'21.06.2013'
Öğretmenin Sınırı Bu mu Olmalı?
"Hürriyet Gazetesi yazarı Özgür Bolat'ın "Öğretmenin Sınırı Bu mu Olmalı?" başlıklı yazısı;"
"Yıl 2008.
Dönemin Milli Eğitim Bakanı, Doç. Dr. Hüseyin Çelik milli eğitim dünyası için çok önemli olacak bir projeye imza atıyor.
Garanti Bankası’nın ayırdığı 15 milyon TL ile “Öğretmenin Sınırı Yok” sloganıyla kurulan Öğretmen Akademisi Vakfı (ÖRAV) ile sözleşme imzalıyor.
ÖRAV, o günden bugüne yaklaşık 80 bin devlet okulu öğretmenine daha etkili öğretmen olmaları için eğitim veriyor.
MEB’in ya da okulların cebinden bu eğitimler için kaç para çıkıyor biliyor musunuz? Sıfır. Eğitimi alan öğretmenler bu eğitimler için ne diyor?
Çoğu öğretmen kariyerimizde aldığımız en iyi eğitim, diyor. Özellikle kırsal bölgelerde görev yapan öğretmenler bu eğitimlerin devamı olan e-seminerler aracılığı ile mesleki gelişimlerini sürdürme imkanı bulunuyor.
Ama şimdi ÖRAV’ın eğitimleri durduruldu. Nasıl oluyor da devlete bir kuruş maliyeti olmayan ve bu kadar etkili bir eğitim sunan vakfın eğitimleri durduruluyor?
FARKLI HABERLER
Bu durdurma kararı, Garanti Bankası Genel Müdürü Ergün Özen’in “Ben de çapulcuyum.” demesinden sonra bazı basın kuruluşlarında çıkan haberler sonucunda alınıyor.
Bu haberler ne kadar gerçekçi ve çapulculuk olayı ile Vakıf arasında bir bağ var mı?
BİZE NE ÇAPULCUYSA?
ÖRAV çalışanları hiçbir politik görüşü savunmayan, sadece eğitime gönül vermiş kişiler. “Bize ne insanların çapulculuğundan!” diyor birçok ÖRAV eğitimcisi. “Bizim derdimiz Anadolu’nun en ücra köşesinde, eğitim aşkıyla çalışan öğretmene dokunmak. Bu benim yaşam enerjim.” diyor başka bir eğitimci. Bir diğer eğitimci “Biliyor musun
Özgür Bey, öğretmenlerin % 50’si hiçbir hizmet içi eğitim almadan emekli oluyordu. Biz bu öğretmenlere ulaşıyoruz.” diyor.
Ergün Bey’in söylemi ile vakıf arasından uzaktan yakından bir ilişki yok."