Veli öğretmeni seçebilmelidir
'15.03.2013'
haber detay

 

Veli öğretmeni seçebilmelidir
 
Pazara gittiğimizde sebze meyvenin en kalitelisini alabilmek için seçime özen gösteririz. 
 
 
 Otomobil alırken özelliklerine bakarak, en beğendiğimiz otomobili seçeriz. Ayakkabı alırken rahat olmasının yanında en şık olanını seçmeye gayret ederiz. Özellikle de kadınlar giyim kuşam mevzu bahis olduğunda, seçimde oldukça titizdirler.
Sağlıkta yıllarca aile hekimliği konuşuldu, son dönemlerde adrese dayalı sistemle bu iş çözüldü. Şimdi hepimizin birer aile hekimi var. Aile hekimini beğenmediğimizde de mevcutların içerisindekiler ile değiştirme imkânına sahibiz. Ben aile hekimim Dr. Enver Beyden çok memnunum. Filistinli doktorum hoş Türkçe’si ile en başta gönlümüzü almayı, hâl hatır sormayı ihmâl etmiyor. Ne zaman doktora gitsem veya çocuklarımdan birini doktora götürsem pozitif enerji ile yüklendiğimi hissediyorum. Fakat komşum …. hanım, doktorumuzdan memnun değil. O da gereğini yaptı ve bir dilekçe ile aile hekimini değiştirdi. Hani “Alan memnun, satan memnun.” diye bir tabir vardır. … Hanım kendinde aile hekimini değiştirme gibi bir hak olduğu için çok mutlu.
Gelelim okullarımıza. İstatistiklere göre MEB’e bağlı okullarda 700 bin civarında öğretmen görev yapıyor. MEB’in kanun ve yönetmeliklerinde velinin veya öğrencinin istediği öğretmeni seçme gibi bir hakkı bulunmuyor. Son zamanlarda konuşulan öğretmenlere performans değerlendirme kriterleri içerisinde bir nebze de olsa olabileceği konuşuluyor. Kanun ve yönetmeliklerde yok; fakat özellikle ilkokula yeni başlayacak öğrencisi olan velileri okullar açılmadan günler, aylar, hatta yıllar öncesinde sancı tutmaya başlar. Çocuğumu hangi öğretmene vereceğim? Hatta şehir efsanesine göre sevdikleri ilkokul öğretmeninin birinci sınıfa dönüşüne göre çocuk yapanların olduğu bile espriyle birlikte anlatılır. Kanun ve yönetmeliklerde yok doğrudur. Fakat veli bir şekilde yolunu bulur ve öğrencisinin istediği öğretmende okumasını sağlar.
Kimi okul müdüründen rica eder. Kimi etkili ve yetkili kişilere hamili kart yakınımdır mesajları yollatır. Başından geçenler bilir, bin bir türlü yol icat edilir. Hatta bir dönem bazı okul müdürleri birinci sınıf öğretmeni seçmeyi öğretmenlerin haklı tepkilerine rağmen bağış borsasına bile açmıştır. A öğretmenini seçim için şu kadar bağış, B öğretmenini seçim için şu kadar bağış… diye. Çok şükür bu manzaralar tarihin tozlu sayfalarında kaldı.
Tabi her yıl ilkokulların birinci sınıf öğretmenleri arasında da öğrenci paylaşımı tartışma konusu olmuştur. Nasıl mı? Her birinci sınıf öğretmeni okul idaresi tarafından öğrencilerin eşit dağıtılmadığını; zeki, varlıklı, kız, erkek gibi kriterlere göre seçilen öğrencilerin X öğretmenin sınıfına verildiğini kendisine ise özelliği olmayan vasat öğretmenlerin verildiğini ifade eder. Bu da bir başka şehir efsanesidir.
Dönelim başlıktaki asıl konumuza. Gerçekten her veli ilkokul birinci sınıfa başlarken istediği öğretmeni seçme hakkına sahip olmalıdır. Hatta ilkokul sonrasında ortaokul ve lisede dahi bu hakkını devam ettirebilmelidir. Öğretmen arkadaşlar hemen itiraz etmesin. Böylece idarenin kendisine seçme öğrenci verdiğini iddia eden öğretmenlerin sorunu da kendiliğinden çözülecektir. Tabi öğretmen severek canla başla yaptığı işine daha bir özen gösterecektir. Öğretmen öğrenci, öğretmen veli ilişkileri kendiliğinden daha düzeyli bir seviyede seyredecektir. Öğretmenin performansı daha bir artacaktır diye düşünüyorum. Tercih edilmeyen veya az öğrenci tarafından tercih edilen öğretmenler de bunun sebebini kendilerine soracaktır. Gereğini yapamayan öğretmenler de zaman içerisinde kanun ve yönetmeliklerde belirlenen sürede kademeli olarak eğitimin diğer branşlarında hizmet etmeye yönlendirilmelidir.
 
EKREM AYTAR
 



Bu site bir BMS PROJE iştirakıdır.