Bir Müdür Nasıl Sürgün Edilir ?
'28.03.2013'
haber detay

 

BİR MÜDÜR NASIL SÜRGÜN EDİLİR ?
 
BU İDDİALAR DOĞRUYSA DÜZCE İL MÜDÜRÜ O KOLTUĞU BIRAKSIN 
 
 
 İsmim Zahir TÜRKAN.ben düzce ilinde okul müdürlüğü görevimi yaparken il milli eğitim müdürlüğü tarafından hakkımda mesnetsiz iddalarla açtıkları soruşturma sonrası şuan ordu ili korgan ilçesi tepealan ilköğretim okulunda öğretmen olarak görev yapan biriyim.buraya kadar herşey normal! anormallik bundan öncesinden; soruşturmayı yapan iki il milli eğitim denetmeni okuluma gelir gelmez iddalarda bulunan iki hanımefendi ile görüşüp gittiler.3 4 gün sonra il milli eğitim müdürlüğünden beni çağırdılar.gitim elime görevden uzaklaştırıldığıma dair bir yazı tebliğ ettiler.görevden neden uzaklaştırıldığım ise verdikleri yazıda neden yoktu.buna itiraz yazısı yazdım buna cevaben soruşturma sonrasında nedenini öğrenebileceğimi tarafıma ilettiler.bu görevden uzaklaştırmayı yaklaşık bir ay sürdürdüler.( takdir edersinizki kaldığım küçük bir yer,görevden uzaklaştırılmış olmam ailemi,mesleki kariyerimi ve tabi beni manen tabiri caizse bitirdi.yani soruşturmanın ilk ayağı ile birlikte beni mağdur edmeye başladılar.)neyse sözlü ifademi aldılar.inanın incir çekirdeğini doldurmuyacak sorular ve insanı isyan ettiren görevden uzaklaştırma tedbiri! meğer benim hakkımda iddalarda bulunan iki hanımefendiden bir tanesi yazılı dilekçesinde bahsetmediği bir konuyu denetmenlerimizin yönlendirmesi ile sözlü ifade verirken bu konuya da değinmiş ve kendisini taciz ettiğimi söylemiş.lakin benim sözlü ifadem alınırken bu hanımefendinin iddasına dair sorulan soru şu; " siz her hangi birine ailenizle ilgili cinsel içerikli ifadelerde bulunup onu taciz ettiniz mı?" beni açığa almaya sebep gösterdikleri duruma dair sordukları sadece bu soru! yer yok,kişi yok,zaman yok,konuya dair bir başka soru yok,hanımefendinin yazılı dilekçesinde bu konu yok yani yok oğlu yok! ama bu iki şahsiyetli müfetiş için görevden uzaklaştırmaya neden olabiliyor.
 
 
Şimdi bu iki hanımefendinin beni yani okul müdürünü neden şikayet ettiklerine dair konuya gelelim.bunlardan bir tanesi il milli eğitim müdürlüğündeki bağlantılarını kullanarak beni iş-kur'a şikayet etmiş.şikayet nedeni fazla çalıştırıyorum iddası! bu kurumdan gelen 3 tane beyefendi bana bu iş-kur çalışanlarının mesailerine dikkat edmem gerektiğini nazikçe anlattılar.bende okulumuzun çalışma saatlerinin 08-17 saatleri arasında olduğunu eğer bunlar saat 17 de gönderirsem herhangi bir işimize yaramayacaklarını dolaysı ile bunların mevcut sözleşmmelerinin iptalini kendilerinden istedim.onlarda iş-kur çalışanlarına öğlen 1 saat yemek molası vermem halinde onları saat 18 e kadar okulda çalıştırabileceğimi söylediler.bu söyledikleri yolu kabul edip uygulamaya başladığımız ilk gün yani yemek molası verdiğimiz saatte bu il milli eğitim müdürlüğünde bağlantıları olan hanımefendi soluğu il milli eğitimde alıp hakkımda 3 farklı idada bulunuyur.bu iddalar:1-okul müdürü bizi fazla çalıştıryor 2-okul müdürü nisan ayına ait katılımcı devam çizelgemizi bizim yerimize kendisi imzaladı.3-okul müdürü bize bağırıyor.bakın ben okul müdürüyüm hanım efendi ise okulumuzda gecici süreliğne iş-kurdan görevlendirilen bir çalışan.lakin il milli eğitim müfetişleri soruşturmanın hemen başında beni okula girmekten men edip bu hanımefendiye ise tabiri caize koltuğumu veriyorlar:) madem beni görevden uzaklaştırıyorsun beni suçlayan iddalarda bulunan bu hanımefendiyi neden okulda tutuyorsun diye sorarlar adam lakin soran yok:)
görevden uzaklaştırıldığım günün sabahında okulumda yeni gelecek okul müdürüne devir teslim için beklerken çok sevgili il milli eğitim müdürü okuluma geldi.bir güzel okulu gezdi dolaştı herhangi bir gariplik yoktu.okulu gezme işini bitirince önce öğretmenleri ardından yardımcı personeli odamda kabul edip kendileri ile sohbet edip kendi cep telefon numarasını bu vatandaşlara verip istedikleri zaman kendisini arayabileceklerininde notunu düşüyor.peki okulumda görevli herkesle görüşen çok değerli il milli eğitim müdürü sizce okul müdürü ile görüştü mü? hayır üstelik bu beyefendi okulumdan çıkarken kendisine benimle konuşmuyacakmısınız diye soruyu ben sordum beyefendinin cevabı ise hayır oldu:) bakın hakkımdaki soruşturma ne kadar hakka uygun ve adilane devam ediyor.
 
Açığa alındığımı öğrenen okul aile başkanı başta ve yaklaşık 20 velimiz il milli eğitim müdürlüğüne kapsamlı bir dilekçe ile başvurup okul müdürünü göreve yeniden dönmesi yönünde dilekçelerini veriyorlar.bu dilekçe veren velilerde dilekçe verme suçundan dolayı soruşturmaya dahil edildiler.bu dilekçeyi neden verdiniz? dilekçenizdeki aslı astarı olmayan ifade ile neyi kastediyorsunuz? bu dilekçeleri okul müdürü mü size yazdırdı? bunlara verilen cevaplarda bu dilekçeleri kendilerinin yazdıklarını okul müdürünün çok çalışkan ve okul için geceli gündüzlü çalıştığını ve okulda görev yaptığı sürede okul için inanılmaz bir değişim yaptığını gördükleri için bu dilekçeleri yazdıklarını ifadelerinde de söylemişler.peki bu durum müfettiş beyzadelerinin raporunda nasıl yer buluyur? efendim dilekçe sahipleri ile görüşüldü.dilekçeyi yazanın kim olduğu belli olmadığı için verilen dilekçelerin gecersiz sayılmasını ve dilekçe sahiplerinin ifadelerinin soruşturmaya dahil edilmemesi diye beyzadeler rapor yazmışlar. peki eyy allahtan korkmazlar dilekçenin altına imzayı atan şahıs çocuk değil ve üstelik dilekçeyi okuyup kabul etiğini bu yüzden altına ismini yazıp imzaladığını da sana söyliyor.peki hala neden bu insanların ifadelerini ve dilekçelerini yok sayıyorsun? amaç belli tabi.
 
Benim ifademi de aldıktan sonra soruşturmanın ifade alma süreci bitmiş oldu.ve ben hala açıktayım.bu beyzadeler raporlarını erkenden versinler de biz de işimizin başına geçelim çünkü yaklaşık mayısın 19 unda yaptıkları uygulamayı temmuz ayının ortasına kadar sürdürdüler.inan bu aşamaya kadar adalete olan inacımı hala koruyur ve bu iki şahsiyetin hakka uygun bir rapor yazacaklarını düşünüyordum ki bu beyzadeler raporu sunma tarihi için kendilerine tanınan sürenin son gününe kadar bekleyeceklerini anlayınca hemen raporlarını vermeden "reddi muhakkik" talebinde bulundum.tabi buna "red" cevabını tarafıma verdiler.beyzadeler raporlarını verdiler ve işlediğim suçları böylece öğrenme imkanım oldu.suçlarım;
 
1-iş-kur'dan okulda görevlendirilen şahsiyetlerin mesai saatleri dışında çalıştırıldığı.( bu suça verilen teklif maaş kesim cezası. il milli eğitim müdürü bey efendi bunu kınama cezasına çevirme lütüfünda bulunuyur.)
 
2-Nisan ayı katılımcı devam çizelgesinin okul müdürü tarafından imzalandığı suçu sabit.( bilenler bilir adı geçen çizelge okulda gecici görevlendirilen iş-kur çalışanlarının okulda bulunduklarının tespiti için hazırlanan bir çizelge.peki bu idda yani benim bu insanların yerine imza attığım iddası doğru mu? evet doğru! il milli eğitim müdürülüğünden okulumuzu aradılar bu çizelgenin gelmediğini ve bugünün son olduğunu bize söylediler.bende çizelgeyi almak için il milli eğitim müdürlüğüne gittim ilgili kişiden çizelgeyi aldım okula dönecekken ilgili kişi hocam bunların maaşlarının öğleden sonra yatması lazım.senden ricam eğer bu vatandaşların bir devamsızlığı olmadıysa yerlerine karalada maaşlarını alsınlar dedi.doğrusu bir sakınca görmedim çünkü bu konudan şikayetçi olan iki şahsı mağdur olmaktan kurtarmak adına imza attım.peki attığım imzalarla bu insanları ücret konusunda veya veyahut bir hak konusunda zarara mı uğrattım? hayır! peki attığım imza tarafıma bir çıkar mı sağladı? hayır! peki neden bu imzaları attın? sadece bu iki çalışan mağdur olmasınlar ve resmi işlerimiz ivedilikle yerine gelsin hepsi bu! peki sevgili müfettiş beyler bu suçumla ilgili önerdikleri cezalar ne? imza konusunun sübuta erdiğini dolaysı ile imzayı atan okul müdürü olmasından dolayı okul müdürünün müdürlükten alınması,disiplin cezası ise 1 yıl süreyle kademe durdurma cezası ile cezalandırılması.adli olarak; düzce cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulması.bu maddede önerilen bütün cezalar tarafıma verildi:)
 
3-okul çalışanlarına etik kurallara aykırı bir hitapta bulunması:bu bir başka suçum! bunların etik anlayışı nedir bilmem. etik kurallara aykırı hitabımın ise ne olduğunu vallahi de billahi de ben de bilmiyorum.( bu sübuta erdirdiklerini söyledikleri bu madde ile ilgili de raporlarında 1 yıl süreyle kademe durdurma cezası ile cezalandırılmamı ve okul müdürlüğümden alınmamı özelikle altını çizerek ifade edmişler.bu madde için önerdikleri cezanın aynısını bana verdiler.yani bir yıl süreyle kademe durdurma cezası ve okul müdürlüğümden alınma cezası.
 
 
4-okul müdürü olarak benim fazla toplantı yaptığım ve toplantı esnasında çocuklarına başına birşey gelir endişesi ile bu okul çalışanlarını görevlendirdiğim iddası.beyzedeler bunu da yakalamışlar.( bunun içinde okul müdürünün müdürlükten afaroz edilmesi ve disiplin cezası olarakta maaş kesimi cezası ile cezalandırılmasını önemle belirtmişler.tabi önerdikleri bu cezaları da tarafıma verdiler.yani sevgili dostlar anlayacağınız üzere bu soruşturmada sübuta erdirdiklerini söyledikleri 4 suçumdan dolayı 2 defa kademe durdurma cezası,1 maaş kesim cezası ve 1 kınama cezası ile displin cezaları verildi.aynı zamanda bir de okul müdürlüğümden alındım.bu ceza değil tabi:) 89 puanla okul müdürlüğü sınavını kazanmış bir insanın hakkını elinden almak ceza değil tabi.sebep ee adam okul için çalışmamış, bütün veliler kendisinden şikayetçi! okulda görev yaptığı 3 aylık sürede bütün okul çalışanlarına etik kurallara! aykırı hitaplarda bulunmuş! okulun milyar dolarlarını bir gecede zimmetine geçirmiş bir!!! b itti mi? biter mi işkence devamı var tabi! bütün bunlardan sonra muhtemelen okuyan dostlar taciz meselesini merak ediyorlardır onu da hemen yazayım.beyzadeler raporlarında bu iddanın sübuta ermediğini yazmak gibi bir gaflette bulunmuşlar ama hemen sonra bunu da telafi edmişler ve demişler ki her ne kadar sübuta ermediyse bile şikayet eden ile şikayet edilenin aynı memlekette bulunmaları ilerde onarılmaz kazalar olabileceğinden bu okul müdürünün bir an evvel paket yapılıp memleketin en ücra köşesine gönderilmesini talep edmişler:) tabi onlar isterler de il milli eğitim müdürü paşazade uygulamaz mı hemen vali beye usulunca durumu ifade edip bu beyefendinin de bakanlığa yazı yazması ile birlikte kendi ordu ili Korgan ilçesi Tepealan ilköğretim okulununun bir öğretmeni olarak buldum.sorarım sizlere ey dostlar.yerel basında yer bulmuş bir haber ulusal basında yer bulmuş bir haber vali beyin dikkatini çekmez mi? dikkatini çekdiyse yer alan haberi yalanlamak ve ya bunu soruşturmak görevleri arasında yer almıyor mu?böyle birşey oldu mu peki? kocaman bir hayır! peki bütün bunlara karşılık haklarını aramak isteyen memura gösterilen yol ne? idare mahkemesi!!! hani şu suçlu ile suçsuzu bir yılda ortaya çıkarmak gibi bir kabiliyeti olan mahkememiz yani! başvurdum öncelikle yürütmeyi durdurma talebi ile dava açtım! dilekçem bu beyzadelerin eline geçti bir ay kaybettim.bunlar idareden savunma istediler oldu 3 ay.bu beyefendiler lütüf edip dosyaya baktılar oldu beş ay.ve yürütme durdurma talebim nihayet görüşüldü!!!! sonuç 2 ye karşı 1 ile kaybettim.şerh düşen bu tamami ile kanunlara aykırı bir uygulamdır. demiş.diğer iki beyefendi kamunun yararı gözetilerek benim sürgüne gönderildiğim yerde göreve devam edip esastan görüşme neticeleninceye kadar orda olmamın kamunun yararına olduğunu buyurmuşlar.tabi yeni doğan çocuğumdan uzak olmam mağduriyet ssayılmıyor! ekonomik olarak iflasın eşiğine gelmiş olmam mağduriyet sayılmıyor! psikolojik olarak akli dengemi kaybetmek üzere olmam mağduriyet sayılmıyor.ailemin bir yerde benim kilometrelerce uzakta bir başka yerde olmam mağduriyet sayılmıyor.zorunlu görevimi yaptığım halde subuta erdirmedikleri bir suçtan dolayı kuş uçmaz kervan göçmez bir yere sürülmüş olmam mağduriyet sayılmıyor!
milli eğitim bakanlığı rehberlik ve denetim başkanı ile bizzat görüştüm.dosyalarımı kendisine sundum.bana hocam kesinlikle haklısın! lakin benim elimden bir şey gelmiyor! sana verilmiş cezalar uygulanmış dolaysı ile senin mağduriyetini çözecek yer idare mahkemesi! başka yolu yok! yaff nasıl yok hadi kendi mağduriyetimden vazgectim bana bu cezaları verenler ellerini kollarını sallaya sallaya hala geziyorlar bu kanıma dokunuyur! gelin araştırın varsa bir suçum bana verilen bu ağır cezalardan daha fazlasına razıyım. lakin suçum yoksa bu uygulamayı yapanları cezalandırın! yok bekle eğer idare mahkemesi hakim beyleri lütüf ederlerse yerine gelirsin yoksa ordasın!! sonra milli eğitim bakanlığı hukuk müşavirinin yanında soluğu aldım! dosyama baktı bunu yapanlar allahından bulsun dedi! valla doğrusu şu zamana kadar birileri birşeyler bulduysa o sadece ben oldum!!! müfettişlerin hazırladıkları raporları başka müfettişlere verdim "lütfen bir bakın bu rapora,ederi nedir bana söyleyin"diye! yeminle söyliyorum bu raporu 4 farklı müfetişe gösterdim dördününde bu rapora kendilerince verecekleri cezanın en fazla bir maaş kesimi cezası olduğunu söylediler. yahu bunlar 2 kademe durdurma cezası bir maaş kesim cezası bir kınama cezası,okul müdürlüğümden alınma cezası, sürgüne gönderilme cezası verdiler.kimse inanamıyor! bu arada kademe durdurma cezalarına itiraz yüksek displin kurulu bakıyor. oraya yaptığım itirazlar kabul edildi.il milli eğitim müdürlüğü bu kademe durdurma cezalarını maaş kesim cezalarına çevirdi.yani 3 maaş kesim cezası ve bir kınama cezası duruyor. peki bu uygulamaları yapanları nasıl kanun önüne çıkaracam? efendim bu konu da da muammalar söz konusu kişisel davalar açın!! eee şikayet ediyorum bu şahsiyetlerin alayını valilik soruşturma izni vermiyor? efendim bimer yolunu kullanın! ii de benim 10 dan fazla bimer vasıtası ile suç duyurum var hepsi duvara çarpar gibi tarafıma geri dönüyor! sadece benimkiler değil aynı zamanda dost arkadaş meslektaşlarımın da benimle ilgili yaptıkları bu başvurular incelenmeden kapatılıyor.bütün bu anlatıklarıma inanmayan olursa bütün yazdıklarıma dair belgeleri ve yazıları kendilerine gönderebilirim.
eyyy dostlar ben artık ruh sağlığımı yitirmek üzereyim.bunu intihara artık meyili bir meslektaşınızın feryadı olarak okuyun.bunu burada anlattığım bütün şahıslar için bir suç duyurusu olarak okuyun.okuyan bütün dostlarımın sabırlarından dolayı kendilerine teşekkür ediyorum.



Bu site bir BMS PROJE iştirakıdır.