MEB Ödül Sisteminde Neler Değişti?

 

Hayırlı Olsun... 

 

 

 Bakanlığımızda her gün bir yenilik yaşanmaktadır. Bunlardan sonuncusu da 25.02.2011 tarihinde değiştirilen 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun takdir ve teşekkür verilmesine dair ilgili maddesi değiştirilerek başarı ve üstün başarı belgesi şeklini almıştır. İşte bu 2 sene önce değişen kanun maddesinin uygulama yönergesi nihayet birilerinin aklına geldi ve bugün itibariyle yeni yönergemiz yayınlanmış bulunmaktadır. Hepimize Hayırlı Olsun.

 

Malumunuz yeni kanuna göre Teşekkür belgesi yerine Başarı belgesi, Taktir belgesi yerine Üstün başarı belgesi ve Aylıkla ödüllendirme yerine Ödül verilmesi büyüklerimizce takdir edilmiştir. Genel bir değerlendirme yapacak olursak değişen nedir dediğimizde; önceden 3 teşekkür belgesi alana taktir belgesi verilmezdi, taktir belgesi almak için çoook(!) çalışmak gerekliydi, bu değişti. Üç başarı belgesi alan artık üstün başarı belgesi almaya hak kazanıyor. Üstün başarı belgesi alanlar ancak Ödül alabilme hakkına kavuşuyor. Daha önceden Aylıkla ödül alabilmek için önceden başka bir ödül almış olma şartı yoktu. Şimdi bir defa ödül almaya başlamadan sonunu getirme şansınız yok maalesef. İlgili yönergeye dair haber sitelerine gelen yorumlara bakıyorum da genel itibariyle bir sitem yorgunluk ve anlamsızlık ifadeleri hâkim. Bir tanıdığım “Ödül ve ceza devletin iki gözü gibidir.” derdi. Öylede olmalı ama galiba bizim gözlerden biri şaşı oldu ki ifade ve düşüncelerde böyle bir umutsuzluk ve boş vermişlik var. İşin en garip kısmı da bununla birlikte yeni uygulamalarda geçmişe dair her şeyi bir çırpıda silerek, geçmişi yok sayarak uygulamaya sil baştan başlamak olsa gerek herkesi umutsuzluğa sevk eden. Belki de yönergenin yeni çıkmış olmasına rağmen geçen iki yıl içinde (eski usulle) dağıtılan başarı belgelerinin olması bizleri bu hale düşüren. Evet şimdi bu başarı belgeleri de yok hükmünde sayılmalı mı? Yoksa yönerge önemli değil zaten kanunu vardı nasılsa mı demeliyiz? Peki öyleyse sonradan bu yönerge de nerden çıktı. Neyse çok laf ve işgüzarlık yapmamak lazım, değerli büyüklerimizin elbet bir bildikleri vardır, demek en doğrusu olur herhalde. Tamamen de karamsar olmamak lazım. Bu yeni kanun ve yönerge ile bizleri taktir teşekkür yönergesi ve aylıkla ödül yönergesi olarak iki farklı yönergeden kurtarmış, yerine sadece bir yönerge almıştır. Devletimizdeki yönerge bolluğunda bir nebze olsun azalma sağlamış olması da bir artısıdır.

 

İşin özü zaten bir öğretmenin en büyük umudu ve ödülü yetiştirdiği bir öğrencinin bir gün bir yerlerde karşısına çıkarak “Buyurun Hocam beni siz yetiştirdiniz.” diyerek gelip elini öpmesi değil midir? Belki de öğretmenlerin içindeki bitmez meslek aşkını taze tutan yegâne kıvılcım budur. Saygılarımla…

 

 

Yusuf UZANTI

 

 

Kamuajans.com