'29.06.2013'
Öğrencisi,Velisi, Açıklama Bekliyor; SBS'nin Hatalı Soruları Ne Olacak?
SBS'nin hatalı soru muamması devam ediyor. Bakanlığın henüz bu konuda bir açıklama yapmaması üzerine çok sayıda veli, öğrenci bizi günlerdir mesaj yağmuruna tutuyor. İşte o yorumlardan biri daha;
''SBS 2013 sınavının yapıldığı gün, birçok veli ve öğrenci için herhalde bu yılın en kötü, hatırlanmak istenmeyen ve hatta hiç yaşanmamış olması tercih edilen bir tarih olarak kazındı kafalara.
Bu olayın öğrenciler ve velileri üzerinde yarattığı depresyonun bu yıl her zamankinden çok daha şiddetli olmasının nedeni, sınavın beklenmedik biçimde şekil değiştirmiş olmasıdır. Yanlış yapılmış olan sınavın zor olması değildir. Ancak, hiçbir şekilde uyarı veya işareti verilmeden “alıştırılmış sınav yapısı” dışına aniden çıkılması yanlıştır. Ve bu durum insanların kafasını karıştırmakta, öküz altında buzağı aranmasının gerekip gerekmediği yönünde şüphe oluşturmaktadır.
Lakin üzücü olan en önemli şey, ne sınavın zorluğu ne de yarattığı manevi travmadır. Esas üzücü olan; yüklü meblağlarda harcama yaparak çocuğunu en iyi dershanelere göndermiş ve kaynak kitaplara servet akıtmış yüz binlerce ailenin içine düşürüldüğü hayal kırıklığı ve ümitsizlik karşısında hiçbir yetkilinin duyarlı davranmamasıdır. Bu insanların para ödediği kitaplar, hep alıştırılmış sınav yapısına uygun testlerle doluydu. Dershanelerde verilen eğitim yaklaşımı da aynı çizgideydi. Sınavdan sonra, cevaplar daha açıklanmamışken, kitapçığını kapıp dershanelere ve okullara koşan öğrencilerin aynı sorulara farklı cevaplar almış olması da, ortada garip bir durum olduğunu göstermiyor mu?
İşte bu duruma düşen öğrenci ve velilerin içine su serpecek hiçbir açıklama yapılmamıştır. “Evet, zor bir sınavdı, beklenmedik biçimde bu şekle dönüştü. Fakat ayırt edicilik için olması gereken budur. Hatalı sorular da soruldu. Ancak, üzülmeyin, biz sizlerin bu durumdan en az etkilenmeniz ve haksızlığa uğramamanız için gereken her şeyi yapacağız!” tarzında birkaç cümle etmeyi neden çok görürler, anlamak mümkün değil.
Yaklaşık bir milyon iki yüz bin öğrenci ve sadece ana-babalarını hesaba katarsak yaklaşık bunun üç katı sayıda insanın vebalinden bahsediyoruz. Vicdan muhasebesi yapabilen, aklıselim eğitimcilerimiz ve yetkililerimizin bu hususu atlamayacağına inanmak istiyoruz.
Bu noktadan sonra, sınavı iptal etmek söz konusu olmayacaktır elbette. Bu kadarını anlayabiliyoruz. Ancak, hatalı olduğu gün gibi ortada olan soruların (A Kitapçığı Matematik Soru 16 ve Fen Bilgisi Soru 13) bu işten sorumlu Bilim Kurulu tarafından en kısa sürede, adına yakışır biçimde açıklanması ve yetkililerin iptal yönünde işlem yapması şarttır. Okutulması onaylanmış kitaplarda öğretilmeyen veya farklı öğretilmiş bilgileri test eden sorunun (A Kitapçığı Matematik Soru 15)da Milli Eğitim Bakanlığınca etik olarak iptal edilmesi gerekir. Çünkü “Milli” kelimesi bir “birliktelik, ortaklık” anlamını barındırır içinde. Eğer bu önemsenmiyorsa, sadece “Eğitim Bakanlığı” demek daha doğru olmaz mı?
Saygılarımla…''
C.E.
EĞİTİM AJANSI