'21.05.2013'
'Öğrenciye izin, öğretmenin ek dersi ne olacak?'
Bakan DİNÇER her konuşmasında paradigma değişiminden bahsederdi. Kafalara adeta kazınmıştı paradigma kelimesi. Fransız kökenli bu kelimeyi genel müdürlerin yanı sıra il müdürleri bile kullanıyorlardı.
AVCI Paradigma Değişimine Devam Ediyor
Bakan DİNÇER her konuşmasında paradigma değişiminden bahsederdi. Kafalara adeta kazınmıştı paradigma kelimesi. Fransız kökenli bu kelimeyi genel müdürlerin yanı sıra il müdürleri bile kullanıyorlardı. Şimdi ise kimse kullanmaz oldu. Sayın AVCI’nın Türkçe kelime hassasiyeti de eklenince söylemekten korkar oldular paradigmadan.
Bize Türkçe olmayan ve değerler dizisi anlamına gelen bu kelime ile diğer yabancı kelimelerin kullanılmasından rahatsızlık duysak da değişmedi durum .
Sayın Dinçer paradigma değişiminden bahsederken şimdi Bakan AVCI sayın Dinçer’in paradigmalarını değiştiriyor.
Öğrencilere (lise son) izin verilmesini ,sahte rapordan kurtarılmalarını bakan Dinçer döneminde de ele aldık. Dinletemedik çünkü paradigma değişimi vardı. Öğrencinin yeri sınıftır, okuldur dedi. Biz sayın bakan gençleri mağdur etmeyin dedikçe okula gelmelerini istemediğimiz söylendi.
Sayın AVCI gelince de konuyu ele aldık. Yazıktır gençlere dedik ama yine olmadı. Şimdi özellikle iş işten geçtikten sonra geldi rapor almaksızın izinli sayılma yazısı. Zararın neresinden dönülürse kardır misali bu dönüş yapıldı. Yani Sayın DİNÇER’in bir paradigması daha yıkıldı.
Sayın AVCI aynı zamanda öğretmenlerle ilgili söylemleri, yöneticilerle ilgili söylemleriyle de geçmişteki paradigmaları yıktı.
Şimdi beklenen ise eğitim adına gerçekçi ve bilimsel adımlar atılması. Bakan sözlerinin kural olmaktan çıkarılıp mevzuatların kurallaştırılması.
Sayın AVCI’dan bir başka paradigma değişimi daha bekleniyor. Akla mantığa uymayan konularda akla mantığa uygun dönüşüm yapılması gibi.
Öğrenciler 45 güne kadar izinli sayılacaklar. Rapor almalarına gerek yok. Pekala öğretmenlerin durumu ne olacak?
Sayın bakanın yıllardır çözümlenemeyen ve her defasında ertelenen bu konuya açıklık getirmesi bekleniyor.
Şöyle izah edelim: Geçen yıl ilki imzalanan toplu sözleşme mutabakat metnine göre idarenin tatil ettiği günler nedeniyle yapılamayan dersler işlenmiş gibi kabul ediliyor ve ek ders ödeniyor. Örneğin: kar tatili olduğunda öğretmenin o gün yapamadığı dersleri yapmış gibi ücretlendirme yapılıyor.
Şimdi birileri çıkıp suçlama yapacak ve “yine derse girmeden ücret isteyecekler” diyecek. İşin aslı bu değil. İşe gelmeden ücret yukarıdaki örnekte olduğu gibi zaten ödeniyor.
Asıl sorun işe gidildiği halde ücret ödenip ödenmeyeceği:
Bu genelgeye göre öğrenci okula gelmezse ders yapılamazsa öğretmen ücret alacak mı? İşte bu soru cevapsız. Öğretmen ders programına göre okula gelmek zorunda yani okula gelecek çünkü öğrenci gelip gelmeyeceğini bilmiyor. Öğretmen okula geldiği halde öğrenci gelmezse ücret kesilmesi ne kadar doğru?
Sayın bakanın açıklamasını bekleyen sorunlardan birisi de bu. Kar tatili olur öğretmen de öğrenci de okula gelmez ücret ödenir. Peki öğretmen okula geldiği halde öğrenci gelmezse ücret ödenmemesi ne kadar mantıklı olur?
Sayın AVCI’nın bu sorunu çözmesi ümidiyle…
Saygılarımla…
Maksut BALMUK
Eğitim Yöneticisi
http://www.memurlar.net