Özel Eğitim(Engelliler) Alanından Yansımalar!
'21.05.2013'
haber detay

 

Özel Eğitim(Engelliler) Alanından Yansımalar!
"Çocuk Haklarına dair Sözleşme ”zihinsel ya da bedensel engelli çocukların ”saygınlıklarını güvence altına alan, özgüvenlerini geliştiren ve toplumsal etkin biçimde katılmalarını kolaylaştıran eksiksiz bir yaşam ”hakkı olduğunu” belirtmektedir."
 
 
 
”Engelli çocuklar, diğerçocuklarla aynı haklara sahip olmalarının yanı sıra, Sözleşme’nin 23’üncümaddesine göre özel bakımdan yararlanırlar.Bakım, her durumda ücretsiz olarak sağlanır” denmektedir.
 
 
 
Bu alanda yer alan uluslar arasıözleşmelere imza koyan Türkiye açısından gereklerini yapma noktasında tablonunpek parlak olmadığını söyleyebiliriz. Son yıllarda bu alanda önemli ilerlemelersağlanmış olmasına rağmen, genel sayılara bakıldığında okul çağında bulunupözel eğitim alamayan çocuk sayısı oldukça yüksektir. Yüzde yüz gerekleşme için dahakat edilmesi gereken çok uzun yolun olduğu bir gerçektir. Yetersizlik tablosudiğer hizmet ve çalışma alanları içinde geçerlidir.
 
 
 
Özel eğitim ve özel özel eğitimkurumlardan bireysel eğitim destek hizmeti alabilmek için Rehberlik AraştırmaMerkezlerinden rapor almak gerekir. Bireysel destek haftada 2 ayda 8 saattir.İlave olarak 4 saat grup destek hizmeti verilir. Özel eğitim hizmetininverildiği kurumlara devlet tarafından 400-500 TL arası aylık ücret ödenmektedir.Özel eğitime gereksinim duyanların büyük bir bölümünün engel durumlarıdoğuştan, diğer bir bölümünün engel durumları ise sonradan çeşitli nedenlerebağlı olarak gelişmektedir. Doğuştan engelli olanlarda bu durumun; genetiksel,akraba evlilikleri, beslenme yetersizlikleri, çevresel ve diğer sağlıknedenlerine bağlı olduğu alan uzmanlarınca belirtilmektedir.
 
 
 
Engelli bireylerin sayısı konusundabu alanda faaliyet yürüten çeşitli demokratik kitle örgütlerinin, biliminsanlarının ve SGK’nın sayıları arasında ciddi farklar bulunmaktadır.Demokratik kitle örgütlerine göre engelli birey sayısı 8,5 milyon, biliminsanlarına göre 4,5 milyon, SGK’nın 2012 verilerine göre 1559000 bindir Ayıbilgilerde bölgesel bazda Ege ve Ak Deniz Bölgelerinde diğer bölgelere göredaha yoğun engelli yurttaş yaşadığı ifade edilmektedir. MEB’in 2012-13istatistiklerinde okul sayısı 1692,öğrenci sayısı 262618,derslik sayısı 19460,öğretmensatısı ise 15076 olarak yer almaktadır. Bu rakamlar arasında yer alanlarınyaklaşık 200 bin tanesi kaynaştırma eğitimi alan bireylerden oluşmaktadır. Aynıverilerde özel özel eğitim okullarının sayısı 152,öğrenci sayısı ise 20000’dir.
 
 
 
Özel eğitim sınıflarında vekurumlarında görev yapan 25 öğretmen ve idareciden alınan bilgiler ışığındayaşanan sorunlar, çözüm önerileri ve talepler önemli noktalara vurguyapmaktadır. 444’lük eğitim modelinin yalnızca ilkokulları, ortaokulları,liseleri değil, engelli bireylerin eğitim alanları olan özel eğitim okullarınıve bu eğitimi alan bireyleri de olumsuz etkilediği ve halende etkilemeye devamettiği görülmektedir.
 
Özel Eğitim Alanında Yaşanan Sorunlar;
 
-444’lük eğitim sistemi ile okulabaşlama yaşı 60-66 ay belirlenmiştir. Bu uygulamaya engelli öğrencilerde dâhiledilmiştir. Engelli bireyler tanıları konulduktan sonra yaşam boyu eğitimsürecine dâhil edilmeli, eğitimlerinin devamı sağlanmalıdır. Ancak, özel eğitimuygulama okullarında bireysel eğitimden ziyade grup eğitimi uygulanmaktadır.Okulların genel durumu değerlendirildiğinde erken yaş eğitim programlarınınuygulanmasında sakıncalar oluşabilmektedir. Bu yüzden bu okullarda erken eğitimbirimlerinin kurulması ve işlevsel hale getirilmesi gerekmektedir.
 
-Kamu okullarında bulunan özeleğitim sınıfları ve özel eğitim rehabilitasyon merkezleri pek çok sorunla karşıkarşıya bulunmaktadır. Öncelikli sorunlar; kurumların fiziki alt yapılarınınyetersizliği, nitelikli personel, oyun alanı yoksunluğu, ulaşım ve taşınmadayaşanan sorunlar olarak görülmektedir. Ayrıca gelişmiş iller ile gelişmekteolan illerde bulunan kurumlar arasında ayrımcılığa dayalı uygulamalardankaynaklı farklar bulunmaktadır. Bu alanda açılan kurumlar, merkezler gelişmişillerde yoğunlaşmıştır. Yatırımlar eşitsiz ve dengesizdir. Bu durum hizmettenyararlanamayan milyonlarca ailenin umutsuzluk ve çaresizlik içine düşmesineneden olmaktadır.
 
Özel EğitimUygulama Merkezlerinde (lise düzeyinde) eğitim alan engelli çocuklar artık bu okullardandiploma alamayacak!
 
Engelli çocuklar 16 yaşından 22 yaşına kadar Özel EğitimUygulama Merkezlerinde (lise düzeyinde) eğitim görebiliyorlar ve bu okullardandiploma alabiliyorlardı. Engelli çocuklar ÖMS' ye (Özürlü Memur Sınavı)girebiliyorlardı. 4+4+4 eğitim modeli ile bu sınavlara girip memur olarak görevyapma hakları da ellerinden alınıyor. Devlet engelli bireyler için yeterlidüzeyde ve iş alanı, istihdam yaratmazken, var olan haklarını da bu şekildeellerinden alıyor. En temel insan hakkı olan çalışma hakkı da engellibireylerin elinden alınarak, topluma entegre edilmeleri de engellenmiş olacak.
 
Yetişkin engelli bireyler İş Eğitim Merkezlerinde eğitim alabiliyorken, 4+4+4 ileHalk Eğitim Merkezlerine (kurslarına) yönlendirilecek.
 
Engelli çocuklar gibi yetişkin engelli bireylerin deeğitim hakkı gasp ediliyor. Yetişkin engelli bireyler 23 yaşından sonra, İşEğitim Merkezlerinde eğitim alabiliyorlar, bu okullarda galoş yapımı, kutuyapımı gibi ürünler üreterek kendilerini var edebiliyorlardı. 4+4+4 yasası ile “İşEğitim Merkezi’nin” adı “İş Uygulama Merkezi “ adını alarak artıkkapatılıyor. Buralarda eğitim gören yetişkin engelli bireyler bu okullardankayıtları silinerek, Halk Eğitim Merkezi kurslarına yönlendiriliyor. Bukurslarda kaç gün ve kimden (hangi öğretmen?) eğitim alacakları belirsiz birzaman dilimine bırakılıyor. 23 yaşından sonra eğitim hakları ellerinden alınanengelli bireyler, 22 yaşını doldurduktan sonra, devletin külfet olarak gördüğüücretsiz yemek ve ulaşım hizmetlerinden de artık yararlanamayacak. 4+4+4düzenlemesi ile “ilköğretimde eğitim parasızdır” ifadesinin kaldırmasınıengelli bireyler eğitiminin ticarileşmesi süreci bu boyutu ile bir kez dahayaşamış oluyorlar.
 
4+4+4 eğitim sistemi ile okulların isimleri değişti amaaksaklıklar devam ediyor!
 
4+4+4 eğitim modeli ile okul isimleri de yenidendüzenlendi. Ağır ve orta düzeyde zihinsel engelli tanısı konan öğrencilerineğitim aldıkları okulların isimleri Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkeziiken, Özel Eğitim Uygulama Merkezi ve İş Uygulama Merkezi olarak değiştirildi.Otistik tanısı almış öğrencilerin eğitim aldıkları okulların isimleri deOtistik Çocuklar Eğitim Merkezi (OÇEM) iken, Özel Eğitim Uygulama Merkezi ve İşUygulama Merkezi olarak değiştirildi. Budeğişiklikten dolayı, farklı tanılar almış, öğrenciler aynı okullarda eğitimalabilecek. Örneğin, ağır ve orta düzeyde zihinsel engelli tanısı almışçocuklar, Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi (OÇEM) programlarını uygulayanokullara, otistik tanısı almış öğrenciler de ağır ve orta düzeyde zihinselengelliler programını uygulayan okullara yönlendirilecek, bu uygulama yenisorunların yaşanmasına neden olacaktır.
 
Seçmeli Din Derslerine Engelli Öğrencilerin Uyum SorunuDevam Ediyor!
 
Siyasal ve ideolojik anlamda; 4+4+4 eğitim sistemi ilegetirilen seçmeli ders mantığı ile, öğrencilere dayatılan din eğitiminin(Kuran’ı Kerim, Temel Dini Bilgiler, Hz. Muhammed’in Hayatı) engelliöğrencilerin programına nasıl yansıyacağı da belirsizlik taşıyor.Öyle ki, 2010yılında, otizmli ve diğer zihinsel engelli öğrencilerin ders programlarındaneğitimde daha çok ihtiyaç duydukları görsel sanatlar, müzik, beden eğitimi gibibranş ders saatleri düşürülerek, yerine zorunlu din dersi uygulamasıgetirilmişti.
 
 
 
Otizmli ve diğer zihinsel engelli öğrencilerin ‘soyut’kavramları öğrenme güçlüğü yaşadıkları , ‘somut’ kavramlar üzerindengelişimlerinin sağlandığı bilimsel ve pedagojik bir gerçeklik ve gerekliliktir.Okullarda farklı seçmeli derslerin olmasına rağmen, “başkaseçecek ders yok, öğretmen yok” safsataları ile bu derslerinzorunlulaştırılması da 4+4+4 kesintisiz eğitim modelini siyasi ve ideolojikyönünü gözler önüne seriyor. Kaynaştırma eğitimi alan engelli öğrenciler dekendileri açısından daha öncelikli dersleri almaları gerekirken,din ağırlıklıdersleri almaya zorlanacaktır.Buuygulamalar, engelli bireylerin gelişim seyirlerinin ve eğitimlerinin tamamengörmezden gelindiğinin, ideolojik çıkarlar adına anti-demokratik veanti-bilimsel eğitim-öğretim adımlarının atıldığının da bir göstergesidir.
 
RehberlikAraştırma Merkezleri (RAM) işlevsiz hale getiriliyor!
 
Özel eğitim sistemindeki aksaklıkların bir ayağını daRehberlik Araştırma Merkezleri (RAM) oluşturmaktadır. Engelli raporunu alanöğrencinin Eğitsel Performansının alınması, hangi örgün özel eğitim kurumunadevam edeceği, evde eğitim hizmeti alıp alamayacağı, kaç saat özel eğitim verehabilitasyonlardan eğitim alacağı ve şeklini (grup veya bireysel) belirleyenbu kurumlardır. Diğer özel eğitim kurumlarının yaşadığı tüm sıkıntılarınyanında (yetersiz personel, kısa dönemli görevlendirmelerle alana ve sorunlarahakim olmayan personellerle işlerin devam ettirilmesi, personel sayı ve işyükümlülüğünün adaletsiz olması vb.) yetersiz okul ve derslik sayılarının özeleğitim kurumlarında yığılmalara neden olması dolaylı yollardan bir rantdoğurmuştur.
 
 
 
Bu durum Rehberlik Araştırma Merkezlerinin (RAM)insanlara baskı ve yönlendirme unsuru olarak kullanabileceği bir iktidar alanıyaratmıştır. Öğrenci değerlendirmelerinde ve yönlendirmelerinde engelli öğrencive bireylerin fiziki, ruhsal, zihinsel ihtiyaçlarından ziyade, nerede boş yervar oraya yönlendirelim yaklaşımı ile yönlendirilmektedirler. Bu öğrencilerleher gün bire bir etkiletişimde bulunan öğretmenlerin, psikologların ve diğeralan çalışanlarının değerlendirme ve önerileri dikkate alınmadan, RehberlikAraştırma Merkezlerinde (RAM) yapılan kısa gözlem ve görüşmelerle kararverilmektedir.
 
 
 
Özel eğitim kurumlarında, RAM’larda, ilçe milli eğitimmüdürlüklerinde kanun ve yönetmeliklerle kurulması zorunlu olan kurul vekomisyonlar hali hazırda ya göstermelik oluşturulmakta, işlevsellikkazanmamakta ya da usulüne uygun çalışmamaktadır.Özellikle ilçelerdeoluşturulan ilçe özel eğitim hizmetleri kurullarında ve komisyonlarında sadeceimza atacak karar ve uygulamaları sorgulamayacak bireyler yerleştirilerek, bukurul ve komisyonlar sadece RAM’ların ya da belli kişilerin karar veuygulamalarını onaylayan komisyon ya da kurullara dönüştürülmektedir. Bu keyfikarar ve uygulamaların sıkıntılarını özel eğitim alanda çalışanlar,öğretmenler, öğrenciler ve veliler çekmektedir.
 
Özel Eğitim İş Uygulama Merkezlerindeki sınıflarda 2010yılına kadar iki zihinsel engelliler sınıf öğretmeni derse girmekte iken, busayı bir zihinsel engelliler sınıf öğretmenine düşürülmüştür. Özel Eğitim İşUygulama Merkezlerindeki sınıflara devam eden öğrencilerin 16 yaş ve üzerindeolmasından dolayı, gerek ergenlik döneminde, gerekse fiziksel gelişimlerininhızlı olmasından dolayı, eğitimleri için daha fazla çaba gerekmektedir.Eğitim-öğretimin daha verimli hale gelebilmesi için, iki zihinsel engellilersınıf öğretmenleri okullarda görevlendirilmelidir.
 
2.Kademede haftalık ders saatleri artıyor, ek dersyönetmeliğinde ise yerinde duruyor. b
 
4+4+4 eğitim sistemi ile özel eğitim kurumlarında, ÖzelEğitim Uygulama Merkezi (1. Kademe), Özel Eğitim Uygulama Merkezi (2. Kademe)ve Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi (3. Kademe) olarak düzenlendi. Buna göreözel eğitim okullarının haftalık ders çizelgeleri de değiştirilmiş oldu. Bununsonucu olarak 2. kademe için 5. sınıflardan başlayarak haftalık 30 saat olan derssaatleri, kademeli olarak 35 saate çıkarıldı. Buna göre yalnızca özel eğitimokul ve sınıflarında ikinci kademelerde görevli zihinsel engelliler sınıföğretmenleri fiilen haftada 35 saat derse girmiş olacak.
 
Sınıf öğretmenlerinin haftada 18 saat aylık karşılığıders görevi bulunmakta olup, haftada 12 saate kadar da ek ders görevialabildikleri için fiilen girdikleri fazladan 5 saat ders ücretini isealamayacak. Çünkü 30 saatten fazla ders alınamıyor. Gerekçe olarak,zihinselengelliler sınıf öğretmenin branş öğretmenin ders saatlerinde de derse girmekzorunda olması gösterilmektedir. Ayrıca ek ders yönetmeliğinde bu yeni durumile ilgili bir değişikliğe gidilmemiş, okul saatleri ve ders saatlerindeyapılacak uygulamalar belirsiz bırakılmıştır. Okul ders saatlerideğiştirilemeyeceği için, önceden 30 saat olan haftalık ders programına 35 saatsıkıştırılmış, okulların insafına bırakılarak çözüm yine öğretmelerinmağduriyeti ile sonuçlanmıştır. Örneğin; öğretmenlerin 10 dakikalık molası,4+4+4 sisteminin belirsiz uygulamalarıyla ellerinden alınarak 5 dakika ilesınırlandırılarak, özveri yine öğretmenlerden beklenmiştir.
 
444’lük Sistemin Her Alanda Mağduru Öğretmeler
 
Hem özür grubu durumu ile hem atama durumlarındayaşadıkları sorunlar ile, kendi mesleklerinde (sınıf öğretmenliği) norm fazlasıduruma düşülerek mağdur edilmiştir. Yaşadıkları mağduriyet, bir başka branşımağdur edecek olan zihinsel engelliler öğretmenliği alanının kadrolarıdoldurularak çözülmek istenmiştir. “SınıfÖğretmenliği” ataması bekleyenleri alan değişikliğine yönlendirilerek “ZihinselEngelliler Sınıf Öğretmeni”  olarakatanması özel eğitim alanı değersizleştirmektedir.Sistem kendiyarattığı yarıkları tamir etmek(!) isterken, başka büyük yarıklar açmaktadır.Bu ikili mağduriyet yaratan alan değişikliği/yer değiştirme atamaları, özeleğitim alanını değersizleştirmekte, eğitimin kalitesini düşürmekte, öğretmenlikmesleğini tamamen niteliksizleştirmektedir. Zihinsel engelliler öğretmenlerininve zihinsel engelli öğrencilerin eğitim- öğretimdeki yeri milli eğitim/bakanlıktarafından önemsenmemektedir. Yapılan bu alan değikliğinin yarattığıuygulama birçok olumsuz sonucu da beraberinde getirmiştir;
 
 
 
Zihinsel engelliler sınıf öğretmenliğinin mevcut sınıföğretmeni branşlarından farklı bir eğitim formasyonu gerektirmektedir. Busebeple bu branşta çalışacak kişiler sınıf öğretmenliğinden büyük oranda farklıbir eğitimden geçerler. Zira uğraş konusu olan “zihinsel engelliler” normalfiziksel ve psikolojik yapıdaki bireylerden ciddi anlamda farklılıklargöstermektedirler. Onlarla kurulacak iletişim ve etkileşim sağlıklı bireylerlekurulandan çok farklı olup; bu ancak konu hakkında gerekli ve yeterli teknik vemesleki birikime sahip kişilerce icra edilebilecek bir iştir. Aksi takdirde bubilgi ve eğitimden yoksun eğitmenler, istemese de zihinsel engelli bireye maddive manevi zarar verebilirler.
 
 
 
Engelli bireylerin eğitiminin özel olduğuunutulmamalıdır. Zaten hali hazırda alan dışında olan ücretli öğretmenlerin bualanda çalıştırılması ile bu sorunlar hat safhada da yaşanmaktadır. Bu şekildeuygulamalarla özel eğitim alanı tamamen değersizleştirilmektedir. Hiçbirmesleki uygulama süreci ya da özel eğitim yeterliliği gözetilmeden alandeğişikliği yapan sınıf öğretmenleri, eğitim fakültelerinde özeleğitim/zihinsel engelliler öğretmeni olarak yetiştirilen öğretmenlerin kendibranşlarına atanma oranlarını da düşürecektir. Özel eğitim kadrolarını dolduransınıf öğretmenlerinin hizmet puanlarının daha yüksek olması nedeniyle, branşıözel eğitim olan öğretmenlerin kendi okullarına il içi- il dışı ve yerdeğişikliği atama haklarının önü büyük oranda kapatılmış olacak. Halen özeleğitim bölümü okumakta olan üniversite öğrencileri ve atama bekleyen özeleğitim mezunları da bu durumdan nasibini alacaklardır.
 
 
 
Yapılan alan değişikliği uygulamasının doğuracağıolumsuzluklar sadece ‘maddi ‘ temelli kalmayıp ‘manevi ‘ sonuçlara da sebebiyetverecektir. 4+4+4 sistemi ile mağdur edilmiş olan zihin engelliler öğretmenlerive sınıf öğretmenleri ‘alan değişikliği’ ve ‘alandan kaynaklı sorunları’nedeniyle kişisel çatışmaların ortasında kalacaktır. Okul ortamlarındayaşanacak kişisel çatışmalar öğretmenlerin günlük yaşam ve meslekimotivasyonlarını kıracak, öğretmenleri meslektaşlarıyla karşı karşıya gelmekzorunda bırakacaktır.
 
Alan değişikliğinin yanı sıra, eğitim-öğretimde yıllardırbüyük bir sorun teşkil eden ücretli öğretmenlik de, bir an önce çözülmesi gerekenönemli bir mesleki sorundur. Okullardaki kontenjanlar daha az ücretleçalıştırılan ücretli öğretmenlerle doldurularak devletin “ucuz işçi” stokuhaline gelen ücretli öğretmenler, branşlarına lisanslarına bakılmaksızın,hizmet içi eğitime bile tabi tutulmadan okullardaki kontenjanları kapatmaktadır.Bu durum eğitimin niteliğini düşürmekte, mesleği vasıfsızlaştırmaktadır.
 
Özel Eğitim Alanında Yaşanan SorunlaraYönelik Çözüm Önerileri ve Taleplerimiz.
 
-Toplumsalyaşam alanları, okullar ve iş mekânları, ulaşım araçları ve kaldırımlarengellilerin gereksinimlerine göre düzenlenmelidir. Yasalarda engellileriönceleyen, koruyan onların taleplerini gözeten değişiklikler yapılmalıdır.
 
-Eğitimbütçesi içerisinde özel eğitim alanına ayrılan bütçe yeterli düzeyegetirilmeli, her türlü yardım eğitim ve diğer etkinlikler devlet eliyleyürütülmeli, bağımsız kamusal özel eğitim kurumlarının ve okulların bünyesindebulunan sınıfların sayısı planlı bir biçimde arttırılmalıdır. Özel eğitimegereksinim duyan bütün yurttaşların kullandıkları destek araçları, cihazlarıdevlet tarafından ücretsiz karşılanmalıdır.
 
 -Bu alandaki personel açıklarını kapatabilmekiçin, eğitim fakültelerinde yeterli sayıda bölüm açılmalı; alan bilgisi, pedagojikformasyon ve genel kültür bilgisi ile donanımlı öğretmenler yetiştirilmelidir.Hizmet içi eğitimle yetiştirilmiş yardımcı destek personeli istihdamıgerçekleştirilmelidir.
 
 -Bilimsellik esasına göre program ve planlaroluşturulmalı, bu esasa uygun olacak şekilde MEB’de özel eğitim hizmetlerigenel müdürlüğü kurulmalıdır. Bu yolla verilecek eğitim hizmetinin ülkenin dörtbir yanına eşit olarak ulaşması sağlanmalıdır. Ailelerden hiçbir ad altındapara talep edilmemelidir. Engellilerin kamusal hizmet alanları başta olmaküzere, özel sektörün çalışma alanlarında öncelikli istihdamını zorunlu kılanyasanın kapsamı genişletilmelidir. İstihdamın yapılıp yapılmadığı süreklidenetlenmelidir.
 
-Engelli çocukların,engelli olmayançocuklarla birlikteeğitim almalarısağlanarak, kaynaştırma eğitiminin gereklilikleri yerine getirilmelidir.
 
-Özel Eğitim Uygulama Merkezlerinde (lise düzeyinde)eğitim alan, engelli çocukların diploma hakkı tanınmalı, yetişkin engellibireylerin de İş Eğitim Merkezlerinde eğitim alabilmelerine devam edilmelidir.
 
-Her engelli öğrenci tanısınagöre okullara yerleştirilmeli, sadece biçimsel anlamda okulların isimdeğişikliği değil, eğitimin içeriğine yönelik değişiklikler yapılmalıdır. Seçmeli din dersleriengelli öğrencilere dayatılmamalıdır.
 
-Rehberlik Araştırma Merkezleri (RAM) denetlenmeli,engelli çocukların tanı, yerleştirme vb. gibi kararlar da keyfi uygulamalardanvazgeçilmelidir. Özel Eğitim İş Uygulama Merkezlerinde, eğitim-öğretimin dahaverimli hale gelebilmesi için, sınıflarda iki zihinsel engelli sınıf öğretmenigörevlendirilmelidir. Haftalık ders saatleri artırılması ile ilgili yaşananmağduriyetin giderilerek, ek ders yönetmeliğinde değişikliğe gidilmelidir.Öğretmenlerin girdiği her fazla ek dersin karşılığı ödenmelidir.
 
-Alan değişikliği gibi geçici çözümlerden biran evvelvazgeçilerek, öğretmenlerin kendi branşlarında atamaları yapılmalıdır. Özeleğitim alanında çalışmak isteyen sınıf öğretmenlerin göreve alan değişikliğiile değil, yüksek lisans, doktora yaparak alanda kendini geliştirmesi ve hizmetiçi seminerlerle istihdamı sağlanmalıdır. Engelli bireylerin eğitiminin özelolduğu unutulmamalı, özel eğitim alanı değersizleştirilmemelidir. Öğretmenatamaları da bu hassasiyet çerçevesinde yapılmalıdır.
 
 
 
Sonuç yerine, toplumun en dezavantajlılarını oluşturanözel eğitime ihtiyaç duyan bireylerin sorularının çözümüne hayırseverlik veacıma duyguları üzerinden değil, sosyal adalet, eşit yurttaşlık ve sosyal hakpolitikaları üzerinden yaklaşmak gerekir. Bu yaklaşım, bedensel ve zihinselörselenmenin, çaresizlik duygusunun ve ruhsal çöküntünü önüne geçecektir.
 
 
 
                                                                19 Mayıs 2013 ALAADDİN DİNÇER/EĞİTİMCİ



Bu site bir BMS PROJE iştirakıdır.