4+4+4 eğitim sistemini allak bullak etti
'21.02.2013'
haber detay

 

4+4+4 eğitim sistemini allak bullak etti
 
Türk Eğitim Sen Bolu şube başkanı Hüsnü Yaman önceki Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ile yaşanan karmaşaların devam etmekte olduğunu vurgulayarak; “Giden Bakan eğitimi ve eğitimin yapısal fonksiyonlarını tam anlamıyla felce uğratmış ve sonra boynunu büküp gitmiştir. Yapılan her çalışmaya büyük bir iyi niyet zorlaması ile hayra yormaya çalışsak da sonuç itibariyle her yapılan hayır olmamıştır. Bu kötü durumun acılarını maalesef uzun yıllar çekecek gibi görünüyoruz.” Dedi.
 
 
Türk Eğitim Sen Bolu şube başkanı Hüsnü Yaman “ 4+4+4 ile Türkiye’deki eğitim sisteminin allak bullak bir hale geldiğini söyledi. Yaman; “Birinci kademenin dört yıl olması konusunda anlamsız inat on binlerce sınıf öğretmeninin norm fazlası duruma düşmesine neden olmuştur. Bu durum inanılmaz bir insan kaynakları israfına neden olmuştur. Bir yıl önce sınıf içinde ders işleyen, insan yetiştirmeye çalışan onbinlerce öğretmen bir yıl sonra sınıfsız kalmıştır. Bu sistemin dışladığı sınıf öğretmenlerinin garantisi olduğunu iddia edenler, hiç kimsenin norm fazlası kalmayacağını iddia edenler bugün meydanlarda, eğitimle ilgisi olmayan, dikkat dağıtma amaçlı imza kampanyaları düzenlemektedir. İmza kampanyası konusunu on yıldır bir kez ağzına almayanlar, anlamını dahi bilmediklerini düşündüğümüz özgürlük kelimesini dillerine pelesenk eylemişlerdir. Çözüm aradıklarını söyledikleri konu maalesef eğitim yaralarına merhem değildir. Olsa olsa siyasilere dayanak olma arzusudur.” Dedi.
 
Onbinler mağdur olmaya devam etmektedir
 
Yaman; “Öğretmen istihdam politikasını yüzüne gözüne bulaştıran Bakanlık, birbiriyle tutarsız içeriklerle yayınladığı kılavuzlarla yaptığı politik atamalar ile öğretmenleri kandırmaya çalışmaktadır. Engelli öğretmen ataması daha önce hiç yapılmıyormuş gibi, eğitime yabancı Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in gazına gelerek engelli öğretmen atamalarını artık yaptıklarını dile getirmektedirler. Bütün bunları göz boyamadan ibaret olduğunu eğitim çalışanları çok iyi bilmektedirler. Tutarsız kılavuzlarla yapılan atamalar sendikalar tarafından mahkemelere taşınsa da geçen zaman içinde onbinler mağdur olmaya devam etmektedir. Makamların ulufe gibi dağıtılmasının alışkanlık haline geldiği günümüzde, okul müdürlüklerine daha önce hemen hiç yönetim tecrübesi olmayan öğretmenler görevlendirilirken, görevlendirilen bu öğretmenler daha görevlendirildikleri okulu ve öğretmenlerini tanımadan üstün başarı gösteriveriyor ve Valilik tarafından Başarı Belgeleri ile ödüllendiriliyor. Yıllardır aynı okulların kahrını çeken, ellerinden gelenin en iyisini yapan eski yöneticilerimiz ise başarısızlıkları (!) ile baş başa bırakılıyor.” Şeklinde konuştu.
 
Yoksa bu kadrolaşmaların başka bir anlamı mı var?
 
Türk Eğitim Sen Bolu şube başkanı Hüsnü Yaman; “Bu komedi yetmiyor; Bakanlık her ile yaklaşık yedi-sekiz şube müdür kadrosu veriyor. Bu kadrolarda birilerinin ekmeğine yağ sürüyor elbet. Her kadro üç beş kişiye söz veriliyor. Yüzlerce dilekçe geliyor Milli Eğitime görev isteği için. Milli Eğitim Müdürlüğü hiç üşenmeden tüm dilekçelere tek tek cevap yazıyor; “görevlendirme genelgesinin iptal edilmesi nedeniyle durumunuz değerlendirilecektir” diye. Türk Eğitim Sen’in ısrarlı tutumları ile iptal edilen genelgeden sonra Bakan değişikliği ile yeniden görevlendirmeler açılıyor. O kadar büyük bir hızla yapılıyor ki görevlendirmeler, Milli Eğitim Müdürlüğünün görevlendirmeleri yapan İnsan Kaynakları Bölümünün bile görevlendirmelerden haberi olmuyor. Bunun dilimizdeki adı yangından mal kaçırmaktır. Görevlendirilen yöneticiler, tıpkı ortaokullara görevlendirilen müdürler gibi yine aynı sendikadan. Adaletin rüzgarının hiç esmediği Milli Eğitim Müdürlüğünden ümidi kesip bu görevlendirmelerde imzası ve insiyatifi bulunanları vicdanları ile baş başa bırakıp bunu hak eden ve hiç görüşü sorulmayan binlerce eğitim çalışanı adına Allaha havale ediyoruz. Bu şehir için, bu şehrin eğitim kalitesine katkı için hiç değilse kurum bünyesinde çalışan ve bu görevi herkesten çok hak ettiğine inandığımız kurum şeflerinden birkaç kişiye de bu görev verilebilirdi. Görevlendirmelerin bu kadar adaletsiz ve politik yapıldığı bir durumda, bunun nedeninin sorgulamasını beklerdik. Bekleyişimiz hala sürüyor… Bu kadroların sınava dayalı ve hakkaniyetle doldurulması tüm eğitim camiasının ortak beklentisidir. Eğitime, eğitim çalışanlarına ve eğitim yöneticilerine ait tüm sorunları soruşturmalarla ve ceza yöntemiyle çözmeyi alışkanlık haline getiren Milli Eğitim, Şube Müdürünün sayısını çoğaltmakla sorunları çözebileceğini mi düşünüyor? Yoksa bu kadrolaşmaların başka bir anlamı mı var? “ şeklinde konuştu.



Bu site bir BMS PROJE iştirakıdır.