'22.03.2013'
Üstün Zekalı Çocukların Eğitimi Konusunda Yeterli Donanıma Sahip miyiz?
Özel Çocuklara Özel Eğitim Şart! Ama....
Üstün zekâlı çocuklara, kapasitelerine uygun verilen eğitim, potansiyelinin tamamını kullanmasına olanak sağlıyor. Bu türden çocukların yeteneklerini besleyip, her yönden örnek bir insan olarak yetişmeleri için gerekli eğitim metaryeline ve donanıma sahip olduğumuzu düşünüyor musunuz?
Bu konuda neler yapılmalı?
Konuyla ilgili fikirlerinizi editor@abbasguclu.com.tr adresinde bizimle paylaşabilirsiniz.
izden gelenler;
''Böyle bir sorunun sorulması bile ülkemizdeki eğitim durumunu ortaya bence açıkça koymaktadır. Üstün zekalı olarak tanımlanan çocuklara maalesef ülkemizde eğer devlet okuluna devam ediyorsa tanılansalar dahi bu konudaki yetkili merkezler maalesef okullara yanlızca tavsiye niteliğinde önerilerde bulunabiliyormış.
20 Mart tarihinde Sn. Abbas Güçlü'nün yazısında belirttiği gibi ülkelerin en büyük hazinesi olan bu çocukların velisi olmak çocuğunda bir takım farklılıkları tespit edilmesini istemek anormal bir durummuş gibi karşılanıyor. 3 yaşında yazmayı 5 yaşında kendi kendine okumayı çözen bir çocukların yaşıtları ile olan farklılıklarını tespit edip bu çocuk için yapılabilecek bir şeyler olabilir mi diye düşünmek bile ülkemizde maalesef çok garip karşılanıyor. Devlet tarafından bu konuda yetkilendirilmiş merkezler ve işin uzmanı olarak buraya atanmış kişiler "tanılanması durumunda sizin yada okulun yapacağı bir şey var mı,bunun için tanılanmaya hiç gerek yok zaten bu konuda milli eğitiminde bir politikası henüz oluşmamış durumda, tanılansa bile yine aynı okuluna gidecek aynı eğitimine devam edecek" gibi gerekçelerde daha tanılanma aşamasında önünüze engeller çıkıyor.
Bir vatandaş olarak haklarınızı kullanıp tanılanmasını sağladıktan sonra yine duyduğunuz cümleler aynı paralelde devam ediyor. Yanlızca okuluna tavsiye niteliğinde bir takım önerilerde bulunuruz. Sınıf öğretmeninin insiyatifinde uygulayıp uygulamamak şeklinde uyarılarak milli eğitim müfredatında çok beklenti içine girmeyin okuldan beklenti içine girmeyin. Ama bunun yanndada çok dikkati olun çocuğunuz grup faaliyetlerine katılmasını sağlayın. Çünkü üstün çocuklar bireyselleşmeye çok müsait. Zamanla kendi ve sınıf arkadaşları arasındaki farkı anlayacak, farklılığının farkına varacak, buna müsaade etmeyin.
Yani çocuğunuza ket vurun. Belkide öğrenmesini engelleyin. Normalleşmesini sağlayın.
Elbette bu çocuklarında sosyal ve mutlu bireyler olarak hayatını devam ettirmesi, sosyal hayatın bir parçası olması bütün anne babaların ortak arzusudur. Neden bunların yetenekleri doğrultusunda eğiterek gelişmelerine katkıda bulunmak yerine bu çocukların normalleştirme çabası içine sokulmaya çalışılıyor veliler anlamış değilim.
Bu çocuklar kendi yetenekleri doğrultusunda eğitilmedikleri için yetenek ve performanslarını olumsuz anlamda kullanacak hem kendileri hem aileleri hemde toplumu mutsuz edeceklerdir.
Bu çocukların eğitimi Milli Eğitim sistemi için devam ettirilmesi gerekmektedir. Gerekirse üniversitelerde bu çocuklar için araştırma merkezleri kurulup milli eğitimle protokol yapılması gerekmektedir. Bu çocukların eğitimi özel eğitim kurumlarına bırakılmayacak kadar önemlidir. Çünkü böyle tanılanmış bir çocuğun velisi hemen özel eğitim kurumlarına koşmaktadır. Her anne babada olduğu gibi çocuğumun zihinsel faaliyetleri körelmesin çocuğum okuldan soğumasın çocuğum eğitimine devam etsin diye...
Aslında bu konuda yazılacak konulaşacak çok şey varken kamuoyunda yeterince tartışılmamaktadır. Dünkü yazısında konuyu tekrar gündeme taşıdğı için Sn. Abbas Güçlü'ye bir kez daha teşekkür ediyorum.''