'29.10.2013'
'Depremzede öğretmenlerimize ilgisiz kalmışız'
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, “İki günden beri gittiğimiz yerlerde, deprem günlerini yaşayan öğretmenlerimizle konuştuğumuzda, biz bakanlık olarak bu fedakar öğretmenlerimize ne kadar ilgisiz kalmışız onu hissettim” dedi.
Üniversiteler arası Kurul Toplantısı’nın 217’ncisi Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin ev sahipliğinde Cengiz Andiç Kültür Merkezinde yapıldı.
Toplantıda konuşan Milli Eğitim Bakanı Avcı, Van’da ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde depremin ardından büyük bir başarı hikayesinin yaşandığını belirtti.
Başka yerlerde yıllarca anlatılacak başarı hikayesini, sıradan bir deprem sonrası toparlanma hareketi gibi konuştuklarını bildiren Avcı, şöyle konuştu:
“Yıllarca anlatılacak, filmleri çevirilecek bir başarı hikayesi burada yaşandı. İki günden beri gittiğimiz yerlerde, deprem günlerini yaşayan öğretmenlerimizle konuştuğumuzda, biz bakanlık olarak bu fedakar öğretmenlerimize ne kadar ilgisiz kalmışız onu hissettim. Yaptıklarımız kadar, yaptıklarımızı anlatmamız gerektiğine ehemmiyet verdik. Bütün eğitim camiamıza ve Van Milli Eğitim Müdürlüğüne, deprem sonrası çalışmalarda canla başla evlerine gitmeyerek vatandaşlarımızın hizmetine koşan öğretmenlerimize teşekkür ediyorum. Toplantı yeri ve tarihi itibarıyla çok sembolik.”
Avcı, üniversitelerdeki akademisyenlerin özlük haklarıyla ilgili yaşanan sıkıntıların giderilmesi konusunda hükümetin çalışması olduğuna değinerek, üniversitelerde ciddi anlamda nitelik kaybının yaşandığını, bunun özlük haklarındaki gerilemeden kaynaklandığını ifade etti.
Özlük haklarındaki sıkıntılar nedeniyle üniversitelerin nitelikli eleman cezbetme konusundaki güçlerini de kaybettiğine dikkati çeken Avcı, imkanlar dahilinde yaşanan gerilemeyi durdurmak ve sonrasında daha ileriye taşımak konusunda bir hassasiyetin olduğunu dile getirdi.
Avcı, bu alanda yaşanan gecikmelerin büyük oranda yükseköğretimle ilgili çalışmaların ertelenmiş olmasından kaynaklandığını bildirerek, şunları söyledi:
“Daha önce yapılan düzenlemelerin geldiğimiz noktada yetersiz kaldığını kabul ediyoruz. Bizim mezuat düzenleme geleneğimizdeki kötü alışkanlığın olumsuz etkileri karşımıza çıkıyor. Bizim geleneğimizde böyle kötü bir alışkanlık var. Biz yönetmeliklerle düzenlenecek konuları yasa, yasa ile düzenlenecek konuları da anayasa konusu yapıyoruz. Yönetmeliklerle, hatta teammüllerle düzenlenecek konuları anayasa konusu yapmışız.
Her üniversitenin kendi özel koşullarını oluşturacak, kendi düzenlemelerini yapmalarını sağlayacak düzenlemeleri yapma çalışmalarımız var. Darbe koşullarında hazırlanan düzenlemeler o günkü üniversitelerin şartlarına uyuyor ancak günümüzde farklılaşmış üniversite koşulları var. Üniversitelerimiz, donanımları, öğrenci sayıları, ekonomileriyle birbirlerinen çok farklı. Her üniversitenin kendine yüklediği farklı misyon var, farklı anlayış ve bölgesel özellikler var. Tüm üniversitelerden aynı elbiselerle dolaşmalarını istemek hepsine haksızlık olur. Üniversitelerin kendi özel koşullarına yönelik düzenlemeler yapmalarını sağlamak konusunda çalımalar var. Üniversitelerimiz de bu konuya ciddi oranda hazırdırlar. İnşallah önümüzdeki dönemde kendi özel koşullarına uygun yapılanmalarını sağayacak koşulları oluştumuş oluruz.”
Avcı’dan salonda uyuklayanlara gönderme
Konuşması sırasında salondaki bazı katılımcıların uyuduğunu görünen Avcı, “Salona baktığımda şunu fark ettim ki ben de sıkıcı konuşmalar yapıyormuşum. Daha fazla arkadaşımı şekerleme yapma durumunda bırakmamak için konuşmamı uzatmayacağım. Bazı hocalara baktığımda imrendim. Oradaki rahatlığı görünce imrendim” diye konuştu.
Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof. Dr. Hasan İbicioğlu da Türkiye’de yükseköğretimi ele alırken, değişen dünya dinamiklerini dikkate almamanın doğru olmayacağını vurgulayarak, üniversitelerin küreselleşme hareketlerine göre kendilerini konumlandırmaları gerektiğini belirtti.
Üniversitelerarası Kurul Başkanı İbicioğlu
Türkiye’nin içeride ve dışarıda paradigmalarını yeniden tanımlayarak dünya dengelerinde değer gören bir ülke haline geldiğini belirten İbicioğlu, şöyle dedi:
“Gelişen dünya şartlarına uyum sağlamamız gerekiyor. Yabancı üniversiteler ülkemizde istedikleri gibi çalışma yapabiliyorken, bizler dış ülkelerde çalışma yapamıyoruz. Bizler uluslararası öğrenci kabulünün farkındayız. Ancak üniversitelerin ülke dışında kampüs açmalarının önünde yasal engellerin olduğunu belirtmek istiyoruz. Bu çalışmaların yapılabilmesi için TBMM kararı alınması gerekiyor ki bu da son dönemlerdeki bürokrasiden kurtulma çalışmalarına ters düşüyor. Türkiye’de rektörlerimiz artık birer girişimci gibi çalışıyorlar. Üniversitelerdeki temel bilimler noktasında son yıllarda güzel olmayan durumlar yaşanıyor. Temel bilimlerin bu alanda mutlaka desteklenmesi gerekiyor. Aksi takdirde ilerleyen zamanlarda, uygulamalı ilimlerle ilgili konularda patent üretme noktasında bir darboğaza girmemiz söz konusu ki bu Türkiye için uygun olmayan bir durumdur. Türkiye’de yeni üniversitelerin açılmasını sonuna kadar destekliyorum” dedi.
İbicioğlu, huzurun olmadığı bir üniversiteye öğrecilerin, huzurun olmadığı bir kente de yatırımın gelmesinin mümkün olmadığını dile getirerek, Türkiye’de insanlar arasında birlik ve beraberliğin sağlanması için yürütülen çözüm süreci ve demokratikleşme çalışmalarına sonuna kadar destek verdiklerini söyledi.
Bu amaçla kurul toplantısını Van’da yapmaya ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda Vanlılarla bir arada olmaya karar verdiklerini aktaran İbicioğlu, akademisyenlerin özlük haklarındaki iyileştirmelerin motivasyon açısından önemli olduğuna değindi.
YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal ise depremin ardından yapılan çalışmalarla ilgili bilgi vererek, üniversitenin depremden daha da güçlenerek çıktığını anımsattı.
Konuşmaların ardından Prof. Dr. İbicioğlu’na günün anısına pleket veren Bakan Avcı’nın, “Ben siyasete girmeden önce aday olduğum dönemde Adapazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı, bana plaket alıp vermeyi bilmediğimi söyledi. Bana, ‘siz plaket alıp verirken muhattabınızla konuşuyorsunuz. Oysa o sırada fotoğraf çekiliyor’ dedi. Ben de ‘ne yapmak lazım diye sordum. O da, ‘plaket elde sağ ayak önde fotoğrafçılara dönmek lazım’ dedi. Ben de şimdi onu yapayım fotoğrafı çektirelim” sözleri salonda gülüşmelere neden oldu.
Öğretmenlere SMS’li Cumhuriyet Bayramı kutlaması
Öte yandan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, öğretmenlerin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını SMS ile kutladı.
Bakanlıktan edinilen bilgiye göre, Bakan Avcı, tüm öğretmenler ile bakanlık personelinin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını kutlamak için cep telefonlarına mesaj gönderdi. Mesaj, toplam 765 bin 284 kişiye gönderildi.
Bakan Avcı mesajında, “Sizin, ailenizin, öğrencilerimizin, eğitim çalışanlarımızın ve aziz milletimizin Cumhuriyet Bayramını kutlarım” ifadesini kullandı.