyüdükçe, Türkiye'nin imkanları ve şartları çoğaldıkça bunu en önce öğretmenlerimize, en önce eğitime yansıtmak 11 yıl boyunca bizim gayemiz olmuştur."
 
"Cumhuriyet tarihimizin rekorunu kaydettik"
 
Erdoğan, eğitimin partisinin ve hükümetlerinin politikaları arasında istinasız ilk sırada yer aldığını ifade ederek, 2002 yılında 7,5 milyar lira olan bütçeden eğitime ayrılan payın 2013 yılında 47,5 milyar liraya yükseltildiğini, bunun 11 yılda yüzde 537'luk bir artışa karşılık geldiğini bildirdi.
 
Osmanlı İmparatorluğu'ndan kalanlar ile Cumhuriyet döneminde 11 yıl öncesine kadar yapılanlarla ülkedeki toplam derslik sayısının 347 bin civarında olduğunu anımsatan Erdoğan, kendilerinin bu rakama son 11 yılda 205 bin derslik ekleyerek eğitimin hizmetine sunduklarını söyledi.
 
Eğitimin alt yapısını geliştirirken eğitimin vazgeçilmezi öğretmeleri de ihmal etmediklerini belirten Erdoğan, şu bilgileri verdi:
 
"11 yılda yine Cumhuriyet tarihimizin rekorunu kaydettik. Bu sürede eğitim camiamıza 400 bin öğretmen aldık. Şimdi şubat ayında yeni bir atama yapacağız ve bu sayıya 10 bin öğretmen daha ekleyeceğiz. Ağustosta öyle zannediyorum ki 40 bin öğretmen daha ilave edeceğiz. Çok eksiğimiz var, çok öğretmen ihtiyacımız var, bunun farkındayız. Bazıları diyor ki 'o zaman hepsini birlikte alın.' Bütçe var. Ne yapacağız bütçeyi? Şu anda 126 bin öğretmen açığımız var. Biz bu 126 bin öğretmeni aldığımızda öğretmenimize vermemiz gereken zammı veremeyiz. O zaman oradan kısacağız. Çok düşük ücretlerle öğretmen çalıştıracağız. O da öğretmenlerimize haksızlık değil mi, bu defa da bu konuşulmaya başlanacak. 'Verin kardeşim', ama olmayan verilmez ki, var olan verilir. Bizden önce hem öğretmen açığı vardı hem de çok çok düşük rakamlarla çalıştırılıyordu. Bütçemiz izin verdikçe imkanlarımız artıkça, şartları da zorlayarak inşallah açığı kapatmaya devam edeceğiz."
 
"Yeni başlayan öğretmenin maaşı 2 bin 437 lira"
 
11 yılda 400 bin öğretmeni atarken öğretmen ücretlerini de ciddi oranda yükselttiklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
 
"Göreve yeni başlayan öğretmenin maaşı 2002 yılında 470 lirayken, Temmuz 2013 itibariyle yüzde 303 artışla bin 894 lira oldu. 2002'de aynı öğretmenin haftada 15 saatten ayda aldığı toplam ek ders ücreti 165 lirayken, Temmuz 2013'te yüzde 229 artışla bunu 543 liraya yükselttik. 2002'de göreve yeni başlayan bir öğretmenin ek ders ücretiyle birlikte toplam maaşı 635 liraydı, Temmuz 2013 itibariyle 2 bin 437 lira oldu. Bu arada hazırlık ödeneğini de artırdık. 2002-2003 eğitim-öğretim yılında bir öğretmenin eğitim öğretim-öğretim hazırlık ödeneği 175 liraydı, 2013-2014 yılı eğitim-öğretim yılında ise yüzde 323 artışla 740 liraya yükselttik. Öğretmenlerimizi dünyanın en iyi, en donanımlı, en huzurlu öğretmenleri olması için ne gerekiyorsa bunu yapmaya devam edeceğiz. Büyük Türkiye vizyona yakışı biçimde, inşallah büyük Türkiye'nin mimarları olan öğretmenlerimizi korumayı, gözetmeyi görev telakki ediyoruz."
 
"Üniversite sayısı 76'dan 175'e yükseldi"
 
Erdoğan, Türkiye'nin büyümesiyle ve nüfusun artmasıyla birlikte eğitim sisteminin de kaçınılmaz olarak kendisini yenilemesi gerektiğini belirterek, Türk eğitimin hem geçmişten gelen sorunlarının hem de değişimle birlikte çeşitli ihtiyaçlarının olduğuna dikkati çekti.
 
Kendilerinin hem geçmişin sorunlarını çözmek hem de eğitimi yeni şartlara uyum sağlar hale getirmekle mükellef olduklarını ifade eden Erdoğan, Anadolu'daki gençlerin üniversite eğitimi alması için her ile üniversite açtıklarını ve üniversite sayısını 76'da 175'e yükselttiklerine dikkat çekti.
 
40 yaşın üstündekini de alacağız
 
Erdoğan, "2023 hedeflerine mevcut eğitim sisteminin aksaklıklarını muhafaza ederek ulaşamayız. Çocukların anaokulundan başlayarak adeta bir yarış atına dönüştürüldüğü, üniversite bitinceye kadar hayattan koptukları bir sistem sağlıklı bir sistem değildir" dedi.
 
Başbakan Erdoğan, dershanelerin özel okula dönüştürülmesine ilişkin, "'Efendim benim elimde birikmiş öğretmenler var' diyorlar. Bugün bir gazetede onu okudum, '40 yaşın üstündekiler ne yapacak.' Biz 40 yaşın üstündekini de alacağız. Hiçbir bahane uydurmayın. 40 yaşın üstündekini de alacağız. Mülakatla alacağız, devletin okullarına koyacağız" diye konuştu.
 
Erdoğan, "Eğitimde olduğu kadar eğitim reformlarında da en öncelikli dikkate alacağımız kesim öğretmenlerimizdir. Reform süreçlerini öğretmenlerimizle birlikte inşallah geleceğe taşıyacağız. Öğretmenlerin dışlandığı özelllikle de anaokul ile birlikte 13 yıl insana sabırla emek veren öğretmenin horlandığı sistemler, sağlıklı sistemler olamaz" dedi.
 
Reform yapmak cesaret istiyor
 
"Türkiye'de yöneticiler eğitim ve sosyal güvenlik konusunda reform yapamıyor. Reform yapacak cesareti bulamıyorlar. Toplumla doğrudan ilgili bu alanlarda reform yapmak cesaret, kararlılık istiyor" diyen Erdoğan, kendilerinin sağlık ve sosyal güvenlikte dünyanın takdirini toplayan, gelişmiş ülkelerin hayranlıkla izlediği reformları yaptıklarını belirtti.
 
Benzeri reformları 11 yıl boyunca eğitimde de yaptıklarını dile getiren Erdoğan, FATİH Projesi'ni hatırlattı. Bu projeyle öğretmenlerin işlerinin daha da kolaylaşacağını bildiren Erdoğan, öğrencilerin ellerinde kitap yerine tablet bilgisayar olacağını söyledi.
 
Akıllı tahtayla kara tahtayı da bir kenara koyacaklarını anlatan Erdoğan, "Şu anda ilk ihalelerimizi yapmıştık, ikinci ihaleyi yaptık. Ağırlıklı ihaleyi de yakında yapıyoruz ve 10 milyon civarında tablet bilgisayarı alarak bütün okullarımızın akıllı tahtalarını yerleştirmek suretiyle önümüzdeki 3-4 yıl içinde bu işi inşallah bitirmiş olacağız" diye konuştu.
 
"Zengin kadar fakir de en kaliteli eğitim imkanına kavuşsun istiyoruz"
 
Eğitimde fırsat eşitliğinin üzerinde durdukları en ciddi ve hassas konular arasında yer aldığını vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
 
"Erkek okuduğu kadar kız da okusun istiyoruz. Kızlarımızın eğitim öğretimden mahrum edildiği bir Türkiye'yi istemedik, istemiyoruz ve onu da şu anda büyük ölçüde başarmış durumdayız. Zengin kadar fakir de en kaliteli eğitim imkanına kavuşsun istiyoruz. Batıdaki okuduğu kadar kuzeydeki, doğudaki okusun istiyoruz. Büyük şehirdeki imkanların en ücra köylere kadar ulaşmasını istiyoruz. Onun için 16 tane büyükşehirimiz varken şimdi sayı 30 büyükşehire ulaşıyor. Bu ne demektir? 30 büyükşehirde artık eğitim öğretim çok daha farklı hale geliyor. Buradan esinlenerek civarlarındaki 51 il onlar da bundan bir etkileşim içerisine girecektir. Eğitim imkanlarından, eğitimin içeriğine kadar her anlamda eşitliğin, özgürlüğün ve demokrasinin eğitime hakim olması en büyük arzumuz. 11 yıl boyunca eğitimin kalitesini artırmak, eğitimi yaygınlaştırmak, fırsat eşitliğini sağlamak için kararlı bir mücadele veriyoruz."
 
Bu konuda çok önemli adımlar attıklarını, reformlar yaptıklarını belirten Erdoğan, bunun sonuçlarını aldıklarını ve almaya devam ettiklerini vurguladı.
 
"Büyük Türkiye'yi biz böyle bir eğitim sistemiyle inşa edemeyiz"
 
Bu alanda daha fazlasının yapılmasının gerekliliğini de bildiklerine dikkati çeken Başbakan Erdoğan, "Büyük Türkiye'yi biz böyle bir eğitim sistemiyle inşa edemeyiz. 2023 hedeflerine mevcut sistemin aksaklıklarını muhafaza ederek ulaşamayız. Çocukların anaokulundan başlayarak adeta bir yarış atına dönüştürüldüğü, üniversite bitinceye kadar hayattan koptukları bir sistem sağlıklı bir sistem değildir" dedi.
 
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"Çocuklarımız oyun oynayamıyor, sohbet edemiyor, spor yapamıyor, sanata vakit ayıramıyor. Hafta içi beş gün git-gel okul, hafta sonu iki gün git-gel dershane. Bana Anadolu'da anneler şunu söylüyor, 'Okullar varsa dershane niye var, dershaneler varsa okullar niye var.' Bana anneler şunu söylüyor, babalar şunu söylüyor, 'Ben ahırımda davarımı sattım dershane ücreti ödedim.' Bir tarafta da bana diyor ki 'Aldığım maaş ortada.' Kimisi asgari ücret, kimisi bin lira, bin 250 lira. 'En düşük dershane ücreti yılda yaklaşık 2 bin lira, bu civarda. Ayda ortalama 250 lira. Ben her ay ayda ortalama 250 lirayı buna ödüyorum. Evimin kirası, neyle geçineceğim. Ama vermek zorundayım. Böyle bir durumla karşı karşıyayım' diyorlar. Biz zannediyoruz ki maalesef her taraf rahat çok kolay, herkes rahat rahat bu parayı veriyor? Böyle bir şey yok. Şu anda 22 bin liraya kadar yıllık bu çıkıyor."
 
"Eğer eğitim öğretimde bir katkınız olsun istiyorsanız ey dershane sahipleri... "
 
Etkinlik kapsamında fen lisesi öğrencilerinin da sahne aldığını dile getiren Erdoğan, "İnanın, soralım bu yavrularımızın birçoğu dershaneye gidiyordur. Okudukları yer neresi? Fen lisesi" dedi.
 
Yaptıkları araştırmalara göre fen lisesi ve sosyal bilimler lisesi öğrencilerinin yüzde 95'inin dershaneye gittiğini ifade edern Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
 
"Fen lisesi bu ya, sosyal bilimler lisesi. Bu benim oradaki hocalarıma saygısızlık değil mi? 800 bini aşkın öğretmenimiz yok farz ediliyor. İlkokulda, ortaokul, lisede bu yavrularımızı hazırlayan, yetiştiren öğretmenlerimize bana göre saygısızlık yapılıyor. Adeta sanki bu öğretmenlerimizin bu yavrular üzerinde hiç emeği yok, dershaneye git, üniversite imtihanlarında netice al ondan sonra sırtına bir tane şöyle tişört giydir, 'Bak bizim dershanenin başarılı öğrencisi.' Senin dershanenin başarılı öğrencisi değil, okulunun başarılı öğrencisi. Bunu görmemiz lazım. Yani demek ki bu devletin okulları bu yavrularımıza hiçbir şey verememiş orada, 6 ay 9 ay kursa gitmiş, öğrendiği sadece, test tekniği.. Yoksa 11 yılın veya 12 yıl şimdi zorunluğu eğitim bir de bunun okul öncesi var, 13 yılın özetini hemen orada 9 ayda mı veriyor? Böyle bir şey yok.
 
'Birbirimizi lütfen aldatmayalım' diyorum. Birbirimizi kandırmayalım. Biz şunu söylüyoruz, diyoruz ki, eğer eğitim öğretimde bir katkınız olsun istiyorsanız ey dershane sahipleri, bir araya mı gelirsiniz, kendiniz mi, size teşvik verelim, gidin o size teşvik verdiğimiz yerlerde okullarınızı kurun. Sizlere ucuz kredi verelim. Sizlere vergide belli oranda muafiyet getirelim. Enerji harcamalarında muafiyet getirelim. Gidin oralarda çocuklarımızı, yavrularımızı alın. Size sınıflarında öğrenci garantisi verelim. Limitimiz bizim 30 öğrenci. Kaç öğrenci buldun 15, ne kadar açığın var 15. O açığı, 15 öğrencinin bedelini biz size maliyet bize neyse biz o maliyet üzerinden biz ödeyelim."
 
Trabzon Akyazı Spor Yerleşkesi ile Trabzonspor tesislerinin temel atma töreni
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, daha sonra Akyazı Dolgu Alanında, Trabzon Akyazı Spor Yerleşkesi ile Trabzonspor tesislerinin temel atma törenine katıldı.
 
Törende konuşan Erdoğan, Akyazı'daki tesislerin Trabzon'a, bölgeye ve ülkeye hayırlı olması dileğinde bulunarak, bir kamuoyu araştırması neticesinde stadın adının verileceğini söyledi.
 
"Trabzonluların spor aşkını biliyoruz"
 
Erdoğan, yeni yapılacak tesislerin 795 bin metrekarelik alanda kurulu olacağını ifade ederek, şunları kaydetti:
 
"Böyle bir tesis. İçinde stadyumu var, tüm tesisler var. Bütün antrenman alanları, tenis kortları, kapalı spor salonlarıyla vesaresiyle. Çok istisnasi durumların dışında ben temel atmaya gitmem. Ama bugün burası benim için de çok önem arz ettiği için bu temel atma törenine katıldım. Bu stad bizim Trabzon'a sözümüzdü. Tüm zorluklara rağmen sözümüzün arkasında durduk. Bugün stadyumun temelini atıyoruz. İnşallah 2 yıl sonra da açılışını yapacağız. Az öncede de söylendi, 230 milyon liralık bedelle yapacağız."
 
Hüseyin Avni Aker stadının 18 bin kişilik olduğunu belirten Erdoğan, alandaki bir vatandaşın yeni stadın 40 bin 61, ardından 41 bin 61 olmasını istmesi üzerine, "Tabii seve seve. 40 bin 61'i yapan 41 bin 61'i de yapar" karşılığını verdi. Stadın doldurulması gerektiğini kaydeden Erdoğan, "İnşallah iki yıl sonra bu statta sizlerle birlikte Trabzonumuzun maçlarını seyredeceğiz" diye konuştu.
 
Husumet için değil kardeşlik için geldik
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Trabzon Akyazı Spor Yerleşkesi ile Trabzonspor tesislerinin temel atma töreninden sonra Vakfıkebir ilçesinde yapımı tamamlanan bazı eserlerin toplu açılış törenine de katıldı. Erdoğan burada yaptığı konuşmada ise şunları kaydetti:
 
"Husumet için değil, kavga için değil, cebelleşmek için değil, biz muhabbet için, uhuvvet için, kardeşlik için bu makamlara geldik. Yola çıkarken bir şeyler söyledik. En önemlisi neydi? Biz bu milletin efendisi değil bu milletin hizmetkarıyız dedik. Biz istiyoruz ki doğu ile batı daha yakın kardeş olsun. Biz istiyoruz ki Kuzey ile Güney daha bir kardeş olsun. Aynı kıbleye dönenler, aynı Kuran'ı, aynı duayı okuyanlar kardeş olsun. 11 yıldır bütün çabamız bu. 11 yıldır bütün gayretimiz mücadelemiz işte bu.
 
Uysal koyun değiliz. Şehitlerimizin aziz hatırası söz konusu olursa ona el uzattırmayız. Birliğimiz, vatanımız, bayrağımız, devletimiz söz konusu olursa onlara dil dahi uzattırmayız. Özellkle milli irade söz konusu olursa ona dokundurtmayız. Meclis iradesine, millet iradesine el de dil de uzattırmayız. Sizin bize verdiğiniz emanete onun gasp edilmesine asla izin vermeyiz, asla göz yummayız."



Bu site bir BMS PROJE iştirakıdır.