ÖSS, ÖYS, YGS, LYS...Hop Oturduk, Hop Kalktık
'09.07.2013'
haber detay
ÖSS, ÖYS, YGS, LYS...Hop Oturduk, Hop Kalktık
Dünden bugüne üniversiteye giriş modelleri nasıldı, nasıl değişti, bugüne nasıl gelindi. ÖSYM nasıl ne zaman kuruldu.ÖSS'den YGS-LYS modeline nasıl geçildi.Dünyada üniversiteye geçiş modelleri nasıl, hangi ülkeler yükseköğretime hangi sistemle öğrenci alıyor....
 
 
 
Ülkemizde 1974 yılına kadar üniversiteler kendi öğrencilerini kendileri alıyordu. 1974 yılında, bu karışıklığın önlenmesi amacıyla sınavların tek merkezden yapılması kararı alındı.
 
Bu tarihte Üniversiteler arası Öğrenci seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) kuruldu ve kuruluş işlevini yerine getirmeye başladı. Bu merkez, 1981 yılına kadar işlevini sürdürdü.
 
1974 ve 1975 tarihlerinde üniversite sınavları sabah ve öğlen olmak üzere iki oturumda, 1976-1980 yılları arasında aynı günde tek oturumda uygulanmış.
 
1981 yılında itibaren ise iki basamaklı sınav sistemi uygulamaya koyulmuştur. İki basamaklı sınavın ilk ayağı Nisan ayında ÖSS ikinci ayağı ise Haziran ayında ÖYS olarak uygulandı. 
 
1987 yılında ise testlerin hepsini değil, girmek istediği bölüme göre gereken testleri çözme hakkı verildi.
 
1999 yılında ÖYS kaldırıldı, ÖSS adıyla tek sınava dönüştürüldü. Aynı yıl OBP uygulamasıyla, öğrencilerin lise alanlarına göre yüksek öğretime geçişi sağlandı. Bu arada, sistemde birçok küçük düzeltme yapıldı.
 
2006 yılında tek sınav ancak iki bölümlü bir sınav uygulaması şeklinde oldu. Bu değişiklik sonucunda adaylar, ortak alan ve alan testleri olarak iki bölümden oluşan testlere yanıt vermeye başladı.
 
 
2007'de YÖK, üniversiteye girişte 2009'da uygulanmak üzere iki sınavlı bir sistem önerdi.YÖK'ün Sezer'e sunduğu Yükseköğrenim Stratejisi Raporu'na göre yeni sistem: Lise son sınıfta bitirme sınavı. Sonra iki ve dört yıllık eğitim için iki ayrı sınav. Tıp, mühendislik gibi dört yıllık bölümlerin sınavı ayrı günlerde 4 aşamalı sınav zincirinden oluşacaktı.
 
2010'da YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, üniversitelere dünyada geçerli olan IB ve SAT sınavlarıyla öğrenci almak istediklerini açıkladı.
 
Özcan, Uluslararası Bakalorya olarak tanımlanan IB ve SAT sınavlarının dünyada kabul gören sınavlar olduğunu belirterek, bu sınav sonuçlarına göre Türkiye'deki üniversitelere öğrenci almayı düşündüklerini ifade etti.
 
Özcan'ın üniversiteye girişte baz almayı düşündüklerini ifade ettiği SAT, Amerika'da üniversite eğitimi almak isteyenlerin girdiği, akademik yetenek sınavı olarak biliniyor. Bu sınav lisans eğitimi almak isteyen her ABD vatandaşından talep ediliyor ve bazı üniversiteler tarafından yabancı uyruklu öğrencilerden de isteniyor.
SAT niteliklerine göre SAT 1 ve SAT 2 olarak ikiye ayrılıyor. SAT 1'de öğrencilerin matematiksel ve sözel yetenekleri ölçülüyor. SAT 2'de de öğrencilerin spesifik olarak bir akademik konu üzerindeki bilgileri sınanıyor.
 
2010 yılından itibaren uygulanacak yeni üniversiteye giriş sistemiyle ÖSS rafa kalktı. 
 
1999 öncesinde uygulanan iki basamaklı sınav sistemine geçildi.
 
Yeni sistemde Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) adı verilen birinci basamak sınavı ile Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) adıyla ikinci basamak sınavları yapılmaya başlandı. 
 
 
 
***
 
 
YIL 2013 
 
İŞTE PLANLANAN YENİ SİSTEM
 
 
Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK, ÖSYM ve TÜBİTAK’ın ortaklaşa yürüttüğü çalışmalar neticesinde SBS’den sonra liseden üniversiteye geçişte uygulanan YGS ve LYS’den de vazgeçilmesi gündeme geldi. 
 
MEB, sene içi sınavlara ağırlık vereceği yeni SBS modelinden memnun kalırsa, aynı sistemi üniversiteye girişte de uygulayacak. Buna göre sistemin ayrıntıları şöyle olacak:
 
Her ders için merkezi sınav
Lisedeki temel dersler olan, Türkçe, matematik, fizik, kimya, biyoloji, tarih, coğrafya ve felsefe derslerinin sene içinde yapılan birer yazılısı, bakanlık tarafından merkezi olarak gerçekleştirilecek. Lise 1. sınıf öğrencileri henüz alanlarını belirlemedikleri için 1. sınıfta girecekleri merkezi sınavların ortalamasının toplam puana etkisi, 2., 3. ve 4. sınıfta girecekleri sınavların etkisinden daha düşük olacak.
 
 
Üniversite karar verecek
Düzenlenen merkezi sınavlardan alınan puanlar ise öğrenciye Matematik-Fen (MF), Türkçe-Matematik (TM), Türkçe-Sosyal (TS) veya DİL puan türlerinde bir ortalama sağlayacak. Üniversite adayı, bu ortalamaya göre öğrenci kabul eden üniversitelere kayıt yaptırılabilecek. Bu kapsamda üniversiteler hangi puan türüne göre öğrenci alacağına kendisi karar verecek. Örneğin bir teknik üniversitenin fen edebiyat fakültesinin biyoloji bölümü, öğrenci kabulünde, sadece öğrencinin lise 1, 2, 3 ve 4. sınıflardaki merkezi biyoloji sınavlarının ortalamasını dikkate alabilecek. Aynı şekilde bir üniversitenin edebiyat fakültesi öğrenci kabulünde, sadece lise 1, 2, 3 ve 4. sınıflardaki Türkçe, tarih, coğrafya ve felsefe derslerinin puan ortalamasını dikkate alabilecek.
 
Üniversiteye girişte öğrencilerin lisedeki ders dışı beceri ve başarılarına da bakılacak. Oluşturulan sistem ilk olarak lise 4. sınıfta yapılacak sınavlar için geçerli olacak. Daha sonra kademeli şekilde lise 1., 2. ve 3. sınıflarda da hayata geçirilecek.
Kapısında yığılma olacak üniversiteler için ise sene içi sınavlardan alınan notları da hesaba katan yeni bir seçme sınavı yapılacak.
 
Ders dışı beceri de etkili
 
ÖSYM tarafından ABD usulü yapılacak bu yeni merkezi sınav, “açık uçlu” sorulardan oluşacak. Bu kapsamda ODTÜ, Boğaziçi, Galatasaray, İstanbul Teknik Üniversitesi gibi üniversitelere giriş daha da zorlaştırılmış olacak. Sınav sonuçlarıyla oluşturulacak puan sıralamasına göre üniversiteler öğrenci kabul edebilecek. Öğrenciler birden çok üniversiteye aynı anda başvurabilecek.
 
Lisede gördüğü yabancı dil üzerinden, sınavda gireceği alanı “DİL” seçen öğrenciler de bakanlık tarafından yapılan sene içi yazılılardan aldığı puanların ortalamasına göre, istediği üniversitenin ilgili fakültelerine kaydolabilecek.
 
Sınav sorularının hazırlanışını, uygulanışını ve değerlendirmesi, MEB, YÖK, ÖSYM ve TÜBİTAK tarafından oluşturulan bir komisyon aracılığıyla yapılacak.
 
 
 
DİĞER ÜLKELERDE ÜNİVERSİTE GİRİŞ SİSTEMLERİ
 
 
Dünyanın birçok ülkesinde üniversitelere öğrenci alımları çeşitli kriterlere göre yapılıyor. Öğrencilerin kişisel nitelikleri ve yetenekleri ölçmeye çalışılıyor. Amaç öğrencinin doğru bölümlere yerleştirilmesini sağlamak! Ancak son yıllarda üniversiteler kendi içlerinde esnekleşerek öğrencinin bölüm ve alan değişikliği yapmasına olanak tanıyor. Bu da öğrencilerin kendi ilgi ve yeteneklerine göre seçimler yapmasına ve ülkenin insan kaynağını doğru yönlendirmesine olanak sağlıyor.
 
Avrupa’da genel olarak üniversiteler öğrencilerini sınavsız kabul ediyorlar. Öğrenciler, ortaöğretimde elde ettikleri beceri ve kazanımlara göre üniversitelere yerleştiriliyorlar. Almanya’da lise eğitimi üniversiteye yerleşmek için önemli bir koşul, yani lise eğitiminde ki başarı hangi üniversitenin hangi bölümünde okuyacağınıza karar veriyor. Ancak son yıllarda Almanya, özellikle meslek okullarından başlayarak sınavlar koymaya başladı.
 
Avrupa ülkelerinin birçoğunda lise yeterlilik sınavları uygulanıyor. Bu sınavlar, hem liseleri değerlendirmekte hem de üniversitelere yerleşmede kullanılıyor.
 
İngiltere’de sistem, öğrencinin lisede seçtiği derslerdeki başarısına göre işliyor. Öğrenciler, lisede kendilerine göre dersler seçiyor ve bu derslerdeki başarısına göre üniversiteye yerleştiriliyorlar. Örneğin öğrenci matematik, fizik, kimya seçtiyse; bu derslerdeki başarısına göre üniversitelerin bu derslerle öğrenci alan bölümlerine gidiyorlar. Aslında Avrupa’da en iyi işleyen sistemlerden biri, İngiliz sistemidir.
 
ABD’de üniversitelere giriş kriterleri birden fazla... Öğrencinin lise başarısı, referans mektupları, elde ettiği başarılar ve en önemlisi SAT başarısıdır. SAT, merkezi bir sınavdır. Öğrenciler bu sınava, yıl içinde birden fazla katılabilirler. Elde ettikleri en yüksek skoru kullanırlar. Bazı bölümler için sadece SAT-1 gerekirken, bazı bölümler SAT-2 testini almasını isterler. SAT-1 de öğrencilere matematik ve dil sorulurken, SAT-2 de öğrenciler fen ve sosyal bilimler de soruluyor. Üniversitelere yerleştirmede bu iki sınav, önemli kriterlerdir.
 
Uzak doğuda üniversitelere sınavla girilir. Örneğin son yıllarda büyük atak yapan G.Kore’de üniversiteye girmenin üç koşulu vardır: Birincisi bizde olduğu gibi lise başarısı, ikincisi “Soonoong” sınavı. Bu sınav, merkezi bir sınavdır ve üniversiteye gitmek isteyen her öğrencinin girmesi şarttır. Bu aşamayı geçen öğrenciler üniversitelere başvurarak üniversitelerin belirlediği kategorilere göre sınava girerler. Burada beş bölüm vardır:
 
— Anadil Sınavı
— Fen Sınavı
— Matematik Sınavı
— Sosyal Bilimler Sınavı,
— Yabancı Dil Sınavı
 
Öğrenciler, girmek istedikleri bölüme göre test seçerek puan elde ederler. Her üniversite kendi testini üretir ve uygular.
 
Japonya’da da sistem buna benzerdir. Japonya’da sistem, sınavlar üzerine kurulmuştur. Öğrenciler G.Kore’deki sistem gibi önce merkezi sınava girerler, oradan aldıkları skorlara göre üniversitelerin yaptıkları sınavlara katılırlar. Bu sınavlar günlerce sürer. Öğrenci, kazanmak istediği bölüme göre sınavlara katılır.
 
Ajanslar/ EĞİTİM AJANSI

 




Bu site bir BMS PROJE iştirakıdır.