'Eğitim Notr Damın Kamburu'na Dönüştü'
'23.05.2013'
haber detay

 

'Eğitim Notr Damın Kamburu'na Dönüştü'
" Lise 12.sınıflar ve ortaokul 8.sınıflar yıllardır izin. Rapor ve dershanelerin geçer akçe olduğu eğitim sisteminin kamburunu sırtlarında taşıyorlar."
 
 
 
 
 Eğitim sistemi  “NOTR DAMIN KAMBURU”NA dönüştü. Böyle giderse de pek düzelecek gibi durmuyor. Aslında Sayın Başbakanın açıklamalarından sonra pek ümitlenmiştik. Ancak aradan geçen zaman çabucak unutturuverdi sınavların kalkacağını ve de dershanelerin kapatılacağını. Kaldırmak ve kapatmak bir yana her türlü teşviklerle adeta özendirilir bir hal aldı manzara. Kapatmak “kubbede hoş bir seda” olarak kaldı kulaklarda.
 
 
 
Eğri durmadan doğru söylemek gerekirse 8.ve12.sınıflar için bu yıl eğitim ve öğretim Şubat tatilinde bitti diyebiliriz. İlk yarıyılın büyükçe bir bölümü de soru çözmek, dershanelerin ve özel ders verenlerin kapılarını aşındırmakla geçti büyük oranda.2.Yarıyılla başlayan sınav maratonu hemen her hafta sonu bir sınavla alıp başını gitti. YGS, YDS, ALES, AÖS. ALS, SBS, PY ve BS, LYS ve KPSS bir de yanına deneme, okul ve dershane sınavlarını koyunca uzun, karanlık ve sonunda ışığın görülüp görülmeyeceği belirsiz bir tünelde yolculuk gibi. Eşit, adil olmayan ve yıllarca süren bir koşunun sonunda kaybolan yıllara, heba edilen kaynaklara mı yanalım bilemiyorum.
 
 
 
Açıklanan sınav sonuçlarında ortaya çıkan başarısızlık eğitim sisteminin yüz karası hallerinin sergilendiği büyük bir sınav tablosu gibi. Şu ana kadar yapılan ve sonuçları açıklanan ALES, YGS ve YDS’NİN sonuçları milyonlarca öğrenci ve aile için bir trajediye dönmüş durumda. Hele YGS’Yİ geçmesine rağmen 400 bin öğrencinin LYS’YE başvurmaması özel olarak ele alınıp incelenmesi gereken başlı başına bir araştırma konusu özelliğinde. Bu yıl ilk defa yapılan YDS sonunda açıklanan sonuçlar %90 başarısızlık oranı ile büyük bir rekor kırarak ilk sıraya yerleşmiş gibi görünmektedir
 
Görüleceği üzere sınavlar yıllardan bu yana Türkiye’de başlı başına bir sektör oluşturmuş durumda. Yıllık bütçesi 25 milyara ulaşan bu bütçe hareketliliğini bir anda kaldırıyorum ve bitiriyorum demek kolay olmakla birlikte bunu icra etmek o kadar kolay olmayabilmektedir.Bu ve başkaca nedenlerden dolayı Sayın Başbakanın sözü kulağa hoş gelen bir “seda” dan öte gidememiştir.Ben sölersem olur veya ben yaptım oldu anlayışı burada bir karşılık bulmamıştır.Elbette ki böyle olmuş olması hayırlı olmuştur diyemiyorum.Evet bizce de eğitim sistemi bu kamburdan kurtarılmalı,öğrencilere ve velilere rahat nefes aldırılmalıdır. Ancak öyle anlaşılıyor ki önümüzdeki yıllarda da 45 günlük izinli sayılma halleri devam edecek, böyle giderse 45 günde yetmeyecek gibi.
 
 
 
 
Lise 12. Sınıflarda LYS’YE girecekleri 45 gün izinli saymanın diğer mağdurları ise YGS’yi kazanamayan öğrenciler olmaktadır. Onlarda bu hakkı kullanmak istemekte bu da okullarda büyük karmaşanın yaşanmasına yol açmaktadır. Ayrıca öğretmenler de uygulamanın mağduru olmaktadır. Öğrenci okula gelecek umuduyla okula gelen öğretmen karşısında boşalmış derslikleri bulmakta, boş ders defterini imzalayarak sınıftan çıkmaktadır. Okula gelmiş olmasına rağmen öğretmene ek ders ücreti ödenmemektedir. Çünkü ilgili yönetmelik ek ders ücreti ödenmesini fiilen derse girilmiş ve ders işlenmiş olmasına bağlamaktadır. Öğretmeler kendilerinden kaynaklanmayan nedenlere bağlı olarak aldıkları üç kuruşluk ek ders ücretinden de olmaktadır. Yönetmelikte bu olumsuzluk giderilmeli, öğretmenlere mutlaka ek ders ücreti ödenmelidir.
 
 
 
Sonuç olarak, eğitim yılının 2.yarsında her yıl yaşanan bu olumsuz tabloyu düzeltmenin zorlukları olmakla birlikte mümkün olduğunu söylüyoruz. Sistemi toplumcu ve eşitlikçi bir temelde yeniden kurarak mümküne ulaşabiliriz. Bunu başarmaktan başka seçeneğimizin olmadığını düşünüyorum.     
 
 
22.05.2013 ALAADDİN DİNÇER/EĞİTİMCİ               



Bu site bir BMS PROJE iştirakıdır.