'08.04.2013'
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu ile Baş Etmek Mümkün!
İzmir Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğr. Gör. Tuba Küçük Doğaroğlu, çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun baş edilemez bir durum olmadığı konusunda aileleri uyardı.
İzmir Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğr. Gör. Tuba Küçük Doğaroğlu, okul öncesi dönemde izleri olan ve okul dönemiyle birlikte belirgin hale gelen bir bozukluk olan Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) konusunda aileler yardımcı olacak önemli açıklamalarda bulundu. DEHB’nin baş edilemez bir durum olmadığını vurgulayan Doğaroğlu, DEHB özelliklerinin biri ya da bir kaçının her çocukta kimi zaman bir parça bulunabileceği ve tanının mutlaka “çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanı” aracığıyla konması gerektiğini hatırlattı.
Dikkatsizlik mi, hiperaktivite mi?
Bazı çocuklarda dikkatsizlik daha baskın olurken, bazılarında hiperaktivite ve dürtüselliğin ön planda olabildiğine dikkat çeken Doğaroğlu, gruplar bağlamında çocukların gösterdikleri özellikleri kısaca şöyle sıraladı:
“Dikkatsizlik alt tipinde onunla konuşurken dinlemiyormuş gibi görünme, yaptıkları işe dikkatlerini vermekte zorlanma, detaylara dikkat etmede güçlük yaşama, ilgilerinin kolayca bir şeyden başka bir şeye kayabilmesi, ders ya da oyun materyallerini sıklıkla kaybetme öne çıkarken, hiperaktivie alt tipinde yerinde duramama, genellikle çok konuşma, sıra beklemekte zorlanma, sessiz oyunları oynamakta güçlük çekme, konuşanın cümlesinin bitmesini beklemeden sözlerini kesme görülmektedir.”
İlaç tedavisi önemli
Yanlış tanıların, birçok çocuğun DEHB çatısı altında toplanmasına neden olduğunu belirten Doğaroğlu, tanı sürecinde olmazsa olmazların başında “çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanı / hekimi” bulunduğunu belirtti. Doğaroğlu, “Psikologlar, çocuk gelişim uzmanları ve özel eğitim uzmanları bu ekibin birer parçasıdır. Uzman doktor eşliğinde çocuğun ilaç desteğine ihtiyacı varsa belirlenir (çoğunlukla ilaç desteği önerilir) ve diğer uzmanlar ile birlikte ailelerin ev ortamında, öğretmenlerin ise sınıf ortamında yapabilecekleri düzenlemeler, öneriler verilir. Amaç çocuğun ilaç ve diğer destekler aracılığıyla dikkat sürelerinin arttırılması, çocukların hem sosyal hem de akademik becerilerinin arttırılmasıdır” dedi. İlaç kullanımı ve sosyal destek yönteminin birlikte kullanılması ile daha hızlı ve sürekliliği olan bir başarı elde edildiği bilgisini aktaran Doğaroğlu, “Genellikle ailelerin ilaç kullanımına karşı oldukları bilinmektedir. Ancak ilaç kullanımı sanılanın aksine, çocuk için davranışsal, duygusal ve akademik destek açısından çoğu zaman önemlidir” dedi.
Başka sorunlarla karıştırmayın
Tuba Küçük Doğaroğlu, örneğin sınıfta tahtayı görememe, işitsel olarak güçlük çekme, uyku problemleri olan ya da yetersiz beslenen çocuklar için de derse uyum sağlayamama, bu nedenle başarısız olma ve motivasyon düşüklüğü sorunlarının yaşanabileceğini söyledi.
Olumlu yönlerine odaklanın
DEHB’nin doğum öncesi alkol - sigara ve ilaç kullanımı, yetersiz beslenme ve bazen de çoğul gebelikler; doğum sonrası ise doğum sırasında yaşanan olumsuz durumlar, erken doğum, bebeğin düşük doğum ağırlığı ile doğması veya merkezi sinir sistemi enfeksiyonları nedeni ile yaşanabileceğini dile getiren Doğaroğlu, “Aileler ve öğretmenlerin temel olarak; çocukların olumsuz davranışlarına odaklanmak yerine olumlu davranışlarına yoğunlaşmaları ve bununla birlikte olumlu davranışlarını arttırma yönünde çalışmaları, olumlu davranışlar sergilediklerinde bunu fark ettiklerine yönelik geri bildirim vermelerini öneririm” dedi.
EĞİTİMAJANSI