Hayat Karne Değil
'17.06.2013'
haber detay
Hayat Karne Değil
Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürü Funda KOCABIYIK'ın Hürriyet Gazetesi'nde yayınlanan yazısı;
 
 
 
 
Bir eğitim öğretim yılını daha geride bıraktık. Öğretmenlerimizin büyük bir özveri ve fedakarlıkla yürüttükleri çalışmalar başta olmak üzere hep birlikte geleceğimizi şekillendirmeye aday gençlerimizi çağın gereklerine uygun bir şekilde yetiştirmeye çalışıyoruz.
 
Öğretmenlerimiz sürekli gelişen çağa ayak uydurmak, öğrencileri bu çağa ayak uydurabilen bireyler olarak yetiştirebilmek amacıyla önce değişimleri takip etmek, gerek bilgi, gerek beceri, gerekse teknoloji alanında yaşanan tüm değişimleri öğrencilerimize aktarmak için yoğun bir çaba sarf etti. Özellikle içinde bulunduğumuz eğitim öğretim yılı ülkemizin tarihinde önemli bir yer alacak kadar etkili bir değişime sahne oldu. Eğitim sistemimizde gerek zorunlu eğitim süresi, gerek okula başlama yaşı ve gerekse okullarımızdaki derslerin çeşitleri ve süreleri konusunda ortaya çıkan değişiklikler oldukça zorlu bir görevin göstergesiydi. Ama bizler bu zorlu görevin üstesinden hep birlikte geldik. Hep birlikte diyorum, çünkü velilerimizin desteği hiçbir zaman göz ardı edilemeyecek kadar büyüktür.
 
Bir anne ve babanın çocuğu üzerinde ne denli büyük emekleri olduğunu, iki evlat sahibi bir anne olarak, çok iyi biliyor ve yaşıyorum. Her ne olursa olsun çocuklarımızın her zaman ve her koşulda yanındayız. En büyük hayallerimizden biri, onların iyi bir eğitim alarak geleceğe yönelik doğru adımlar atmasını sağlamak. Bunun küçük bir göstergesini bile görebilmek, dünyanın en mutlu insanlarından biri haline getiriyor bizleri. Evet, küçük göstergeyle kasttettiğim şey karneler.
 
İster öğretmenler olarak isterse veliler olarak öğrencilerimizin, çocuklarımızın karnelerindeki notlar bizleri ister istemez mutlu veya üzgün kılabiliyor. Ancak hayat karne değildir. Neden mi? Karnenin tanımını yaparak bunu açıklamaya çalışalım. Temel Eğitim Genel Müdürlüğü olarak okul öncesi, ilkokul ve ortaokul çağındaki çocuklar bizim görev alanımıza giriyor. Dolayısıyla bizler bu öğrencilerimize verilen karnelerle ilgili olarak da çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Buna göre Okul Öncesi Kurumları Yönetmeliği’mizin 56. maddesinde “Okul öncesi eğitimini tamamlayan veya okul öncesi eğitim kurumlarına en az bir eğitim yılı devam eden çocuklara, e-okul sisteminde düzenlenen Katılım Belgesi verilir. Çocukları başarılı veya başarısız gösteren; karne, diploma ve benzeri adlar altında hiçbir belge verilemez.” hükmü yer alıyor. 
Diğer taraftan İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’mizin 45. maddesinde ise “Öğrencilere, e-okul sistemindeki bilgiler esas alınarak her dönem sonunda karne verilir. Karnede, öğrencinin derslerdeki başarısı ile davranışlarına ilişkin değerlendirme sonuçları, sosyal etkinlik çalışmaları ve okula devam durumu gösterilir. Velileri bilgilendirmek ve öğrenci gelişimlerini takip etmek amacıyla ilkokul 1, 2 ve 3’üncü sınıf öğrencilerine, kasım ve nisan aylarının ikinci haftasının son iş gününde Öğrenci Gelişim Raporu verilir” hükmü yer alıyor. 
 
Buna göre Yönetmeliğimizin diğer maddelerinde de belirtildiği gibi ilkokul 1, 2 ve 3’üncü sınıflarda öğrencilerin gelişimi ile öğretmen rehberliğinde gerçekleştirilecek olan proje ve öğrenci performanslarını belirlemeye yönelik çalışmalar, öğretmen gözlemlerine dayalı olarak yapılıyor. Sınavlar ilkokul 4’üncü sınıftan itibaren başlıyor. Ortaokulda çocuklarımızın aldığı seçmeli dersler ise notla değerlendirilmiyor. Sadece hangi dersi seçtikleri, karnede belirtiliyor. Çünkü burada amaç onların çok farklı alanlarda kendilerine sunulan ders seçeneklerinden ilgi, istek ve ihtiyaçları doğrultusunda oldukça demokratik bir şekilde tercihlerini yaparak eğitimlerine yönelik farkındalık oluşturmak.
 

yazının devamını okumak için tıklayın

 




Bu site bir BMS PROJE iştirakıdır.