'09.07.2013'
Aldıkları Kredileri Geriye Ödeyemeyen İşsiz Mezunlara Haciz Şoku
Öğrenciliğinde eğitimini tamamlayabilmek için devlete borçlanan öğrenciler mezun olduklarında istihdam edilemedikleri için ödeyemedikleri kredi borçları yüzünden hacze uğruyor.Ne olacak bu işsiz mezunların hali? Nerede kaldı iş bulunca, çalışmaya başlayınca ödenecek mutabakatı...
''Ben Endüstri Meslek Lisesi Bilgisayar Programcılığı bölümünden 2001 yılında bir meslek lisesi mağduru olarak mezun olduktan sonra (öss ile mühendislik imkânı verilmemesi sebebiyle), henüz yeni, popüler olması ve istihdam olanaklarının en iyi olması açısından o yılların en cazibedar mesleği olan “Bilgisayar Öğretmenliği” için 4 yıl boyunca ÖSS sınavını kazanmakla uğraştım ve en sonunda kazandım. 2005 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi “Bilgisayar ve Kontrol Öğretmenliği” bölümüne başladım ve okulumu hazırlık yılıyla birlikte 2010 yılında uzatmadan başarıyla bitirdim. Bunca süre zarfında tüm Türkiyedeki Bilgisayar Öğretmeni açığı, bu bölümden henüz pek az mezun olması sebebiyle Elektrik, Makine, Elektronik vb. alanında mezun olmuş diğer teknik öğretmenlerle doldurulduğu için asıl bizim çalışmamız gereken kadrolarda başka meslektekiler istihdam edilmiştir. Böylece biz mezun olduğumuzda kadro problemi yaşamaya başlamamızla birlikte tam benim mezun olduğum zamanda ilköğretimlerdeki bilgisayar dersleri de kaldırılmıştır. Tamamen iş olanakları daralmış ve bir Bilgisayar Öğretmeni’nin özel sektör yolu kapalı olması, imza yetkisi bulunmaması ve 30 yaşıma kadar eğitim içinde yuvarlanıp piyasada kendimi farklı bir sanatta yetiştirme gibi zamanımın olmaması vb. sebeplerden dolayı bugün hala işsizim.
Benimle aynı kaderi paylaşmış kız kardeşim de bilgisayar öğretmeni olmasına rağmen, 27 yaşına kadar aynı eğitimlerden geçmesine rağmen zorluklarla ancak bir ilçede adliyede zabıt katibi olabildi. Aldığımız üst derece bir teknik eğitim olmasına rağmen devletin sürekli teknisyen ve tekniker olarak kadro açtığı hiçbir yere de başvuru yapamama gibi çağ dışı ve zerre kadar mantıkla bağdaşmayan bir durumla karşı karşıyayız. Allah aşkına biz bir teknisyen ve teknikerden daha az mı eğitim aldık o alanlarda ki bizim tercih etme hakkımız olmuyor, teknisyenlik unvanı bizde de var ama neden tercih hakkı yok.
Bugün 30 yaşında bir Bilgisayar Öğretmeniyim ve devletin istikrarsız ve isabetsiz eğitim politikaları yüzünden hala İŞSİZİM.
Gelelim HACİZ’e :
Kardeşim ve benim üniversite okuduğumuz dönemde babam emekli maaşıyla Isparta Merkezde yaşamamız ve kirada oturmamız, kardeşimle aynı anda üniversitede okumamız sebebiyle öğrenim kredisinden yararlanma mecburiyetinde kaldık. Nasıl olsa okul bitince öğretmen olarak atanır ve bunu öderiz diye düşündük. 2010 yılında mezun olduktan sonra 2011 yılında KPSS ye girdim ancak daralmış kontenjan nedeniyle kazanamadım. 2012 yılında askerliğimi yaptım ve geldiğimde KPSS sınavına 2 ay kalmıştı, dolayısıyla bu sınava yine hazırlanamadım. Dün itibariyle 2013 kpss sınavına girdim, sonucunun ne olacağı muallaktadır. Bu esnada öğrenim kredisi kullandım diye 11.700 TL civarında HACİZ bildirim evrakı geldi ve hiçbir şekilde taksitlendirilemeyeceği, taksitlendirme zamanının geçtiğini bildirir şekilde geldi.
Allah aşkına, kur’an aşkına söyler misiniz, yukarıda belirttiğim şartları da görüyorsunuz, ben öğrenim kredisinin taksitlendirildiği zamanda bile bunu nasıl ödeyebilirdim ki ödeme başvurusu yapayım. İşim yok iken her ay 500 tl lik ödemeler halinde bu krediyi nasıl ödemeyi taahhüt edebilirdim. Babamdan yardım istesem 1100 TL olan emekli aylığıyla 400 TL kira bedeli ve 500 TL burs ödese 200 TL kalıyor geriye. Bu 200 TL ile başka borcu yokmuş gibi elektriği mi ödesin, suyu mu ödesin, doğalgazı mı ödesin, telefonu mu ödesin, interneti mi ödesin, şurdan çarşıya çıkarken yol parası mı ödesin yoksa eve yiyecek ve içecek mi alsın.
Acaba öğrenim kredisi almayıp parasızım diye üniversite okumasa mıydım en baştan.
Bugün hala işsizim ve gelen öğrenim kredisi haciz yazısı ile birlikte rencide oldum, gururum incindi, psikolojim bozuldu. Çaresizlikten bu yazımı hükümet ve muhalefet olmak üzere tüm milletvekillerine, haber ve yayın kuruluşlarına e-mail olarak atıyorum. Hatta gerekirse sosyal medyada bu zulmeti paylaşacağım, başka çarem kalmadı. Mecliste deneme yanılma yöntemiyle rastgele alınan kararların insanların hayatını nasıl çıkmazlara soktuğunu, hayatlarının nasıl mahvolduğunun görülmesini istiyorum.
Borcumu reddetmiyorum ancak bir iş versinler de ödeyeyim. İçine düştüğüm şu rezalette benim hiçbir suçum yoktur ancak faturası hem ömrümün en verimli senelerine hem de boş olmasına rağmen cebime çıkmıştır. ''
EĞİTİM AJANSI