Türk Eğitim-Sen, Bakan Avcı'ya Yüklendi! 

 

Türk Eğitim-Sen Genel Dış İlişkiler ve Basın Sekreteri Sami Özdemir, sendikanın Siirt Şubesi'nde üyelerle bir araya geldi. 

 

 

 Türk Eğitim-Sen Genel Dış İlişkiler ve Basın Sekreteri Sami Özdemir, sendikanın Siirt Şubesi'nde üyelerle bir araya geldi. Siirt’te sendikal çalışmalar hakkında bilgiler veren Şube Başkanı Cengiz Özbilici, “Üyelerimizi ve ilçe temsilciliklerimizi devamlı ziyaret ediyor ve üyelerimizin her türlü sorunuyla yakından ilgileniyoruz. Çalışmalarımız hız kesmeden devam ediyor” dedi. Genel Dış İlişkiler ve Basın Sekreteri Sami Özdemir de konuşmasında, “Bölgede görev yapmak elbette ki kolay değil. Türk Eğitim Sen olarak sorunlarınızın farkındayız. Biz Milli Eğitim Bakanlığı’na bu bölgelerde görev yapan eğitimcilere farklı bir maddi destek sağlanmasını ve mahrumiyet bölgelerine göre brüt asgari ücretin 1, 2, 3 katı gibi bir ödeme yapılmasını önerdik. Amacımız öğretmenlerin ekonomik olarak desteklenmesi ve bu vesileyle de bölgedeki öğretmen açığının azalmasıdır” dedi. Özür grubu atamalarına da değinen Özdemir, “Ömer Dinçer döneminde öğretmenlerin alanlarında kariyer yapmalarını engelleyen bir değişikliğe imza atılarak, öğrenim özrü, özür grubu tayinlerinden çıkarıldı. Öğretmenlerin kendisini geliştirmesinin önüne engeller konulması kabul edilebilir değildir” diye konuştu. Milli Eğitim Bakanlarının sadece isimlerinin değiştiğini, öğretmenlere bakış felsefelerinin aynı olduğunu kaydeden Özdemir, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’yı da eleştirdi. Özdemir, “Genel Merkez Yöneticileri olarak Bakan Avcı’ya hayırlı olsun ziyaretinde bulunmuş ve kendisine eğitimin ve eğitim çalışanlarının sorunlarını dile getiren 49 maddelik bir rapor sunmuştuk. Bu görüşmede Sayın Genel Başkanımız İsmail Koncuk birçok konuyu gündeme getirmişti. Ancak, o günden bugüne hiçbir değişiklik olmadığı gibi, Sayın Avcı’yı ortalıklarda görmekte pek mümkün değil” dedi. Kamu çalışanlarının iş güvencesinin elinden alınmak istenmesine değinen Özdemir, “Hükümet, Anayasanın 128. maddesi üzerinde hayati bir değişiklik yapmayı planlamaktadır. Anayasa’nın 128. maddesine yer alan ‘Devletin asli ve sürekli işleri devlet memurları eliyle yürütülür’ ifadesi ‘Devletin işleri çalışanlar eliyle yürütülür’ şeklinde değiştirildiği takdirde devlet memurluğu kavramı ortadan kalkacak ve kamu çalışanlarının iş güvencesi ellerinden alınmış olacaktır” diye konuştu. Çözülme süreci ile ilgili açıklamalar da yapan Özdemir, “Biz Türk Eğitim Sen olarak, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle bir bütün olduğunu savunuyoruz. Çünkü bu millet, kurtuluş mücadelesini Çanakkale’de, Dumlupınar’da hep birlikte verdi” dedi. Bugünlerde Türkiye gündemine oturan Akil İnsanlar Heyetinin neyi amaçladığını ve ne yapmak istediğini bu milletin mutlaka iyi analiz etmesi gerektiğini söyleyen Özdemir, “Bunu da milletimize anlatacak siz değerli eğitimcilersiniz” diye konuştu. Özdemir sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye Kamu Sen olarak böyle bir güruh yapı içerisinde yer almamız söz konusu olamaz. Eğitim çalışanlarının çözülmesi gereken birçok sorunu varken, bazı sendikaların genel başkanlarının Akil İnsanlar Heyeti’nde neden yer aldıklarını üyesi olan eğitimciler mutlaka sorgulamalıdır.”

 

kaynak: www.siirmanset.com